CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasının 5'inci yılı nedeniyle CHP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yaptı.
Faciayla ilgili ölüme sebebiyet verenlerin, 301'er kez müebbet hapis cezası alması beklenen davada, madenin sahibi Can Gürkan'a 15, diğer sorumlulara 20'şer yıllık cezalar verildiğini ifade eden Özel, 5 yıl dolmadan Gürkan'ın serbest bırakıldığını hatırlattı.
Soma'daki madenci yakınlarının davanın geldiği bu noktaya gözyaşlarıyla karşılık verdiğini dile getiren Özel, 2014'teki Soma faciasının ardından bir Soma faciasının daha yaşandığını, 2015'te 67, 2016'da 73, 2017'de 93, 2018'de 66 olmak üzere toplam 299 madencinin daha öldüğünü kaydetti.
Özel, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan ile ilgili 'avukatlarıyla görüşebilir' ifadesini kullandı. Değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Özel, "Bahçeli, ciddiyetini kaybetmiş, söylem olarak da partimizin liderine, adayına, üyelerine en ağır hakaretleri söyleyen birisi olarak, eski en ağır hakaret ettiklerine yani dün tükürdüğü yüzü bugün öpen, dün hakaret ettiğine bugün iltifat eden birisi olarak kayda değer değerlendirmeler yapmıyor son süreçte. O yüzden, kendisinin bu değerlendirmesini değerlendirmeye değer bulmuyoruz." dedi.
"İstanbul'da oylar çalındı diyene sorarlar, ne çalındı, nerede çalındı, kim çaldı, hırsız kim?
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları Binali Yıldırım gibi seçim propagandasını 'oylar çalındı' üzerine kuruyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna ise Özel, şu karşılığı verdi:
"Oylar çalındı diyen birisinin, nerede, kim tarafından, nasıl çalındı, bunu söylemesi lazım. Hele hele devleti elinde bulunduran yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanı ve onun düne kadar Meclis Başkanı, şimdi İstanbul adayı olan partinin ikinci ismi konumundaki birisiyse, bunu söylemesi lazım. Bunlar 31 Mart'a kadar bize 'terörist' dediler, İstanbullu sandıkta cevabı verdi. Bize Osmanlı tokadı atacaklardı, demokrasi tokadını yediler, yere serildiler. Şimdi 31 Mart'a kadar milletin komşusuna, evladına, çoluğuna, çocuğuna 'terörist' diyenler anlaşılıyor ki 23 Haziran'a kadar da 'hırsız' diyecekler. Denemesi bedava, bir tokat daha geliyor seçmenden 23 Haziran'da."
Yüksek Seçim Kurulunun iptal kararında "oy çalındı" yazmadığına dikkati çeken Özel, "İstanbul'da oylar çalındı diyene sorarlar, ne çalındı, nerede çalındı, kim çaldı, hırsız kim? Bunları söylemeden 'oyumuz çalındı' demek, yalandan mağduriyet yaratmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Kendilerini dürüstlüğe davet ediyoruz. Çalınan bir tek şey vardır, Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasıdır. Çalınan bir tek şey vardır, İstanbullunun ulaşıma ucuz ulaşma, yüzde 40 ucuza su kullanma, belediye hizmetlerinden ucuza yararlanma hakkıdır." diye konuştu.
"Hani bu slogan FETÖ'cülerindi"
"İstanbul'da 'Her şey çok güzel olacak' diye seslenen vatandaşa, Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Daha güzel olacak' karşılığını verdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu Özel, "Pozitif dil kullananlar, biz, hepimiz, hep beraber bu pozitif kampanya, sonunda Türkiye'nin en negatif dil kullanan, en negatif kampanya yapan, iftira ve hakaretle yol almaya çalışın kişisini de yola getirdi. O da pozitif bir dil kullanacaksa eğer bu Türkiye için iyi bir şeydir hiç şüphesiz." diye yanıtladı.
"Erdoğan'a Erdoğan gibi cevap vermek gerekirse, hani bu slogan FETÖ'cülerindi? O zaman Erdoğan 'ben daha FETÖ'cüyüm' diyor." ifadesini kullanan Özel, kendilerinin "her şey çok güzel olacak" sözünü Cem Yılmaz'ın bir filminden ve İmamoğlu'na seslenen bir gençten duyduklarını dile getirdi.
Özgür Özel, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanatçılara 'dalkavukluk yapmayın' dedi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusunu yanıtlarken de "Erdoğan'a destek açıkladıklarında, onunla türkü söylediklerinde, onun sloganını söylediklerinde dalkavuk olunmuyor ama seçtikleri belediye başkanına sahip çıktıklarında sanatçılar dalkavuk oluyor. Sanatçı düşün insanıdır, fikir insanıdır, sanatçı özgür insandır. Fikrini açıklamakta özgürdür." değerlendirmesinde bulundu.