CHP Lideri Özgür Özel Kıbrıs meselesi, Kürt sorunu ve Ekrem İmamoğlu'nun seçim süreci ve CHP'ye yönelik kayyum iddialarına yönelik açıklamalarda bulundu.
Özel, Cumhur İttifakı'nın partisine yönelik açıklamalarını "Türkiye'de iktidar ile muhalefet yer değiştirdi. Şu anda CHP siyasetin iktidar partisi. Bize muhalefet yapan iki rakibimiz var. Bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi ikincisi MHP" sözleriyle değerlendirdi. HaberTürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un konuğu olan Özel, Kürt meselesinin çözüm yolunun meclis olduğunu vurguladı.
MHP'nin CHP'yi düşman olarak gördüğünü belirten Özel:
"Ülkenin Cumhurbaşkanı ya da ülkenin 5'inci partisinin Genel Başkanı Sayın Bahçeli dön dolaş CHP'yle, genel başkanıyla, cumhurbaşkanı adayıyla bu kadar meşgullerse, CHP açısından işler yolunda gidiyor demektir. 31 Mart tarihinden itibaren Türkiye'de iktidar ile muhalefet yer değiştirdi. CHP, şu anda siyasetin iktidar partisi" ifadesini kullandı. Özel, bir soru üzerine anketlerde partisinin yüzde 40'a dayandığını belirterek, partisinin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla ilgili süreci kastederek, "Biz bu süreçten güçlü çıkmış olabiliriz ama ben bu sürecin kendisini yanlış buluyorum."
"PARTİMİN ÜSTÜNE NE DÜŞERSE BUNU YAPMAYA HAZIRIM"
Özel, terör örgütü PKK'nın kendini feshettiğini açıklamasının ardından yaşananların ardından partisinin görüşünün sorulması üzerine, şunları kaydetti:
- "Tarihsel tutarlılık içindeyiz. Geçen süreçten alınan derslerle birlikte kendi doğru pozisyonumuzu tarif edeyim. Biz terör bitsin isteriz. Terörsüz Türkiye'ye evet diyorum. PKK, terör örgütüydü, silah bırakacağını açıkladı, feshedeceğini açıkladı. Buna ilişkin şüpheler olabilir, tartışmalar olabilir. Bunun başarılabilmesi durumunda bunu çok kıymetli bulurum. Üzerime, partimin üstüne ne düşerse bunu yapmaya hazırım. Yapıcı duruyorum. Bu iş başarılırsa şehit gelmeyecek.
- Ne Türk ne Kürt anası ağlayacak. Bu ülkenin trilyonlarca doları terörle mücadele adı altında silaha, mühimmata, dünyanın gelişmiş ülkelerinin silah tüccarlarına gitmeyecek. CHP'nin ülkeyi yönetmeye hazır olduğu bir dönemde bu oluk oluk para emekliye akacak, işçiye akacak, öğrencilerin gelecek umutlarına akacak, inovasyona, AR-GE'ye akacak. Ben bu durumda terörsüz Türkiye'yi savunmayayım. Terörsüz Türkiye ya da terörün bitmesinin başarılı olmasının şartları nedir diye baktığımızda geçmiş pratiğimize baktığımızda, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Parlamento'yu, siyasi partileri, siyaset kurumunu dışlayarak, Erdoğan'ın görevlendirdiği üç kişi, Abdullah Öcalan'ın talep ettiği üç kişi görüştüler, Dolmabahçe'de masa kurdular. Sürecin sonunda toplumsal mutabakat sağlanmamış olduğu için mesele patladı ve ardından hendek olaylarında 249 şehit, toplamda 2 bin 570 şehit geldi.
- O gün başaramadığımız için bu kadar şehit verdik ve o gün başaramadığımız için bu kadar çok para kaybettik. Demek ki bunu bir siyasi partinin değil, bütün siyasi partilerin ortaklaşabildiği bir zeminde, bütün partilerin katılımıyla gerçekleşmesi gerekir."
"TOPLUMSAL MUTABAKAT EVRESİNE YÖNELİK DOĞRU ADIMLAR ATILMADI"
- "Böyle bir süreci götürecekseniz, birtakım ön müzakereler yapılabilir, buradaki aktörlerin tamamının seçilmiş olmasını bekleyemezsiniz. Bir miktar orada yol alınır, orayı çok sorgulamamak gerekebilir. O sürecin çok uzun bir dönem olmaması ve süreç alenileşmeden önce tüm siyasi aktörlere samimiyetle bilgi paylaşılması lazım.
