AKP MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "2021-2022 eğitim yılı 6 Eylül'de başlayacak. Bu sene tüm kademelerde haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılacak, ders saatleri azaltılmayacak. Ders saatlerinin azaltılmaması öğrencilerin geleceği açısından çok önemli. Mazereti olan öğrenciler EBA üzerinde devam edebilecek." açıklamasını yaptı.
Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bugün afetlerle ilgili yapılacak olanlar MKYK toplantısında geniş bir şekilde yer aldı. Ne tür tedbirler alınması gerektiğiyle ilgili değerlendirmeler yapılacak. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız toplantını açılışında kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
Ne zaman orman yangını olsa buralara tesis yapılacağına yönelik asılsız iddialar ortaya atılıyor. Anayasa gereği buralar korunacaktır. Yıl bitmeden 252 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Yangın sonrası bir de sel felaketiyle karşılaştık. Bazı noktalara bir yıllık yağış birkaç günde düştü.
Salgınla mücadelede hayatını kaybedenlerin büyük bir kısmı aşı olmayanlar. Her meselede olduğu gibi burada da gerçek konu üzerinden tartışma yapmak gerekir. Canları korumak için bu en önemli konudur.
Eğitim-öğretim yılı 6 Eylül'de başlayacak. Bu sene haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılacak. Ders saati azaltılmayacak. Hazırlıklar tamamlandı. Mazareti olan öğrenciler EBA üzerinde devam edebilecek. Aşılama konusunda geldiğimiz nokta bunu sağladı. Ders saatlerinin azaltılmaması öğrencilerin geleceği için çok önemli. İhtiyaç durumunda maskeler okullarda ücretsiz dağıtılacak.
Afganistan'daki durumu yakından takip ediyoruz. Şu anda dünyanın gündeminde. Taliban ülkenin fiilen tek hakimi haline geldi. Cumhurbaşkanımız çok yönlü bir diplomasi yürütüyor. Verdiği temel mesaj Afganistan'da kapsayıcı bir modelin ortaya çıkmasıdır. İnsan haklarına, kadın haklarına riayet gibi konuların yakın takibimizde olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Afgan halkı yalnız bırakılmamalıdır. Afganistan tekrar kendi haline bırakılırsa bugün gidenler 5 yıl sonra tekrar dönmek zorunda kalacak.
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı göç dalgası ile tartışmalar var. Sığınmacı düşmanlığı diye nitelendirilebilecek bir yaklaşım ortaya konulmamalı. Muhalefetin sırf iktidarı eleştirmek adına Avrupa'nın aşırı sağcılarının kullandığı ifadeleri görüyoruz. Kim ırkçı bir dil kullanırsa kendi toplumuna büyük zarar verir. Rahatsızlığınızı ifade edin ama dengeyi iyi gözetmek gerekiyor.
Türkiye'nin bir tane daha fazla mülteci alacak bu yükü kaldıracak kapasitesi yoktur. Türkiye toplama kampı değildir, burası yol geçen hanı da değildir. Türkiye'ye sormadan yapılan açıklamaların hepsi yok hükmündedir.
Birinci şartımız Mehmetçiğin güvenliğidir."
Ayrıntılar geliyor...