Olay, geçen yıl 9 Haziran'da Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi Tan Sokak'ta meydana geldi. Birlikte alkol aldıktan sonra eve dönmek için araçla yola çıkan Semih Tatlı ve Tugay Aras’ın içinde bulunduğu otomobil, İbrahim Can Asanı’nın kullandığı otomobile çarptı. Kaza sonrası taraflar arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında iddiaya göre Asanı, iki arkadaşa silah çekerek hakaret etti. Olay yerinden ayrılan Semih Tatlı ve Tugay Aras, Bursa’daki ailesinin yanına izinli olarak gelen Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Özel Hareket Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru arkadaşları Oktay Doğru’yu arayarak, yaşananları anlattı. Bunun üzerine Oktay Doğru, 20 yaşındaki Furkan U. ile birlikte arkadaşlarının yanına gitti. 4 arkadaş, İbrahim Can Asanı’yı evinin olduğu sokağın başında buldu. Polis memuru Doğru, kaçmaya çalışan Asanı’ya ateş etti. Ağır yaralanan İbrahim Can Asanı, hastanede yaşamını yitirdi. Cinayet sonrası yakalanan Polis memuru Oktay Doğru, Semih Tatlı, Tugay Ayas tutuklandı. Furkan U., serbest bırakıldı.
Müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı
Savcılık soruşturması sonrası sanıklar hakkında, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde, ‘kasten adam öldürmek’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İbrahim Can Asanı'nın öldürüldüğü dava ile ilgili yargılamaya devam edildi. Yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilisim Sistemi (SEGBIS) aracılığıyla katıldı. Mahkemede ifade veren Oktay Doğru, kavga sırasında maktulün peşinde iken silahı kendisine doğrulttuğu için ona ateş ettiğini, yere düştükten sonra 155'i arayarak bilgi verdiğini belirtip, tişörtünü kaldırdığı Asanı'nın sırtından vurulmadığını anlayınca rahatladığını söyledi.
Diğer tutuklu sanıklar Semih Tatlı ile Tugay Ara, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyip, tahliyelerini istedi. Mahkeme heyeti, Asanı'nın ölümünün aldığı tekme ve yumruk darbeleriyle değil, vücuduna isabet eden kurşundan olduğunu içeren, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunu dikkate alarak, ölen genci dövüp tekme attığı öne sürülen Tatlı ve Aras'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, Oktay Doğru’nun ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, eksik evrakın beklenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
'Oğlum hem vuruldu hem de dövüldü'
Oğlunun ölümüne tanık olduktan sonra, satışa çıkardığı evinden zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayan, pencereden bakamayan anne Gülsevim Asanı, tahliye kararı verilen duruşma sonrası oğlunun kabrini ziyaret etti. Alınan kararı mezardaki oğluna söyleyen acılı anne, "Oğlum bu kararda benim suçum yok. Yargıya çok güvendim ama yanıldım" dedi. Avukatının tahliye kararına itiraz ettiğini söyleyen Gülsevim Asanı, şöyle konuştu:
“9 Haziran 2021 tarihinde kapımın önünde 4 kişi tarafından oğlum hem vuruldu hem de dövüldü. 2 dakika içerisinde gözümün önünde can verdi evladım. 23 yaşındaki oğlum toprağın altında yatıyor. Belki onlar ailesini kucakladı. Ben oğlum için adalet istiyorum. Oğlum, çıkan kararda benim suçum yok. Yargıya çok güvendim ama yanıldım. Kararı duyunca titremeye başladım. Kalp hastasıyım. Allah'a sığındım. Böyle bir adaletsizlik olmaz. Benim oğlum toprağın altında. Siz söyleyin, bir ana için en kötü ne olabilir; gözlerinin önünde öldürülen oğlun. Katilleri de adli kontrol şartıyla dışarı salınıyor. Var mı böyle bir dünya? Gencecik adamı toprağa sokuyor, 8 ay sonra dışarı salınıyor. Ben adalet istiyorum."