CHP lideri Özgür Özel, Emek Partisi Genel Merkezi'ni ziyaret gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından Özgür Özel ve Seyit Aslan gazetecilere açıklamalarda bulundu.
'YARGI SOPASIYLA HERKESİ HİZAYA GETİRMEK İSTİYORLAR'
Seyit Aslan şu açıklamalarda bulundu:
Son süreçte yaşanan hukuksuzluklarla ilgili görüş alışverşinde bulunduk. Parti olarak kısaca şunu ifade etmek isteriz. AKP'nin 8. Olağan Kurulu'nda Cumhurbaşkanı, "Bundan sonra yeni Türkiye'ye işaret ederek buna uygun davranan, buna uyanlar siyaset yapabilir" dedi. Buradan şunu söylemek istiyoruz. Cumhurbaşkanının ifade ettiği yeni Türkiye şu:
Yargı sopasının bütün muhalefete sallandığı, yargı sopasıyla herkesi hizaya getirmek istedikleri yeni bir Türkiye'den bahsediyorlar.
Yeni Türkiye, milyonlarca asgari ücretlinin açlık sınırının altında bir yaşama sürdürmesi için "yeni Türkiye" diye ifade ediyorlar.
Çiftçilerin ürünlerini satamadıkları bir Türkiye'den bahsediyorlar. Sendikal hak ve özgürlüklerin budandığı, grevlerin yasaklandığı yeni bir Türkiye'den bahsediyorlar.
BİZ BÖYLE BİR YENİ TÜRKİYE'Yİ ASLA KABUL ETMİYORUZ
Aynı zamanda aydını, siyasetçisini Türkiye'de demokratik hak ve özgürlükleri isteyen herkese karşı yargı sopasının her gün yeniden ele aldıkları bir süreçten bahsediyorlar. Biz böyle bir yeni Türkiye'yi asla kabul etmiyoruz. Asla da kabul etmeyeceğiz.
Belediye başkanının kürsüden inmeden soruşturma açılması, Türkiye'de siyasetçilerin gece yarısı gözaltına alınması asla kabul edilebilecek bir şey değil.
"BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Türkiye'nin ana muhalefetiyle siyasetçileriyle, sendikalarıyla, işçilerle, emekçilerle, kadınlarla, gençlerle iktidarın anti demokratik tavrına karşı hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. Bugün Genel Başkanının ziyaretinde ifade ettikleri bir çok şeyi de birlikte sürdürmeye devam edeceğiz.
Özgür Özel'in açıklamasından başlıklar şöyle:
"MUHALEFET BASTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Biz bugün özellikle bir yargı tacizi altında olan ve yargıdaki elverişli sözlerini dinleyen bir aparat diliyle siyasetin, muhalefetin bastırılmaya çalışıldığı; yetmez sivil toplum örgütlerinin susturulmaya çalışıldığı ve Türkiye'de kimsenin konuşamadığı sadece siyasetçilerin konuştuğu ve bu işin sadece ve sadece iktidar partisinin arzu ettiği gündemlerin tartışıldığı bir noktaya taşımaya çalıştıkları bu süreçte görüş alışverişinde bulunduk.
"KAMPANYAYA DESTEK VERİYORUZ"
Emek Partisi'nin başlatmış olduğu 'Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş' kampanyasına biz de destek veriyoruz. Ortak sorunlara haklı tepkilerin örgütlenmeye çalışıldığını görüyoruz. Hem örgütlerimiz hem üyelerimiz düzeyinde dayanışma içinde olacağız.
YARGI KARARINA RAĞMEN İL BAŞKANI TUTUKLANDI
Ahmet Özer hakkında beklenip beklenip nihayet hazırlanan ama içi boş iddianameye itiraz ediyoruz. Bu kapsamda Emek Partisi'nin İstanbul İl Başkanı da tutuklandı. Hepimizin HDK operasyonuna inanmamızı istiyorlar. HDK'nin bir terör örgütü olduğunu bilmiyoruz. Ama "HDK'nin terör örgütü ile bağlantılı olduğuna dair yargı kararı olmadığı anlaşılmıştır" diyen yargı kararı var elimizde. Yargıtay da bunu onadı ve kesinleşti. Bugün il başkanı da belediye meclis üyeleri de bu karara rağmen suçlanıyor. Seyyar giyotin hepimizin canını yakmaya çalışıyor. Birlikte mücadelemizi, yol yürüyüşümüz sıklıkla göreceksiniz. Hem Emek Gençliği'ne hem de EMEP'in bütün üyelerini CHP heyeti adına selamlıyorum.
SERAP YAZICI'YA CEVAP
Serap hanımın 'Gelip ben CHP'ye katılmak istiyorum' dediğini ve bu konudaki yaklaşımımızı kendisi biliyor. Katıldığı partinin genel başkanına 'tek adam' demişti. Onunla yok da bizimle mi var doku uyuşmazlığı?
İMAMOĞLU'NA DİPLOMA SORUŞTURMASI
Ülkeyi yöneten kişinin kendi diploması tartışmalı iken böyle bir tartışmayı gündeme açmak o diplomanın iptalinden medet ummak Ekrem İmamoğlu'ndan ne kadar korktuklarının göstergesi. AK Parti'yi yöneten bir siyasi akıl varsa atılacak en yanlış adımı attığı aleni. Bu kadar acemice bir iş olmaz. Erdoğan'ın diplomasının, okul arkadaşlarının, ders veren hocalarının olmadığı, amfide bir fotoğrafının olmadığı açık. Okul arkadaşlarıyla bir iftar düzenlesin de anılarını anlatsın. O yüzden ben bu kadar acemice yürütülen bir siyasette, AK Parti’yi yönetenler bir yandan da ülkeyi yönetiyorlar ya, ülke ile ilgili endişelerim artıyor.”
“VAR OLAN ŞEY YOK OLUR MU?”
Özel, “Sürecin sonunda bir iptal kararı bekliyor musunuz?” diye sorulması üzerine ise “Hayır. Neyine iptal olacak, var olan şey yok olur mu? 31 sene önce verilmiş diploma, geçilmiş dersler… Üniversite ilan etmiş, ‘Gelin başvurun bana’ demiş, başvuruyu kabul etmiş. 31 yıl önce biri cinayet işlemiş olsa zaten zaman aşımından o cinayet ortadan kalkıyor hukuken. Yani Ekrem İmamoğlu‘nun mağdur olduğu bir süreç varsa da o mağduriyeti yaratanlar üzerinden bir şey yapmak lazım. Son derece şeffaf bir süreç var. Hiçbir yerinde kişisel bir kusuru yok, kişiye özel bir uygulama yok. Buradan onlara ekmek çıkmaz. Çıksa çıksa Erdoğan’ın diploma tartışması çıkar” yanıtını verdi.