O terfi etti, öbürü kızakta, biri plazasında, diğeri işsiz

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin öldüğü kaza, Türkiye’nin en çok can kaybı yaşanan iş kazası olarak kayıtlara geçti.

HAZAR DOST

Aradan geçen yedi yılda yargılama, ne madenci yakınlarının ne de kamuoyunun içine sinen bir şekilde ilerlemedi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlayan davanın ilk duruşmasında, mağdur avukatlarının, avukat Selçuk Kozağaçlı'nın da duruşmaya katılma talebi, mahkeme tarafından reddedildi. Madenci yakınları, mahkemenin kararına tepki göstererek salonu terketti. Öte yandan 2013'ten bu yana süren yargılama ne madenci yakınlarının ne de kamuoyunun içine sinen bir şekilde ilerlemedi. halktv.com.tr, 13 Mayıs 2014'ten bugüne kadar yaşananları derledi. 

50 ay süren yargılama

Soma Kömür İşletmeleri AŞ.’ye bağlı olan kömür madeninde 13 Mayıs 2014’te yaşanan kaza, aylar öncesine bilinen, önlem alınması mümkün olan bir şeydi. Madendeki iş güvenliği uygulamalarının yerinde yapılmaması, havalandırmanın madencilerin hayatını kurtarması için değil işçilerin şikayetlerini gidermek üzerine yapılması katliama davetiye çıkardı. 

İşçiler, patlamanın olmadığı madende, karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybederken, çoğu işçinin gaz maskesi bir iki yıllık maskelerdi. Kimisin de maske yoktu. Uzmanlar, iş güvenliği açısından gaz maskesinin kullanılır olmasının Soma'da yaşanan katliamın bilançosunu düşüreceğini söyledi. 

Madende çalışan işçilerin, günler önce başlayan ‘ısı artışı’ şikayeti, CHP Milletvekili Özgür Özel tarafından TBMM’de de gündeme getirildi. Fakat dönemin bakanları, ‘Soma Kömür İşletmeleri AŞ. örnek şirketlerimizden birisidir’ yanıtıyla karşılandı. 

Havalandırma ve kurtarma odası eksikliğinden kaynaklı olarak 301 madenci hayatını kaybetti. Bilirkişi raporu, ihmaller zincirini anlatırken, ‘Devlet görevlilerinin de ihmali olabilir’ dedi. Fakat bu devlet görevlilerinin yargılanmasına izin verilmedi. 

13 Nisan 2015 yılında başlayan yargılama, mahkeme heyetinin değiştirildiği, sanıkların ‘FETÖ sabotajı’ diyerek dönem siyaseti olan ‘Beka’ya sarıldığı, ihmaller zincirinin baş aktörü olan Alp Gürkan’ın beraat ettiği ve en sonunda hiçbir tutuklu sanığın kalmadığı bir süreçti. 

Savcının hazırladığı iddianamede, 301 kere ceza istediği sanıklar, 11 Temmuz 2018’de 15 yıl ceza aldı. Mahkeme sonrası hayatını kaybeden madencilerin yakınları, ‘‘301 canın bedeli 15 yıl mıdır?’’ diye tepki gösterdi. 

50 ay süren yargılamada, asıl sorumlular 15 yıl cezayla kurtulmuştu ki, yerlere tekmelenen, dönemin Başbakanından küfür yiyen madenci yakınlarına asıl darbeyi Bölge Mahkemesi vurdu. 

19 Nisan 2019’da İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, hapis cezası alan beş sanığın cezasını onarken, Soma Kömür İşletmeleri AŞ’nin o dönem patronu olan Can Gürkan’ın tahliyesine karar verdi. 

30 Eylül 2020’de ise Yargıtay, Can Gürkan hakkındaki tahliye kararını bozdu. Yargıtay, bozma nedeni olarak, iş güvenliği açısından madenin eksik olmasının, olası kast olduğunu belirtti. 

28 Ocak 2021’de ise Yargıtay kararını yeniden değiştirdi. Yeni gelen heyet, dört sanık hakkında verdiği ‘olası kast’ kararını bozarak, ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan yargılanması gerektiğini söyledi. 

Yargıtay’ın verdiği son kararın ardından ise 9 Şubat 2021’de tüm sanıklar tahliye edildi. Tahliyenin ardından 301 madencinin hayatını kaybettiği kazada ihmali olduğu için tutuklu kimse kalmadı. 

Yargıtay kararının ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıkların yargılanmasına 13 Nisan 2021’de yeniden başlandı. 

Facianın siyasi yansıması: ‘İşin fıtratında var’'

Türkiye tarihinin en büyük iş kazalarından biriydi Soma. Tüm dünya üzüntülerini dile getirdi, siyasi olarak Türkiye’ye yakın ülkeler ‘yas’ ilan etti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, arama çalışmalarının sürdüğü sırada Soma’ya giderken, madenci yakınlarının tepkileriyle karşılaştı. Madenci yakınlarına tokat attığı görüntüler sonrasın da ortaya çıktı. Üstelik yaptığı hareket üzerine ‘‘Başbakan’ı yuhalarsan tokadı yersin’’ dedi.

Bu kadar da değildi.  Başbakan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel de tepki gösteren başka bir madenci yakınını yerlerde tekmeledi. Ardından Yerkel’in görev yeri değiştirildi. Darp edilen madenciye ise ceza verildi. 

Erdoğan, kazanın ardından yaptığı açıklamada, ‘‘Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var’’ dedi. 

