Osman Kavala, cezaevinden gönderdiği mektubunda, “Kendimi savunabilmek için adaletin yüzünü göreceğim günü bekliyorum” demişti. Kavala’nın avukatları 7 Haziran’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, 23 Ağustos’ta, Kavala’nın başvurusunun öncelikli olarak değerlendirilmesi talebini kabul etti.
DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ile eski Türk Tabipleri Birliği’nin eski Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Osman Kavala’nın durumunun bir ‘hukuk skandalı’ olduğunu ve Türkiye’de bu tür ‘hukuk skandallarının' sayısının her geçen gün arttığını söyledi.
Anadolu Kültür Genel Koordinatörü Asena Günal ise Türkiye’de yargı sisteminin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kavala’yı birtakım siyasi pazarlıklar için ‘rehin’ tuttuğunu anlattı. Günal, “Bir yıldır ağır suçlamalarla cezaevinde tutulan bir kişi için iddianame bile hazırlanmıyor. Kavala içeride tutuluyor çünkü onun sivil toplum alanındaki çalışmaları iktidarı rahatsız ediyor” diye konuştu.