- Bunu yapmadılar. Biz her şeyi Devlet Bey'in düne kadar bize sadece bayramlaşıyoruz, Meclis'te selamlaşıyoruz, konuşuyoruz diye "eli kanlı teröristlerle birliktesiniz" falan dediği bir dönemden, bir anda Devlet Bey'in DEM sıralarına gidip el uzatmasıyla ve ondan 3 hafta sonra "umut hakkı" falan dediği bir Meclis konuşmasıyla birlikte öğrendik. Ben böyle bir inorganik siyaseti doğru bulmam, samimi bulmam. Kim varmış da benim yerime seçilmişlerin yerine, milletin takdir ettiklerinin yerine, birtakım atanmışlar düğmeye basmış, siyasiler en ağır hakaretleri ediyorken, el uzatıyormuş. Bu baharı başlatacak ilk çiçeğin açmasıysa eyvallah. Süreç şeffaf, katılımcı işletilmedi, toplumsal mutabakat evresine yönelik olarak doğru adımlar atılmadı.
- Hatta diğer partilerin bilgilendirilmesi sürecine başlandı, o da yarım kaldı. Ben sevgili Sırrı Süreyya Önder ile konuşurken, "Dünyada bunu başaranlarla böyle yapmıyor" dedim. O da, "Geçen sefer denedik, hedefimiz önce çözüm sonra barıştı, olmadı. Şimdi önce barış, sonra çözüm yapacağız" dedi. "Peki bunun sonuç alacağından emin misiniz, bu işin garantörü kim olacak" dedim. O da, "Sen olacaksın başkan, ben olacağım, kan dursun isteyen herkes olacak" dedi. Dedim ki, "Demokratik zeminde bu işin tartışılması lazım, aksi olmaz'."
"MHP'YE YENİ DÜŞMAN LAZIM"
- "İş, oy kaygılarıyla hem bir sahipsiz bırakılma, başarılı olacaksa bu başarıyı kimseyle paylaşmamak için geçen süreçte olduğu gibi AK Parti ile MHP muhalefeti dışlayarak, CHP'yi şeytanlaştırarak bir süreç yürüttü. Bugün aldığımız bütün anketlerde, baktığımız bütün hızlı araştırmalarda CHP'nin samimiyetinin destek gördüğü, CHP'ye yapılmak istenen işin millet tarafından doğru anlaşıldığı görülüyor.
- MHP'ye yeni düşman lazım. Bu iş siyasete kurban edilecek bir iş değil. Geçen sefer başarısız olunca çok şey kaybettik. Ben büyük bir sabırla, ihtiyatla, ihtimamla bu sürece samimiyetle destek vermeyi önemli görüyorum. Biz bu ülkede kan dursun, gözyaşı dursun isteriz. Türkiye'nin kurtuluşu buradadır.
- Şu anda muhalefette olduğumuz için bunu erteleyelim, enfekte edelim, sabote edelim, iktidarımızda yaparız demiyoruz. Ama şunu diyoruz. Bu iktidar bunu beceremezse biz kendi iktidarımızda Türkiye'yi terörden kurtarıp, Kürt meselesini demokratik yoldan çözecek güvenceyi veriyoruz. Bugün çözmeye karar verirlerse Meclis zemininde biz varız."
"İLK DÜĞMEYİ İLİKLEMEK İÇİN KAYYIMDAN BAŞLAYALIM"
- "Dört başı mamur hazırlığımız var. Doğru bir zemin oluşturulduğunda bunu paylaşmaya hazırız. İlk adımın atılacağı yer, olağanüstü hal döneminde KHK ile çıkarılmış kayyım maddesi. Bugün Türkiye'nin en büyük ilçesi Esenyurt'a da, Van gibi bir büyükşehire de kayyım atamış durumdalar. Geçen seçim döneminde 49 kayyım atanmıştı. Türklerin belediye başkanı seçebildiği, Kürtlerin seçtiği belediye başkanlarına kayyım atandığı bir süreci yaşadık. Bu konuda 11 siyasi partinin ortak kanun teklifi var.
