Taliban’ın Afganistan yönetimini ele geçirmesinin sonrasında Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Sirus Seccad Gazi, komşusu hakkındaki gelişmeleri değerlendirdi. Gazi, Kâbil Havaalanı’nın işletmesine ilişkin sağlayabileceği teknik destek konusunda tüm Afgan tarafların onaylaması durumunda Türkiye’nin bu konuda bir rol üstlenmesini destekleyeceklerini söyledi.
Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever'in haberine göre, Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle ile bir araya gelen ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gazi, ülkede 40 yılı aşkın süredir 3 milyondan fazla Afgan mülteciye ev sahipliği yaptıklarını anlattı. “Afganistan’da barış ve istikrar sağlanmadıkça Pakistan’da da tam bir barış ve istikrardan söz etmenin mümkün olmayacağının farkındayız” dedi. Gazi, “Pakistan’ın Afganistan’da sadece kendi çıkarlarını gözeten Makyavelist bir aktör olduğu yönündeki analizler gerçeği yansıtmıyor” diye konuştu.
Müzakerelerden hızlı çekilme!
ABD başta olmak üzere yabancı güçlerin Afganistan’dan çekilme sürecinin yönetimi konusunda eleştirilerde de bulunan Gazi, “En büyük üzüntümüz, bu süreçte Afgan tarafları arasındaki müzakerelerdeki ilerlemeyle yabancı askerlerin ülkeden çekilmesi arasında bir denge gözetilmedi. Çekilme, müzakerelerden hızlı ilerledi ve müzakerelerin sonuçsuz kalmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.
Kâbil’in Taliban’ın eline geçmesi sebebiyle ABD’den Pakistan’a yöneltilen suçlamalara da yanıt veren Gazi, “Pakistan’ın, büyük güçlerin Afganistan’da başarısız olmasının bir şekilde sebebi olduğu yönünde tartışmalar da var, bunlar gerçeği yansıtmıyor. 83 milyon dolara mal olan bir masrafla eğitilen 300 bin kişilik Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Gücü maalesef savaşmadı... Bu konuda bir günah keçisi aranıyor, fakat bu günah keçisi Pakistan değildir” dedi.
‘Kapsayıcı siyasi çözüm’ telkini
Gazi, Afganistan’da hükümetin çöktüğü ve liderlerin kaçtığı 15 Ağustos’tan bu yana Pakistan’ın bölgedeki ülkelerle temas halinde olduğunu, 15 Ağustos ve öncesinde de Afganistan’daki tüm gruplarla görüştüklerini belirttti. “Bizim Taliban dahil Afganistan’daki tüm taraflara başından beri mesajımız, ülkede sürdürülebilir bir barışın ancak kapsayıcı bir müzakere sürecine dayanan siyasi çözümle sağlanabileceğidir. Afganistan’da fiilen yönetimde olan Taliban tarafından son dönemde yapılan açıklamalar olumlu görünmektedir. Elbette durumu takip etmeye devam edeceğiz. Etnik kimliği ve cinsiyetine bakılmaksızın tüm Afganların temel insan haklarını korumaları ve Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı herhangi bir terörist grup tarafından kullanılmaması gerektiğini belirttik. Bu yönde çağrıda bulunmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Son günlerde gündemde olan Türkiye’nin Kâbil Havaalanı’nın işletmesi konusunda sağlayabileceği teknik destek konusundaki soruyu da yanıtlayan Gazi, bu konuda temkinli bir dil kullanmayı tercih etti. Gazi, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin bu konudaki niyetinin ve arzusunun farkındayız. Tüm Afgan tarafların onaylaması durumunda Türkiye’nin bu konuda bir rol üstlenmesini biz de destekleriz. Türk yetkililer ile Afganistan’daki güçler arasında bu konu üzerinde birtakım görüşmeler olduğunu biliyoruz. Afganistan’daki barış ve istikrara katkıda bulunabilecek her türlü adımın olumlu olacağına inanıyoruz. Dünyadaki birçok aktör arasında Türkiye, Afganistan’daki tüm toplumsal ve siyasi kesimler arasında en yüksek güven duyulan ülkelerdendir. Bu nedenle Afganistan konusunda bir şey yapılacaksa belki de bunu yapacak olan en uygun ülke Türkiye’dir.”
Gazi, 15 Ağustos’tan bu yana Afganistan’dan mülteci kabul etmediklerini, buna karşın Pakistan’ın Kâbil Büyükelçiliği ile Afganistan-Pakistan arasındaki sınır kapılarının açık olduğunu, vize, pasaport gibi Pakistan’a giriş için geçerli belgesi olan herkesi ülkeye kabul ettiklerini belirtti.