CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi ile ilgili sözleri üzerine Halk TV'de yayınlanan ve gazeteci İpek Özbey'in hazırlayıp sunduğu Kadraj programına konuk oldu.
Burada yaptığı açıklamada Özel, Erdoğan'ın kendi sözlerinden bu kadar rahatsız olmasından dolayı 'kendisiyle gurur duyacağını' ifade etti.
'Bülent Turan'ın haline acıdım'
Özel, dün AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın haline acıdığını söyleyerek, ifadesini şöyle açıkladı:
"Ben bir şey söylediğimde eğer Ak Parti benim sıkletimde olan siyasi figüre güveniyor olsa bana Bülent Turan'ın cevap vermesi lazım, yerleşik sistem bu. Bülent Turan bir cevap veriyor, yetmiyor parti sözcüsü veriyor. Yetmiyor, bütün bakanlar veriyor, bütün MYK veriyor. Yetmiyor, bütün milletvekilleri veriyor. Bu şu demek Turan'a, 'Sen ne kadar kifayetsiz bir grup başkanvekilisin. Bu Özgür Özel ile baş edemiyorsun, senin yerine biz konuşuyoruz'."
'Erdoğan bana nanik mi yapacak?'
Özel, siyasetin sözle yapılan bir iş olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"İşin içine fiziki eksiklikleri, varsa bir eksiklik, aileleri, karıştırmayız. Eğer siz karşınızdakiyle fikren mücadele edemiyorsanız dersiniz ki 'Kel kafalı adam', 'dört göz adam' falan, çocuklar yapar bunu. Erdoğan, en son dönüp bana nanik mi yapacak, çocuk gibi? Demiş ki, 'İsmi Özgür, soyismi pek tuhaf bir zat'. Soyismimiz çok garipse kendisini İsmet Özel'e havale ediyorum. Kişisel bir saldırı var. Ona İsmet Özel yanıt versin. Büyük bir art niyet içinde olduklarını görüyorum. Erdoğan’ın soyadımla uğraşması acziyet göstergesi. Prompterdan konuşmuyorsa, konuşmasının elde tutulacak hiçbir yanı yok. 'Dokunulmazlığı olduğu için onda ceza davası olmaz' diyor, neden olmasın? Herkesin yargılanmasının usülleri belli. Dokunulmazlığımı kaldırırsınız. Yargılanırım. Mahkeme karar verir.
Man Adası
Dediklerimde suç unsuru var mı? 'Ama' diyor, 'Ben ona tazminat davası açarım' diyor. Burada da yine tel tel dökülüyor, 'genel başkanının Man Adası'nda olduğu gibi'. Vallahi iyi ki hatırlattı, burada tekrar etme imkanı var. Genel başkana tazminat davası açtılar, üç tazminat davasının görüleceği üç mahkemenin hakimlerini son anda değiştirip aynı Gezi Davası'nın hakimleri gibi AKP geçmişi olan üç hakimi koydular. o hakimler genel başkana tazminat verdi. Yargıtay bu kararı bozdu ve dedi ki, 'Man Adası belgeleri Ağrı Dağı kadar gerçektir' dedi. MASAK, 'Belgeler gerçek' dedi. Böylelikle Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan ve Ziya Ülgen eniştenin Man Adaları'nda kurduğu ve Türkiye'de de simetriği bulunan şirketin bu dönene paraları gönderdiği sonra Türkiye'ye soktuğu, böylelikle vergiden kaçındıkları -Vergi Kaçırdıkları demiyor onlar, vergiden kaçındıkları diyorlar. Erdoğan, Man Adası'nı vergi cenneti olarak yayınlamadığı için, kendi oğlu, damadı ve eniştesi vergiden kaçınmışlar onun sayesimnde. Yüzde otuzu o paranın devletinde, Erdoğan onu yahyınlamadığı için oldu. Man Adası'nda alınan satınan gemi kimindi, nasıl oldu da bu üçününün oldu, niye o fiyata satıldı, insanlar araştırırlar ileride.
'Tarih önünde mahkum olacaktır'
'Erdoğan tarih önünde mahkum olacaktır' diyorum. Son derece siyasi bir eleştiri. Örneğin Erdoğan, Fetöcülere verdiği destekle tarih önünde mahkum olmuştur. Sonradan çıkıp 'Rabbim ve milletim beni affetsin, kandırıldım' demiştir. Erdoğan onların peşine takılmış, o davaların savcısı olmuştu ama tarih önünde mahcup oldu ve mahkum oldu.
Erdoğan'ın yargılanmasının usulleri de belli. Bir cumhurbaşkanı düşünün ki; dokunmayacaksın, eleştirmeyeceksin, yargılamayacaksın... Öyle bir şey yok. Erdoğan da yargılanabilir. Kendisini ilahlaştırıyorlar, 'Erdoğan yargılanamaz' diye.
Cevap verirken de aklınca soyadımla dalga geçiyor, bu acziyetin göstergesi. Sokakta çocuklar birbirlerinin soyadlarıyla dalga geçtiğinde babası der ki, 'Evladım soyadıyla dalga geçilmez. Ben bütün Erdoğan ailesine soyadlarından dolayı saygı duyuyorum"