Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş cezaevinde Yeni Yaşam gazetesinin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında söylediği, “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözlerine yanıt veren Demirtaş, "Doğrusu, bir cumhurbaşkanının bu şekilde bir beyanda bulunması son derece tuhaf. Ama söz konusu kişi Erdoğan olunca yadırgamıyorum artık. Altında yatan amaç ve niyeti tam olarak bilme şansım yok. Ancak kesinlikle bir art niyet, kötü niyet olduğunu söyleyebilirim. Çünkü yaptığı şey bir algı yaratma girişimidir. Erdoğan’ın çözüm sürecindeki tutumu ve bizimle birlikte tüm Kürt dinamiklerine yönelik pratiğine bakıldığında bu açıklamanın iyi niyetli olmadığı görülecektir. Bir başka amaç da Kürtler arasında kafa karışıklığı yaratmaktır ki bu da yanlıştır ve herhangi bir karşılığı yoktur. Bugüne kadarki tüm barış ve çözüm girişimlerini destekledik, çabaların başarıya ulaşması için uğraştık. Bu konuda bir tereddüdümüz yok. Ben demokratik siyasi alanda uzun süre görev almış bir siyasetçiyim, başka da bir rolüm, bir misyonum yoktur. Dolayısıyla bu türden saçma söylemlerin bizim siyaset dünyamızda hiçbir karşılığı yoktur. Kimse de bu tür sözlere itibar etmemeli, bu tür sözleri ciddiye almamalıdır. Erdoğan’ın bu sözleriyle ilgili asıl sorulması gereken şey şudur: Yıllardır tecritte tuttuğunuz Sayın Öcalan’ın ne dediğini nereden biliyorsunuz? O halde tecridi kaldırın, Öcalan avukatları ve ailesiyle düzenli olarak görüşsün, ne söyleyeceğini hep birlikte öğrenelim. Hem ağır bir tecrit uygulamak hem de Öcalan adına Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmak ahlaki bir tutum değildir" ifadelerini kullandı.
"İmralı’da yeni bir süreç veya girişim başlayabilir mi?" şeklindeki soruya ise Demirtaş, "Az önce belirttiğim gibi tekrar etmeliyim, ortada Öcalan ile görüşüldüğüne dair somut hiçbir bilgi yok. Bildiğimiz tek gerçek, tecridin en katı haliyle yıllardır devam ettiğidir. Görüşme olur mu olmaz mı, olursa içeriği ne olur, bunları bilme şansım yok. Ben de 5 yıl 2 aydır bir hücrede tutuluyorum, herhangi bir bilgiye sahip değilim. Biz ilkesel olarak her türlü samimi barış girişimini destekleriz. Böyle bir girişime kimse karşı çıkmaz, çıkmamalıdır. Çatışmaların, ölümlerin bitmesini kim istemez ki? En çok da biz, akan kanın durmasını isteriz. Bunun için en çok çaba sarf edenler bizler değil miyiz? Kaldı ki ben ve arkadaşlarım, barış istemenin bedelini yıllardır hapishanelerde ödüyoruz" sözleriyle yanıt verdi.