Olay, 8 Temmuz akşamı, Baraj Mahallesi'ndeki parkta meydana geldi. Koyun otlatanlardan rahatsız olan mahalleli, muhtar Adnan Uç'a haber verdi. Parka gelen Uç, gruptaki 6 kişiden, koyunları başka yerde otlatmalarını istedi. Çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kavgayı ayırmaya çalışan ve finansla uğraştığı belirtilen Eşref Demircan, havaya ateş eden Mert Can Demir'in elindeki kurusıkı tabancayı alarak, aracına götürdü. Bu sırada arkasından giden Demir, elindeki satırla Demircan'ı başından ağır yaraladı. Kavgayı görüp, gelen muhtarın kardeşi Ayhan Uç da başından yaralandı. Kepez Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Eşref Demircan, kurtarılamadı. Gözaltına alınan Mert Can Demir ise tutuklandı.
Ömür boyu hapsi isteniyor
Hakkında 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis istemiyle dava açılan Mert Can Demir, Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Demir’in cezaevinden SEGBİS ile katıldığı duruşmada, şikayetçi yakınları ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Mert Can Demir savunmasında, olay günü evde oturduğu sırada kız kardeşinin ağlayarak yanına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Kardeşim bana, 'Ağabey yetiş, anne ve babamı öldürüyorlar' dedi. Kurusıkı tabancayı aldım ve olay yerine gittim. Karşı taraftan 15- 20 kişi vardı. Biz 3 kişiydik. Oradaki şahıslar bana küfrettikten sonra ellerindeki sopa, silah ve bıçaklarla babama saldırdı. Havaya sıktım ve 'dağılın polisi çağırın' dedim. Amacım elimdeki silahla kalabalığı dağıtmaktı. Maktul elimdeki silahı alarak arabaya götürdü. Annem bana 'Eve git. Polisleri aradık. Bizi mi öldürteceksin' dedi. Sonra eve gittim. Çığlık sesleri duydum. Olay yerine geri döndüm. Bu kez 40-50 kişi vardı. Tartışma kavgaya döndü. Muhtarın kardeşinin elinde demir profil vardı. Muhtarda da silah vardı. Şahit Doğukan bize saldırıp babama tekme attı. Elindeki bıçağı boğazıma dayayıp, beni nefessiz bıraktı. Sonrasında arbede çıktı. Oradaki 40-50 kişi babama saldırdı. Babamı dövüyorlardı. Annem babamı kurtarmak isterken, maktul elindeki sopayla anneme vurdu. Bıçağı çıkardım. Anneme vurmamasını, yoksa zarar vereceğimi söyledim. Muhtarın kardeşi demir profille bana saldırırken, maktulün kafasına vurdu. Ben de anneme saldırmasınlar diye müdahale ettim. Biz 'polis geliyor' deyince dağıldılar. Ben maktulü öldürmedim. Benim satırla vurduğum söyleniyor. Öyle bir şey yok. Benim elimde kurusıkı tabanca vardı. Onu da kalabalığı dağıtmak için havaya sıktım"
'Bağıra bağıra eve gidip satırla döndü'
Şikayetçi Adnan Uç ise sanık ve ailesinin sürekli parklarda koyun otlattığını ifade ederek, “Ben muhtarım. Düğünden evimize dönerken yine parkta yaklaşık 70-80 küçükbaş hayvanı otlatan sanığın babasına 'Burası insan parkı mı, hayvan parkı mı? Burada bir sürü insan var. Sürekli hayvanlardan duramıyoruz diyorlar' dedikten sonra beni darbetti. Eşi de belimdeki silahı aldı. Sonra silahı elinden aldım. Sanığın babası, 'Eğer silahı senden alsaydım, kendi silahınla karnına mermi dolduracaktım' dedi. O sırada sanık geldi. 4-5 metreden elindeki tabancayla bana nişan alıp ateş etti. Biz bağırınca komşum gelip elindeki silahı almış. Sanık bağıra bağıra eve gidip satırla döndü. Maktulün kafasına tek darbe vurup düşürdü" dedi.
Şikayetçilerden muhtarın kardeşi Ayhan Uç ise sanığın ağabeyine silah doğrulttuğunu, onu etkisiz hale getirmeye çalışan Eşref Demircan'ın kafasına satırla vurup öldürdüğünü, kendisini de satırla yaraladığını öne sürdü. Ölen Eşref Demircan'ın eşi İlayda Demircan ise eşinin evde otururken olaydan haberdar edildiğini belirterek, “11 aylık bebeğimiz var. Ben eşime 'Gitme, senlik bir şey yok' dedim ama dinlemedi. Sonra bir el silah sesi duydum. Olay yerine gittiğimde bana kocamın öldüğünü söylediler" dedi.
Diğer şikayetçi ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme, duruşmayı erteledi.