Yaptıkları açıklamada, "üniversitenin içerisine polis girmesinden de anlayabileceğimiz üzere iktidar kendisinden farklı düşünen her kesimin önüne baskı duvarları inşa etmek istemektedir." ifadelerini kullanan öğrenciler, sembolik olarak 'baskılara karşı', ördükleri duvarı yıktılar. ODTÜ üzerindeki baskıların, aynı zamanda üniversitelerin akademik özgürlüğüne yönelik olduğunu belirten öğrenciler, ODTÜ'yü savunmanın, üniversitenin özgür düşünce ortamını da savunmak olduğunu belirtti.
İşte 'duvar yıkma' eyleminin tam metni:
"ODTÜ Mezuniyet Töreni’nde M. Verşan Kök’e yönelik gerçekleşen protestonun ardından birçok gelişme yaşandı. Sosyal medya kanalları aracılığıyla başlayan ODTÜ mezuniyet pankartlarına yönelik linç kampanyası daha sonra fiziki bir saldırıya dönüştü. ODTÜ öğrencileri bu saldırılara karşı üniversiteyi savunmak için ‘ODTÜ’de ve Ülkede Tek Adam’a Biat Etmeyeceğiz’ diyerek bir basın açıklaması gerçekleştirmek isterken polisin müdahale tehdidi ile karşılaştılar. Tehditlere karşı tüm fakültelerde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasının okunması ODTÜ öğrencilerinin ve topluluklarının ODTÜ’ye yönelik saldırılara aynı ısrarla karşı çıkacaklarını gösterdi!
Ayrıca Rektörlük Medya Topluluğu’nun çalışmalarını ‘ODTÜ’yü küçük düşürme’ gerekçesiyle askıya alırken ve Kültür İşleri’nin ekipmanlara el koyması ise ODTÜ’yü hedefe alan saldırıların bir yandan da ODTÜ’de toplulukların oluşturduğu beraber üretme-yaşama kültürüne yönelik olduğunu gösteriyor. Uzun zamandır bütçe sorunundan etkinliklerin içeriğine müdahale edilmesine dek birçok sorun yaşayan öğrenci topluluklarının yaşadığı baskılar son dönemdeki üniversiteye yönelik saldırılar ile oldukça belirginleşti. Üniversite yönetimi toplulukların özgün çalışmalarını kısıtlamaya çalışırken, biz dur demedikçe baskı ve kısıtlamaların artarak devam edeceği ortadadır.
ODTÜ yalnızca ders işlenen bir kurum değil aynı zamanda toplulukları ile öğrencilerin ilgilendikleri alanlarda hep birlikte üretme, tartışma ve birlikte iş yapma geleneğinin yer aldığı bir üniversitedir. Üniversite yönetiminin ve iktidarın hedefinde ise tam da bu gelenek var.
Üniversitenin içerisine polis girmesinden de anlayabileceğimiz üzere iktidar kendisinden farklı düşünen her kesimin önüne baskı duvarları inşa etmek istemektedir. Özgür düşünce ve tartışma ortamı olması gereken üniversiteler ise ancak üniversite öğrencilerinin, topluluklar ve ÖTK’lar aracılığı ile bir araya geldiği ölçüde bu özelliğini koruyabilir.
ODTÜ’yü hedef alan saldırılar bir yandan üniversitenin akademik özgürlüğüne yönelik olduğu için ODTÜ’yü savunmak aynı zamanda üniversitenin özgür düşünce ortamını, bilimi ve gençliğin geleceğini savunmaktır. Tüm ODTÜ öğrencilerini, ODTÜ’yü savunmaya ve üniversiteler üzerinde inşa edilen baskı duvarlarını yıkmaya çağırıyoruz!"
NE OLMUŞTU?
Mezuniyet töreni esnasında, 'Tayyipler Alemi' karikatürünün pankartını açan 4 ODTÜ'lü gözaltına alınmış ve sevk edildikleri mahkemede tutuklanmışlardı. Bunun üzerine üniversitelerin ve Türkiye'nin üzerindeki baskıları protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapmak isteyen ODTÜ öğrencilerine, polis kampüs içinde müdahale etmiş ve basın açıklamasını gerçekleştirmelerini engellemişti.