Fotoğraf: 140journos

Yakın tarihimize 301 madenci için Soma’da kazılan toplu mezarların fotoğrafları damga vurdu. Aileler, yargılamanın adil ilerlemesi için her davanın takipçisi oldu. Adalet çıkmayacağını anladıkları zaman, katılım da azaldı. Bir anne, davaya gelmeme nedenini, ‘‘Çocuğum var. Çocuğu bırakacak bir babası yok ki’’ diye açıkladı. Ötesi de var. İhmaller zincirini sorumlusu olan şirket yetkilileri, mahkemede iş güvenliğinin eksik olduğuna dair bir kanıt olmadığını söyledi. Salondaki sessizliği, ‘‘Delil mezarlıkta’’ cümlesi bozdu. 

13 Mayıs 2014’te üç akrabasını ve en yakın arkadaşını kaybedenlerden biri de Arif Şengül’dü. halktv.com.tr’ye konuşan Şengül, kendisinin de madenci olduğunu söylerken, “Soma’dan sonra gerçekleri söylediğimiz için kimse bana iş vermedi. Maden hayatım bitti” diye başladı sözlerine. Soma’da maden işleten şirketlerin üstlerinde sürekli üretim baskısı kurduğunu söyleyen Arif, kömür ocaklarında önceliğin insandan önce kömür olduğunu belirtti. 

13 Mayıs 2014’te amcasının aramasıyla kazayı öğrendiğini söyleyen Şengül, “Asıl zorlu süreç gerçekten kaza sonrasında başladı. Anneler, çocuklar, eşler, babalar. Adalet mücadelesi gerçekten zorluydu” dedi. 

Fotoğraf: 140journos

Türkiye’nin madencilğin zorluğunu Soma’dan sonra anladığına dikkat çeken Şengül, “Akrabalarım ve en yakın arkadaşım o madendeydi. Başka bir arkadaşım çocuğun doğduğu gün madende hayatını kaybetti. Biz adalet aradık ama 301 canın cezası 15 yıl oldu” dedi. 

Yargılamanın yeniden başlamış olmasına dair de konuşan Şengül, “15 yıl ceza veren hakim olacak yine. İnsanlar sadece adalet istiyor” dedi. 

Soma katliamının ilk defa bayrama denk geliyor olmasının kentte farklı bir burukluk yarattığını söyleyen Şengül, “İnsanlar artık kendilerini sahipsiz hissediyorlar. Zamanla unutuluyor çünkü. Sözden ibaret olan bir ‘unutma’ lafına dönüştü Soma” diye konuştu. 

Soma’nın aktörleri şimdi ne yapıyor?

AYTAÇ BALLI

Davanın başından 4 Temmuz 2017’ye kadar mahkeme başkanı olan Aytaç Ballı hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14’üncü Ağır Ceza Dairesi terfi engelleyici not kullandı. Genç hakim, Soma davasında, kayıp yakınlarına hakkaniyetiyle güven verdiğini söylerken, Can Gürkan’ın avukat tarafından, ‘‘Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner’’ denilerek gözdağı verilmişti. 

Can Gürkan ve diğer tutuklu sanıklara verilen 15 yıl hapis cezasını onayan ve Can Gürkan’ın tahliyesine karar veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14’üncü Ağır Ceza Dairesi, hakim Aytaç Ballı’nın da terfisini engelledi. 
 

SALİH PEHLİVANOĞLU

Aytaç Ballı’nın görev yeri değiştirildikten sonra davaya, hakim olarak Salih Pehlivanoğlu atandı. Pehlivanoğlu, Kahramanmaraş'ta 2011’de 11 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan iş kazasıyla ilgili olarak 23 kişi hakkında açılan davanın hakimi iken görevli sanıkların beraatına karar verirken, 4 işçi hakkındaki 5 yıl hapis cezası vermiş, ardından cezayı 91 bin 200'er lira para cezasına çevirmişti. 

Soma davasında da sanıklara 15 yıl hapis cezası veren Pehlivanoğlu, kararı açıkladığı 2019’un temmuz ayından sadece dört ay sonra terfi ettirildi. 

ALP GÜRKAN ve CAN GÜRKAN

Soma Kömür İşletmeleri AŞ’nin katliam öncesi patronu olan ve şirketi oğlu Can Gürkan’a devretmişti. Alp Gürkan, ilk kararda beraat ederken, oğlu Can Gürkan, bölge mahkemesi kararıyla tahliye oldu. Kaza hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına ve yaralanan madencilere ödemesi gereken tazminatı, “Maddi gücüm yok” diyerek geç ödeyen Gürkanlar, şimdilerde nerede ve ne yapıyor bilinmiyor. 

DÖNEMİN BAŞBAKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Soma katliamı sırasında madenci yakınlarına şiddet uygulayan ve “Başbakan’ı yuhalarsan tokadı yersin” diyen Erdoğan bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı. Üstelik 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi nedeniyle yasama-yürütme-yargı güçlerinin tamamını elinde bulunduruyor. 

DÖNEMİN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ

Taner Yıldız, Soma katliamı sırasında, “Burayı 310 ölüyle kapatırız”, “Gömleğimi değişmiyorum” açıklamalarıyla gündeme gelmişti. 2015 yılında bakan olarak görev almayan Yıldız, 2018 yılına kadar milletvekillik görevini sürdürdü. Yıldız Bakan olduğu sürece Menzil cemaatine yakınlığıyla öne çıktı. Menzil cemaatinin yoğun olduğu köylere doğalgaz götürdü. 

ARİF ŞENGÜL

Soma’da yaşayan diğer çoğu erkek gibi o da madenciydi. Soma katliamı sonrasında, madencilerin madende yaşadığı sorunları insanlara anlattığı için artık madende iş bulamıyor.

Türkiye Haberleri