15 Aralık'ta, Ankara'da Mimar Kemal Ortaokulu'nda okuyan kız öğrenciler, beden eğitimi dersine hazırlanmak için sınıflarında üstlerini değiştirdi.
Öğrenciler kıyafetlerini değiştirdikleri esnada, okulda Fen Bilgisi öğretmenliği yapan ve kat nöbetçisi olarak görevlendirilen D.S, (23) çocukların üstlerini değiştirdikleri dersliğin içine girdi. Öğrencilerin iddiasına göre, "Hocam üstümüzü değiştiriyoruz, sınıftan çıkar mısınız" şeklinde oldukça sesli biçimde uyarılmasına karşın, öğretmen D.S., elleri cebinde 2-3 dakika boyunca sınıfta gezdi ve öğrencileri izledi. Bu esnada yarı-çıplak şekilde duran bazı öğrenciler, elleriyle mahrem yerlerini kapatmaya ve çığlık atmaya başladı. Çığlık seslerinin ardından yan sınıftan erkek öğrencilerin de dersliğe gelmesiyle birlikte öğretmen D.S. sınıfın dışına çıktı.
"SİZ LEKELENDİNİZ, BENİM ADIMI LEKELEMEYİN"
Olay hakkında şikayette bulunmak için konuyu beden eğitimi öğretmeni E.E.'ye anlatan öğrenciler, önce rehberlik öğretmeni Y.T., sonrasında ise okul müdürü İ.Ö. ile görüştürüldü.
Öğrencilerin iddiasına göre burada İ.Ö. tarafından, öğrencilere "Bu olayları kimseye anlatmayacaksınız. Ailenize de bahsetmeyin. Hocanızın görme engeli var, hem konuyu bana anlattı, sınıfa yanlışlıkla girmiş. Bu olay basına düşmesin, adımız sapık okula çıkar. SİZ LEKELENDİNİZ, BENİM ADIMI DA OKULU DA LEKELEYECEKSİNİZ" ifadeleri kullanıldı.
Olayın devamında öğrenciler, durumu ailelerine anlattı ve okula polis geldi. Velilerin okul müdürüne yönelik tepkilerinin ardından müdür İ.Ö., yeniden öğrencileri makam odasına çağırdı.
Öğrencilerin iddiasına göre, müdür İ.Ö., ikinci konuşmasında odasına gelen çocuklara "Neden ailelerinize haber verdiniz! Bana iftira attığınız için mahkemeye veririm. Siz de aileniz de ceza alırsınız" şeklinde tehditler savurdu.
Konuya ilişkin toplam 7 öğrenci ailesiyle birlikte Çocuk Şube Müdürlüğü'ne giderek öğretmen D.S. ve okul müdürü İ.Ö. hakkında şikayetçi oldu.
"ÖĞRENCİLER AĞIZ BİRLİĞİ YAPMIŞ, YALAN SÖYLÜYORLAR"
Öğrencilerin suçlamaları sonrasında ifadesi alınan okul müdürü İ.Ö., konuyu öğrenir öğrenmez durumu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirdiğini, öğrencilere asla iddia edildiği şekilde ifadeler kullanmadığını ve öğrencilerin yaşlarının küçük olması nedeniyle aralarında ağız birliği yaptıklarını ve yalan ifadede bulunduklarını iddia etti. İ.Ö., öğretmen D.S.'nin engelli olduğunu ve okuldaki öğretmenliğine de 'engelli kadrosu' aracılığıyla atandığını belirtti.
İstismar suçlamasından ötürü ifadesi alınan öğretmen D.S. ise olay günü sınıfın bulunduğu katta nöbetçi öğretmen olarak görev yaptığını, gözlerinde yüzde 50 oranında bozukluk olduğunu, bu nedenle uzağı göremediğini ve sınıftan yüksek sesler gelmesi üzerine bir şey oldu fikrine kapılarak art niyetsiz şekilde kontrol amaçlı sınıfa girdiğini, sınıftan uğultulu sesler geldiğini ve anlayamadığını, gözlerindeki sorun nedeniyle de öğrencileri göremediğini, 1 dakika sonra "giyiniyoruz" sözünü duyması üzerine sınıftan çıktığını, suçlamayı kabul etmediğini beyan etti.
ÖĞRETMEN AÇIĞA ALINDI, SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ
Velilerin şikayetleri üzerine konu hakkında soruşturma başlatan savcılık, olayın ardından öğretmen D.S.'yi açığa aldı.
Soruşturmayı tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, okuldaki beden eğitimi öğretmeni E.E'nin, öğretmen D.S.'ye yönelik "Birkaç kez materyallere çok yakından gözüne tutarak baktığını gördüm" sözlerini delil saydı ve öğretmenin görme engeli açısından sınıfta yaşananları hızlı bir şekilde anlayamamasını 'hayatın olağan akışına uygun' buldu.
Okul müdürü İ.Ö.'ye yönelik ise iddia edilen tehditlerde bulunduğuna yönelik delil yetersizliği bulunduğunu belirten Savcılık, şikayet hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar getirdi.
VELİLER KARARA İTİRAZ ETTİ
Kovuşturmaya yer yoktur kararının verilmesi üzerine öğrenci velileri, itirazda bulundu ve dosyayı İstinaf'a taşıdı. Öğrenci velileri ifadelerinde, D.S.'ye ait görüş bozukluğu olduğuna dair savcılığın sağlık raporu istemediğini, yalnızca okuldaki öğretmenin beyanını kanıt kabul edildiğini belirtti.
Konuya ilişkin halktv.com.tr'ye konuşan öğretmen D.S., görüş bozukluğuna dair raporun bulunduğunu ancak söz konusu raporu tarafımızla paylaşmak istemediğini belirtti.