AKP Türkiye'sinde tıpkı Hindistan ve bazı Afrika ülkelerinde olduğu gibi ilk kez açık organ pazarının kurulduğu üstelik bu işin artık açık açık sosyal medyada üzerinden yapıldığı ortaya çıkmıştı. Sonunda yandaş Sabah gazetesi bile bu gerçeği yazmak zorunda kaldı. Habere göre ise ülkemizde durumun kötülüğü sadece gencecik bir kızın organını satmayı düşündürecek kadar zor şartlardan da ibaret değil. Bakın organ satmaktan başka çare bulamayan genç kıza bir de üstelik ne teklifler yapılmış...
Böbreğini sosyal medya üzerinden satışa çıkaran Büşra S. anlattı: “Onlarca kişi aradı. ‘Nakilde akrabalık şart, evlenelim’ diyenler de oldu, ‘Böbreğini satma gel konsomatris ol’ diyen de”
Sabah'ın haberine göre, 'Sosyal medyada organ pazarlığı' haberinin ardından organlarını satmak isteyip de mağdur duruma düşenler ortaya çıktı. Onlardan biri, 24 yaşındaki üniversite mezunu Büşra S.'ydi. Kredi borçları nedeniyle böbreğini satılığa çıkaran ama aldığı telefonlardan sonra vazgeçen Büşra S. şu an bir AVM'de sinemada kasiyer olarak çalışıyor. İşte anlattıkları:
"Üniversiteyi bitirdikten sonra ailemle problemlerim oldu, kredi borçlarım vardı. Bir an aklıma böyle bir şey geldi. Mantıklı mantıksız düşünmedim, başka çarem yoktu. Kredilerimin ödeme zamanı geliyordu. İş bulamamıştım ben de bir ilan yazdım. Böbreğimi ve karaciğerimin bir kısmını satmak istedim."
"Günde beş on kez aranıyordum. Sürekli gelen telefonlar artık rahatsız edici bir hal aldı. Çünkü gelen telefonlarda aslında gerçekten böbrek isteyenler değil, benim bu halimi kullanmak isteyenler vardı. Bir gün telefonum çaldı arayan şahıs, Antalya'da olduğunu böbrek nakli için akrabalık şartının zorunlu olduğunu söyledi. Bunun için de kendisi ile evlenmem gerektiğini 6 ay sonra eğer ben istersem boşanabileceğimi söyledi. Bir miktar da para vermeyi talep etti. O an anladım amaçları çok farklıydı."
"Yine Antalya'dan birisi aradı, bana 'Senin borçlarını ödemen için hiçbir organını satmana gerek yok. Ben sana dilediğin kadar para veririm. Benim mekânım var. Orada konsomatrislik yaparsın' dedi. Ben biraz bağırınca 'Bu işten korkma. Ben bile kadın kılığına girip yaptım bu işi' dedi. Ben de telefonu yüzüne kapattım. Başka birisi aradı. Bana direkt para karşılığı kendisiyle olmamı teklif etti. 'Böbreğini karaciğerini satmana gerek yok' dedi."
"Anneannesi hasta olan birisi az daha beni ikna ediyordu. Çok üzüldüm ama böbrek değil karaciğer istiyordu. 200 bin dolar teklif ettiler. Çok üzülmüştüm ama karaciğerimin bir parçası alınacağı gözümün önüne geldi, korktum. O sırada bir iş başvurusu yapmıştım, o kabul oldu. Kendime ev arkadaşı buldum. Hayatımı düzene soktum, bu işten vazgeçtim. Yavaş yavaş borçlarımı ödüyorum."
MERKEZ ANTALYA MI?
"Bana gelen telefonların neredeyse tamamı Antalya'dan geliyordu. Başka şehirden gelen aramalarda ise ameliyatı yine Antalya'da olmam gerektiğini söylüyorlardı. Orada bunların merkezi falan mı var, bilemedim."