- İlk düğmeyi iliklemek için buradan başlayalım. Devamında bazı kanun maddelerinin kötüye uygulanmasının sona erdirilmesi, bazı kanunlarda değişiklik yapılması, bazı kanunların yeni baştan yapılması lazım. Bunu bir partinin çerçevelemesi yerine, Meclis Başkanı'nın yaratacağı demokratik zeminde, partilerin görevlendireceği teknik kişilerin bu çerçeveyi müştereken belirlermesi lazım. Kırmızı çizgiler, beyaz çizgiler, yeşil çizgiler yerine toplumsal mutabakatın aranması lazım.
- O sandalyelerden birinin de mutlaka şehit aileleri, gaziler ve bu süreçten zarar görmüş kişilerin temsil edildiği ve onların rızasının alındığı bir süreçten bahsediyorum. Gelin bu sefer, Türkiye'nin en önemli meselesini sıcak siyasetin çatışmalı alanından çıkaralım, hep birlikte çözelim. Birtakım travmaların birlikte onarılacağı bir süreç olsun. Bu parlamentonun yüksek temsiliyet oranı var. Dışarıda kalan partiler önemli.
- Zafer Partisi dahil edilmeli. Büyük Birlik Partisi dahil edilmeli. Bir masa kurarsınız, davet edersiniz, gelenler gelir, gelmeyen gelmez zaten. Gelip de eleştirilerini söyleyenler olur. Ama ilk önce bir müzakere masasının, demokratik masanın kurulması lazım. Türkiye için doğruyu aramak lazım. Bundan başka çare yok.'"
CHP'NİN BOYKOT KARARI
- "Espressolab'e ben yapmadım ki Varank yaptı. Sahipleri diyor ki ne zaman Varank geldi burada kahve içti. Ondan sonra bunlar oldu. Bizim listemizde Espresso Lab yoktu. Bizim boykotumuz sınırlıydı. Dünyanın en önemli metropollerinden birinde bir gece yarısı 1 milyon 200 bin kişi doldurmuşuz. Bunu görmeyen televizyon kanalları var.
- Haber veriyorum. NTV için söylüyorum. Çok sevdiğim gazeteciler çalışıyor NTV'de. Kamerayı yakınlaştırmış benim yüzümü gösteriyor, 1,5 dakika konuşmanın en steril yerini veriyor. Kardeşim bir drone görüntüsü ver. Yüzde 70 bizden para kazanıyor.
- TRT, ahaber, Turkuaz, Demirören Grup başta olmak üzere boykot yapacağız dedim. Gençler bu sefer Espresso Lab diye zıplıyorlardı. Vakıf ve devlet üniversitelerde kantinlerde bu gençlerin sevdiği, mütevazı kahveyi uygun fiyata satan kahveler varmış. Diyorlar ki gelmişler buraları kiralamışlar, kahve fiyatlarını çok artırmışlar. Oradaki mütevazı esnafın gitmesine bozulmuş gençler. Onlar zaten kendi çaplarında boykot ederlermiş. Binlerce öğrenci zıplayınca buraya gelmiş. CHP'liler önce Vatan Emniyet'ten geldi.
- Bütün üniversiteliler geldi. Bunun üzerine onları mı kıracağım. Espresso Lab bize ulaşınca 'Gençlerin gönlünü yapın çıkarayım listeden sizi' dedim. İndirim yaparlarsa çıkaracağım. Gençler tüketim boykotu yapıyorlardı. Önce tutmadı boykot dediler Merkez Bankası raporuyla o gün yüzde 50 ticaretin düştüğü anlaşıldı. Bir tarafta bomboş AVM görüntüleri öbür tarafta bakanların alışveriş yaptığı market görüntüleri. Biz o yüzden genel tüketim boykotunu 1 gün gençlerin hatırına destekledik. Gençler yarın destek verin desinler destek veririm. Aynı dili konuşuyoruz."
İMAMOĞLU İLE NE KONUŞTU?
