Mersin’in Anamur ilçesinde bulunan Ortaköy Hidayet Sinanoğlu İlkokulu 3’üncü sınıf öğrencisi A.Ç.'nin öğretmen G.E. tarafından okul bahçesinde dövüldüğü iddia edildi. Hastanede darp raporu verilen ve yaşadığı travma nedeniyle okula gidemeyen A.Ç.'nin ailesinin şikâyeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İddiaya göre; olay, 1 Nisan’da Ortaköy Hidayet Sinanoğlu İlkokulu’nda meydana geldi. 3’üncü sınıf öğrencisi 10 yaşındaki A.Ç., okul müdürünün kızı olan otizmli öğrenci S.A.’nın elindeki zekâ küpü ile oynamak istedi, vermeyince de okul bahçesine çıktı. Yaşanan olaydan sonra sınıfta bulunan bazı öğrenciler, A.Ç.'nin ‘salak, geri zekâlı’ gibi kelimeler kullanarak S.A. ile dalga geçtiğini söyledi. Bunun üzerine sınıf öğretmeni, okul bahçesine çıkarak öğrencisi A.Ç.'ye şiddet uyguladı.
Yere yatırıp darp etti iddiası
İddiaya göre; öğretmen G.E., bahçede bulunan yüzlerce öğrencinin gözleri önünde A.Ç.'yi yakasından tutup yere düşürdükten sonra dövüp teklemedi. Öfkesini alamayan öğretmen G.E., "Bütün okul görsün bilsin, herkes herkese anlatsın" diye bağırdı. Öğretmen G.E., gözlüğü kırılan ve yerde yatan öğrencisi A.Ç.'ye de “İstediğine şikâyet et. Hapse girmekten korkmuyorum” diye bağırıp olay yerinden uzaklaştı.
Darp raporu verildi
Öğretmenin şiddet uygulaması sonucu vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluşan A.Ç., evde olayı annesi ve babasına anlattı. Olay üzerine çift, jandarma karakoluna giderek öğretmen G.E.’den şikâyetçi oldu. Anamur Devlet Hastanesi’ne sevk edilen A.Ç.’ye darp raporu verildi. Darp raporunda, "Boyun sağ tarafında, iki kürek kemiği arasında, sol dizde abrazyon mevcuttur. Sol baldır laterolinde morluk mevcuttur. Şu an hayati tehlikesi yoktur. Kati kesin rapordur" denildi.
'Ben kesinlikle öyle bir şey yapmadım'
Jandarma karakolunda pedagog eşliğinde ifadesi alınan A.Ç., şunları söyledi:
"Müdürün kızının elindeki zekâ küpü ile oynamak istedim, vermek istemeyince oradan uzaklaştım. Bazı arkadaşlar ise sınıf öğretmenine onunla dalga geçtiğimi, ‘salak ve geri zekâlı’ gibi kelimeler söylediğimi söylemişler. Ama ben kesinlikle öyle bir şey yapmadım. İki arkadaşım da buna şahittir. Sonra arka bahçede oynarken öğretmen geldi. Beni yakamdan tutup yere düşürdü ve üstüme atlayıp yerde defalarca tekmeledi. 'Bütün okul görsün bilsin, herkes herkese anlatsın' diye bağırdı. Sonra bana 'Beni istediğine git şikâyet et. Hapse girmekten korkmuyorum' diye bağırdı."
'Öğretmen suçunu itiraf etti'
Olay ardından oğlunun ‘Anne gözlüğüm kırıldı, ben ne yapacağım şimdi. Artık okula gitmek istemiyorum’ dediğini belirten anne N.Ç. ise şöyle konuştu:
"Oğlumun bu anlattıklarının üzerine öğretmen G.E.'in numarasını buldum ve aradım. Ona ‘Öğretmenim A. bir şeyler anlattı, doğrusunu bir de sizden dinlemek istiyorum’ dedim. Bunun üzerine anlatmaya başladı. ‘Benim sınıfımda otizmli bir öğrencim var. Kimseye bir zararı yok. Yarın bizim de böyle bir çocuğunuzun olmayacağının bir garantisi yok veya yolda yürürken kaza geçirip engelli olmayacağımızın bir garantisi yok. Arabamın camının değeri 10 bin TL değerinde. Arabamın camını kırsaydı veya kaputuna, tekerlerine zarar verseydi kızardım ama dövmezdim. A., otizmli öğrencim ile dalga geçtiği için kendimi tutamayıp dövdüm’ dedi. Olayın üzerine jandarmaya gidip şikâyetçi olduk, hastaneden darp raporu aldım. Ertesi gün sınıf öğretmeni, ‘Velim haklısınız lakin kararınızı gözden geçirin’ dedi. Ben de kararlı olduğumu ve vazgeçmeyeceğimi söyledim. Aynı gün, yani 2 Nisan 2022 günü okul müdürü H.A., iş yerime gelerek, ‘Neden okul içerisinde konuyu çözmedik. Adli boyuta neden taşıdınız’ diyerek benimle tartıştı ve vazgeçmem için zorladı. Vazgeçmeyeceğimi ve oğlumu en yakın zamanda o okuldan alıp başka bir okula vereceğimi söylediğimde kalkıp gitti."
'Kamera kayıtları silinmiş'
Olayın kesinlikle peşini bırakmayacağını da dile getiren anne N.Ç., 4 Nisan’da, jandarma ile okula gittiklerini de vurgulayarak, “Okula kamera görüntülerini almaya gittik. Ancak orada kamera görüntülerinin en fazla 3 gün saklandığını, sonrasında da sistem tarafından silindiğini söylediler. Jandarma görevlileri de görüntülerin silindiğini tutanak altına aldı. Ayrıca görgü tanığı olan öğrencilerin şahitlik edebilmesi için aile izni gerekiyormuş. Ama hiçbir veli çocuklarının şahitlik yapmasına izin vermiyor. Okul Müdürü H.A. ve çocuğumu döven öğretmen G.E. hakkında şikâyetçiyim. Kesinlikle bu işin peşini bırakmayacağım" dedi.
'Bu işin peşini bırakmayacağız'
Oğlunun hala yaşadığı şiddet ve travmanın etkisinde olduğunu belirten baba D.Ç. de şunları söyledi:
"Çocuk eve geldiğinde zaten durumu çok kötüydü. Vücudunda çok sayıda darp izleri vardı. Hemen jandarmaya giderek şikâyetçi olduk. Gittiğimiz hastanede de çocuğumuza darp raporu verildi. Şikâyetimizi geri almamız için de sürekli baskı altındayız. Ancak kesinlikle bu işin peşini bırakmayacağız. Okuldaki kamera görüntülerinin 3 günde silinmiş olduğu ise bize inandırıcı gelmiyor. Bir okulda 3 günde kamera görüntüsü silinir mi? Görüntünün kasten silindiğini düşünüyoruz. Ayrıca oğlumun dayak yemesini gören çok sayıda öğrenci tanıklık yapmak istiyor. Ancak ailelerine yapılan baskılar nedeniyle ifade vermeleri de engelleniyor.”
Suçlanan öğretmen konuşmadı
Öğrencisini dövdüğü iddia edilen öğretmen E.G. ise soruşturma sürecinin devam ettiği ve devlet memuru olduğu için konuşmayacağını söyledi.
Öğretmenler aşkı sosyal medyadan arıyor
CHP'li Kaya: Alevileri hedef gösteren kitaplar dağıtılıyor
15 Temmuz sonrası çalışma izni iptal edilen öğretmen hakkında hak ihlali kararı