CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, bir dizi ziyaret için bulunduğu Mersin'de CHP İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Özel, "Bugün Mersin'in bizim dışımızda da siyasi konukları var. Aslında bugünkü Mersin'deki konuğun siyasi bir tarafı olmasaydı bu Mersin için son derece anlamlı bir ziyaretti. Ülkenin Cumhurbaşkanı var Mersin'de ama 83 milyonu kucaklayamıyor, bütün Mersin'i kucaklayamıyor çünkü bir partinin genel başkanı sıfatı ile geliyor. Bir partinin genel başkanı sıfatını taşıyan Erdoğan, bugün Mersin'e gelirken Mersinliler aslında uzaktan duydukları bir gerçeklikle karşılaştılar. 100'lerce araç, binlerce korumanın bir kentte neler yaşattığını Mersinliler yakından gördüler. Cumhurbaşkanının koruma ekibi dışındaki polislerin silahlarındaki şarjörler toplandı. Bu kendi polisine itimat etmeyen görüntüyle Mersin'de tanışmış oldu" diye konuştu.
Özel'in satırbaşları şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Santrali'ni görmeye gelmiş. Keşke 'Mersinli narenciye üreticilerinin sorunlarını yerinde görmeye geldim' diyebilseydi.
'Şehrin dışında bir konteyner limanı yapılması gerekiyor'
Tayyip bey, Mersin'de 12 yıldır yapılamayan Çukurova Havalimanı'nı görmeyecek. Mersin-Antalya otoban yolu 20 yıldır yapılamıyor, orayı da görmeyecek. Buradan bir çağrıyı çok önemsiyoruz. CHP, Mersin'in bir lojistik merkezi olmasını istiyor. Mevcut limanını bir konteyner deposuna dönüştürüp, kentin silüetini, manzarasını ve turizm değerini ortadan kaldırıyorlar. Oysa ki şehrin dışında bir konteyner limanı yapılması gerekiyor biz bunu destekliyoruz.
'Mersin'i nasıl yönetiyorsak Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz'
Mersinliler üzerinden Türkiye'ye seslenelim. Mersinliler 31 Mart'ta bir karar verdiler. MHP'li bir belediye gitti. CHP'li belediyelerin bütün el, kol bağlamalara karşı yaptıkları burada. Mersin'den bir iyi belediyecilik örneğini Türkiye'ye ifade edebilmiş olmayı, Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecekte torunlarımız için bile tehlike olacak bir nükleer santrali görmeye gelmişken hem ekonomik hem ulaşım, sosyal adalet, kadına karşı pozitif ayrımcılık belediyecilik anlayışının Türkiye'ye iyi geleceğini biliyoruz. Mersin'i nasıl yönetiyorsak Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz.
Enflasyon eleştirisi: Milli birlik düşmanı fasulye, vatan haini salatalık
Gıda fiyatları öyle bir noktaya geldi ki kim nereye saldırsın, kim ne yapsın bilmiyor. Her sene AKP bir düşman bulup suçu onun üstüne yıkmakta mahir. Patates, soğan depolarına baskın yapmışlardı. Üreticileri, toplantıcıları gözaltına almışlardı. Orada suçluyu öyle bulup göstermeye çalışmışlardı. Şimdi her şeyde fiyat artmış durumda. TÜİK var Tayyip'i Üzmeme İstatistik Kurumu diye. Onun verdiği rakamlar yüzde 19-20. Esnafa ve emekliye zam verirken kullanmak için uydurulmuş rakamlar. Gerçek enflasyon yüzde 40, yüzde 60 arasında ölçülüyor. Bir de mutfak enflasyonu var ki cüzdanı, mutfağı yakıyor. Buna karşı harekete geçtiler, algı operasyonuna başladılar.
'Aslında bizim suçumuz yok. Bizim bütün gayretlerimize rağmen kabak denen laf dinlemez yüzde 80 zamlanmış bütün suç onda' diyorlar. 'Biz iyi yönetmiş olmamıza rağmen yüzde 68 zamla tenceremize giren taze fasulye milli irademize ihanettir' diyorlar. 'Salatalık denen vatan haini yüzde 128 zamlanıyor bizden habersiz' diyorlar. Suçu kendinde değil, bulgurda, nohutta, kuru fasulyede, salçada bulan, vatandaşın aklı ile alay eden bir anlayış var.