Sabah saatlerinde Silivri Cezaevi'ndeki İmamoğlu'nu ziyaret eden Özel, şunları söyledi:
"İmamoğlu ile gelecekte Türkiye hayalimizi konuşuyoruz. Bugün Cumhurbaşkanlığı Kampanya Ofisi'nin yönetiminde partiyi kimi temsil edeceğini konuştuk. Gölge bakanlıkları ofiste, MYK'daki gölge bakanlıklardan, grubumuzdan yapalım. Süreci birlikte tasarlamak, olası projeleri en doğru nasıl aktarırız? Yargı süreçlerini konuşuyoruz. Çocuğumuzdan çoluğumuzdan konuşuyoruz. Sonuçta çok iyi dostuz, kardeşten ileriyiz. Anneler Günü'nde içeride olan kişileri aradım. Biz birbirini seven aileyiz. Bizim Medya A.Ş'nin genel müdürünün kızlarıyla konuştum. Moral verdik birbirimize. Orada her şey kayıt altında."
"BU HANÇER MESELESİNİ NETLEŞTİRMEK LAZIM"
- "Sayın genel başkan Kılıçdaroğlu son kurultayda geldi konuşmamı ayakta alkışladı, gayet iyiydi. Sayın genel başkanın beni üzmeme, kırmama gibi mükellefiyeti yok. Benim onu kırmama, üzmeme gibi mükellefiyetim var. Bütün süreçlerde kendisini bilgilendirmeye çalışıyorum. Önceki genel başkanlarımıza hürmette kusur etmedik. Bu hançer meselesini netleştirmek lazım.
- Kemal Bey seçim günü sırtımda hançerlerle girdim diyor. Burada bir CHP'liyi kast ediyor olamaz. Seçimin olduğu gün ortaya en çok kendini koyan Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel canımızı ortaya koyduk.
- Kemal Bey başka bir şeyi kast ediyor. Adaylaşma sürecinde birtakım krizleri söylüyor. Kemal Bey orada iken 'bu hançeri ne kendimin ne kimsenin üstüne almıyorum' dedim. Ekrem Bey'e de diyor olamaz o lafı."
"BİRBİRİMİZE KAZIK, KELEK ATMADIK"
- "Sayın İmamoğlu ile bizim ilişkimiz kopmaz. Kardeşlik hukukuna, güvene dayanan, birbirine güç veren ilişki. Birbirimizin evladını evladımız kabul eden bir anlayış. Aramızda kardeşlik hukuku var. Ortak hedefimiz Türkiye'nin kurtuluşu. İnsanlar bize umut bağlamış. Geçen seçimde basit bir siyaset okuması yaptık. Seçmen bu başarısızlıktan sonra siyasetten öz eleştiri bekler. Biz o öz eleştiriyi verdik.
- Kurultay sürecini, yeni yapılanmayı CHP'nin verdiği öz eleştiri olarak kabul edildi ve yeni bir kredi verildi. Bu krediyi aldık, basit sistem kurduk. 1970'den beri üstümüzde 3 kilit var. Gençler, kadınlar, bilim, ilim, irfan. Seçim şarkısını anketler yaptırarak belirledik. Müzikleri her seçmen grubuna dinlettik. Bolca kadını bolca genci aday gösterdik. Siyasi tarihin en büyük başarısını kazandık. Belediyeleri CHP olarak kazandık.
- Bu yolda yürümeye devam ediyoruz. Birbirimize kazık atmadık, kelek atmadık. Bu meselenin üzerine kim nifak sokmaya çalışırsa çalışsın. İktidar medyasına birisi çıkıyor komplo teorisi, iftira, hakaret. Bunların hiçbirisiyle meşgul değiliz."
'ARA SEÇİM' AÇIKLAMASI
Öte yandan ara seçim hakkında da konuşan CHP Lideri şu ifadeleri kullandı:
"Ara seçim 30 ay geçmeden yapılamıyor. Son 1 yılda yapılamıyor. Bir kez ara seçim yapılıyor boş sandalyeler için. Bunun için Meclis karar almalı. En son Süreyya Önder'in kaybıyla 8 milletvekilliği boş. Bir seçim bölgesi komple boşalırsa hemen o bölge için. Parlamentonun yüzde 5'i, 30 milletvekili boşalırsa ara seçim yapılması lazım. Nasıl olsa Kasım ayında 8 milletvekilliği için ara seçim yapılacaksa. 22 kişiye de gerek yok. Örneğin Türkiye coğrafyasında 1'er milletvekili boşaltarak Türkiye'yi ara seçime götürsek. Sandıktan kaçan hükümetin önüne sandık koysak. AK Parti İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun'da kantara çıkmamak için istifayı kabul etmiyor ve seçimden korkuyor."
