İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya göre, orman ürünleri alanında faaliyet gösteren bir şirketin yetkilisi Onur Yüksel (38), Porsche marka otomobilini satma kararı aldı. Yüksel, popüler bir e-ticaret sitesi üzerinden otomobili ilana koydu. 3 Nisan 2016 günü, Yüksel’i ilandaki numarasından bir kişi aradı.
Arayan kişi otomobille ilgilendiğini satın almak istediğini söyledi. Taraflar 4 Nisan günü görüşmek üzere sözleşti. Yüksel, Levent’te bulunan bir adrese geldi. Bu esnada Yüksel’in telefonla görüştüğü kişi ile yanındaki başka bir kişi geldi.
Şüphe duymaması için IBAN numarasını istedi
Bu kişiler, noterin hemen yanında bulunan A. Gümrükleme şirketinin ofisine götürdü. Yüksel bu kişilerin, o bölgede yerleşik olduğunu ve iş sahibi olduklarını düşündü. Taraflar fiyat konusunda anlaştı. Onur Yüksel, aracı satın almak üzere gelen Selçuk Akçay (37) ile beraberindeki bir kişi notere geçti. Bu esnada Akçay, Yüksel’den IBAN numarasını istedi. Yüksel, banka hesap numarasını paylaştı.
‘Sen sadece imzayı atarsınız’
Akçay’ın yanındaki kişi, Yüksel’e “Tüm işlemleri ben halledeceğim. Sen sadece imzayı atarsınız” dedi. Aracın devir işlemleri tamamlandı. Akçay imzayı attı; evrağı Yüksel’e uzattı. Yüksel, hesabına para gelmediği için imza atmakta tereddüt etse de imzayı attı.
Tek tek ayrıldılar
Bu esnada aracın anahtarını Akçay’a veren Yüksel, bu kişilerle birlikte A. Gümrükleme’nin ofisine gitti. Bu esnada Akçay aracı alarak ofisten ayrıldı. Yüksel’in yanında kalan kişi de bir süre sonra “hemen döneceğim” diyerek ofisten ayrıldı. Bu sırada, Yüksel’in yanına, şebeke ile irtibatlı olan başka bir kişi daha geldi.
‘Bankadayım gel’ dedi ama…
Bu kişi “Bankada biraz işim var. Halledip geliyorum” dedi. Yüksel bu kişiyi beklemeye başladı. Bir süre sonra bu kişi Yüksel’i arayarak “Hesapta sıkıntı var. Bankaya gelin ödemeyi buradan yapayım” diye konuştu. Yüksel, birkaç metre uzaklıktaki banka şubesine gitti ancak bu kişiyi bulamadı.
Hemen polise başvurdu
Yüksel, kimliği tespit edilemeyen kişiyi arasa da ulaşamadı. O andan sonra dolandırıldığını anlayan Yüksel, polise başvurdu. Yürütülen soruşturma sonra, otomobilin devrini alan Akçay hakkında “Dolandırıcılık” suçlaması ile dava açıldı.
‘Notere gitmeden önce parayı elden verdim’
Yargılama aşamasında ifadesi alınan Akçay “Ben 290 bin liralık ödemeyi bu kişiye elden verdim. Para, aracımın torpidosundaydı. Notere gitmeden önce parayı verdim. Kim, 290 bin lirasını almadan aracı devreder” sözleri ile kendisini savundu.
‘Dolandırıcılıktan’ ceza verildi
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Akçay hakkında ‘dolandırıcılık’ suçlaması ile ceza verildi. Akçay’a 1 yıl 6 ay hapis cezası ile 2 bin TL de adli para cezası verildi. Öte yandan, Akçay’ın benzer suçlardan bir çok kaydının olduğu anlaşıldı.