"A, B, C, Z PLANIMIZ İMAMOĞLU"
- "Diplomasını iptal ettiler. Bölge idare mahkemesine başvuruldu. Yürütmeyi durdurma talebi var. Çok uzun sürmez. Durdurması için yeniden adaylığına kavuşur. Şu anda somut engel diploma. Yürütmeyi durdurmayla ortadan kalkabilir. İstinaf ve Yargıtay aşaması var. Ekrem İmamoğlu'nu adaylığı dışında bir seçeneği konuşmayı şu an için doğru bulmam. Geçenlerde bir kanalda sayın gazeteci çok ısrar ediyordu. Bizim Z planımız Ekrem İmamoğlu. Aday artık kendi bile kendini değiştiremez.
- Arkasında 15 milyon vatandaş var. O gün gediğinde aday olamıyorsa, mücadelenin büyüdüğü yerde sen adayı milletten kaçırırsan, onun yerine gösterdiğin adaya yüzde 70 oy verir. Partilere 400 milletvekili verir. 400 milletvekili olursa hızlı bir şekilde hızlandırılmış parlamenter sistemine döneriz. Ekrem İmamoğlu icranı başı olur, Başbakan olur. Tarafsız cumhurbaşkanı bugünkü tavrına bakılırsa Mansur Yavaş olur. Mansur Bey geçmişte 'kimsenin yedeği değilim' demişti.
- Ben de kendisini bu pozisyona sokmak istemem. Mansur Bey'in Ekrem Bey'le gösterdiği dayanışma, parti kimliği, hukukçu kimliği, icracı kimliği çok önemli. O gün şartlar geldiğinde kendisi ne düşünür, biz ne düşünürüz, kamuoyu ne düşünülür bakılır. İmamoğlu milletin adayı olduğu için Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyledim, meselenin özü ve sözü budur. Ben Mansur Bey'i değersizleştirecek bir şey söylemem.
- Kişisel ve parti hukukumuz çok güçlü. Zaman beni doğruladı. Mansur Bey'in bütün açıklamaları o günkü şartlarda bazı arkadaşlar gazetecilik yaptılar. Şunu söyledim 'Mansur Bey'le bütün ihtimalleri konuştuk, Mansur Bey bu süreçte partim görev verirse diyor' dedik."
"15.5 MİLYON KİŞİNİN ADAYIDIR İMAMOĞLU"
- "İmamoğlu'ndan ziyade onu seçen 15,5 milyon vatandaştan utanırım. Şunu hatırlamak durumundayız. Tayyip Bey, Ekrem başkanın muhatap olduğu bütün suçlamalarla yolsuzluk, irtikap, terör örgütlerine destekle suçlandı, yargılandı. Ama asla sabahın köründe kapısına polis arabası gitmedi. Onu alıp da adliyeye zorla getirmediler.
- Tutuksuz yargılandı. Ceza aldığı davadan da Saraçhane'den kürsüye çıkıp davulla zurnayla Pınarhisar cezaevine yollandı, yanında yatacak koğuş arkası bile ayarlandı. O yüzden 15,5 milyon kişi sandığa gidip Tayyip Bey'e bunu hatırlatıyor.
- O yüzden 'adayımı bırak sandığı getir' diyoruz. İmamoğlu 15,5 milyon kişinin adayıdır İmamoğlu. Kendi belediye başkanlarıma şunu söylüyorum 'Arkadaşlar çok dikkatli olmalısınız. Biz beyaz sayfayız üzerine bir nokta koyarlar o kiri gösteririz. AK Parti'nin yaptıklarını sakın yapmaya kimse kalkmasın' diyoruz. Yeterince açık mı?"
ÖZEL'İN ADAYLIK PLANI VAR MI?
Özel, kendisine yöneltilen adaylık sorusuna şu yanıtı verdi:
Benim partimin genel başkanı olarak hedefim var. Sayın Erdoğan'ı aday olabilirse seçimlerde yenmek. Türkiye Cumhuriyeti'ni bir kez daha demokrasiyle tanıştırmak, AB'ye tam üyelik hedefiyle ilerleyen yol haritasıyla insanların yüzünü güldürmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Atatürk'ün bir koltuğunda oturuyor. Ben de Atatürk'ün bir koltuğuna oturuyorum. Ne kadar hakkını verdiğini bir sonraki seçimlerde milletimiz takdir edecek. Sayın Cumhurbaşkanında çoklu koltuk yetmezliği ve çoklu yetki karmaşası var. Niye bu gerçeklikle yüzleşmek yerine zar atıyor? Eski güçlerinde değiller. Ne birinci partiler ne sokakta güçlüler. Salonda atadıklarına kendisini alkışlattığında 5. ve 2. partinin Türkiye'nin geleceğini tayin etmeye hakları da yok, hadleri de yok. Kendi işlerine baksınlar bavul toplasınlar.
"CHP'YE KAYYUM LAFLARI GELDİĞİNDE BAHÇELİ DE 'BÖYLE SAÇMALIK OLMAZ' DEDİ"
- "Tayyip Erdoğan'ın kendisinden seçilmiş milletvekili başka partiye gitmeye kalktığında ahlaktan dem vuruyordu. Bir ittifaktan seçilmiştir benzer yönelimde partiye gider. Partisinde huzuru kalmamış istifa eder başka partiye gider.
- Zaten CHP listelerinden seçilmiş. Tayyip Bey'e karşı ne diyoruz, tek adamın yönetimine karşıyız. Konya'da sınırlı sayıda gücümüz var. O gücümüzden seçilmiş beyefendi gitmiş onu AK Parti'ye taşıyor. Tayyip Erdoğan'ın videosunu izlesin, bu konuda söylediklerini. Esas mesele şu. İBB'ye kayyum, CHP'ye kayyum.
- O oyunu bir yerde bozduk. Daha sonra CHP'ye kayyum lafları geldiğinde sayın Bahçeli de 'böyle saçmalık olmaz' dedi. Türkiye siyaseti bunlardan kurtulacak başka çare yok."
"MUHARREM BEY'LE ÇOK SAĞLIKLI BİR İLİŞKİMİZ VAR"
"Dün akşam Muharrem Bey'le yazıştık. Ankara'ya gelince çay içelim, sohbet edelim dedik. Muharrem Bey'in partisi var. Gelip de bizim kapımızda yattığı yok. Muharrem Bey'le çok sağlıklı ilişkimiz var. Zaman zaman kahvaltı yapıyoruz. Biz baba ocağı diyoruz. Muharrem Bey bu ocağa odun çekmiş insanlardan biridir. En kolay birlikte olabileceğimiz kişilerdendir. Bu iş paldır küldür, iki tarafı rencide edecek boyuta sokulmaya çalışılıyor. Buna gerek yok."
"ANAYASA'YA UYMAYANLA ANAYASA YAPMAYA GİRMEYİZ"
"Anayasa meselesine mesafemizi koruyoruz. Terörsüz Türkiye, Kürt meselesinin çözümünde atılması gereken demokratik adımlar yeni yasa yapmayla, yasaya revizyonla yapılır. Anayasaya uymayanla anayasa yapmaya, bizi çekmek istediği zemine girmeyiz. Yasal düzenlemelerde hiç olmazsa Meclis zemininde mücadele verirsin. Anlatırsın, doğrusunu önerirsin. Bu ülke sivil, demokratik, çağın ihtiyaçlarını karşılayan bir anayasa yapacak tabii. Yasakları yasaklamış, özgürlükçü bir anayasamız olacak. Ne zaman olacak, inşallah milletimiz Türkiye'ye demokrasiyi getirecek seçime gidince."
"ADAY OLACAĞIM DERSE, 'AVCUNU YALAR' DERİM"
"Ben ara seçim yapmaya kalktığında milletvekillerinin istifalarını kabul etmiyorsa. Bunca süredir sandığı getir adayımı getir demişim. Çok istiyorsa gelsin seçimi yapalım. Bu zaman benden niye kaçıyorsa hesabını sandıktan kaçarak yapmasın. O gün geldiğinde CHP'nin yetkili kurulları var, hesabını kitabını yapar. Tek adam olmadığım için giderim arkadaşlar 'Bu beyefendiye yıllardır erken seçim dedik, şimdi gelmiş aday olacağım' derse ben de 'avucunu yalasın' derim."