Öldürdükleri kişileri, içinde olduğu araçla birlikte baraj gölüne attıkları için ‘Göl Çetesi’ olarak anılan ve liderliğini Volkan Reçber’in yaptığı çeteye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı. 53’ü tutuklu 97 kişi hakkında dava açıldı.
Sanıklardan 14’ü ise firari konumda. İddianamede, 2’si çocuk 4 kişinin bu süreçte çete eli ile öldürüldüğü bilgisi yer aldı. Dosyada 54 kişi ise şikâyetçi olarak yer aldı.
İki yıl önce Karadağ'da yakalanan Volkan Reçber henüz Türkiye'ye iade edilmedi.
BARIŞ BOYUN İLE ORTAK HAREKET ETTİ
230 sayfadan oluşan iddianameye göre, Volkan Reçber’in yurtdışına kaçmasından sonra kardeşi grubun faaliyetlerini kardeşi Soner Reçber yönetti. İddianamede, çetenin karıştığı onlarca eyleme yer verildi. İddianameye göre Volkan Reçber grubu Barış Boyun ile ortak hareket ederken, bu çetenin husumetli olduğu ve ‘Arap Emrah’ olarak bilinen Emrah Sever’in grubu ise Emrah Ayverdi ile ortak hareket etti.
Özellikle, Sultangazi’ye bağlı Gazi Mahallesi’ni mesken edinen çete arasındaki kanlı çatışmalarda onlarca kişi yaşamını yitirdi.
Göl Çetesi'nin faaliyetlerini Soner Reçber yürütüyordu.
‘BAL TUZAĞI’ İLE PUSUYA DÜŞÜRDÜLER
İddianamede yer alan eylemlerden biri 21 Aralık 2023 tarihli. Tutuklu durumdaki Emrah Sever’in adamlarından Barış Özdoğan’ın öldürülmesine karar verildi. Bu süreçte, Özdoğan’ın tuzağa çekilmesi için plan yapıldı. 20 yaşındaki Alanur Işıksoy isimli kadın, Özdoğan ile temasa geçti. İkili, bir otelde buluşma kararı verdi.
Özdoğan; Işıksoy’un, kendisini öldürmeyi planlayan kişilerle hareket ettiğinden habersiz otelde yer ayırttı. Anılan gün saat 21.23 gibi Özdoğan otelden dışarı çıkarak, ticari bir taksi ile Sancaktepe’den gelen Işıksoy’u karşılamaya gitti. Tam bu esnada, Özdoğan kurşun yağmuruna tutuldu. Halil Erim, Mehmet Ekinci, Onur Can Şen ve Bedir Karaoğlan, ateş ettikleri Özdoğan’ı öldürdü. Alanur Işıksoy olay yerinden 3 taksi değiştirerek uzaklaştı. 4 saldırgan ise Eren Çiçek’in kullandığı araçla cinayet bölgesinden uzaklaştı. Özdoğan’ın rezervasyon yaptırdığı otelin sahibi Sinan İstek’e de, bu kişinin bilgilerini çete ile paylaştığı gerekçesi ile dava açıldı.
Tuzağa düşürülen Barış Özdoğan otelin önünde öldürüldü.
SALDIRIDA KULLANDIKLARI MERCEDES’İ YAKTILAR
Barış Özdoğan’ın öldürülmesinden sonra, taziyesine giden üç kişinin aracı da kurşunların hedefi oldu. Murat Yıldırım, Ali Kılıç ve Kemal Yıldırım’ın içinde olduğu araç, yine Volkan Reçber grubuna mensup Yüksel Yabancıoğulları ve Mustafa Uğur Sönmez tarafından kurşunlandı.
Yabancıoğulları, söz konusu eylemin talimatını doğrudan Barış Boyun’un kendilerine verdiğini söyledi. Ancak ifadelere göre Boyun, ateş edilmesi emrini verdiği araçta, öldürülmesini istediği ‘Zaza Mami’ lakaplı Muhammed Engin olduğunu sanıyordu. Yanlış kişilere yönelik saldırı yapan ikili, aldıkları talimat doğrultusunda, olayda kullandıkları Mercedes marka aracı ise ormanlık bir alanda yaktı.
5 AY İÇİNDE 3 KEZ KURŞUNLADILAR
İddianameye göre, Nusret Gökçe’nin kurucusu olduğu Etiler’deki Nusr-Et isimli restoran da üç kez kurşunların hedefi oldu. Anılan restorana ilk saldırı 24 Aralık 2023 günü saat 00.40 sıralarında yapıldı. Bir diğer saldırı ise 21 Mart 2024 günü saat 05.05’te yapıldı.
Restoranı 3 kez kurşunlanan Nusret Gökçe, "Şikâyetçi değilim" dedi.
Son saldırı ise, 28 Nisan 2024 günü saat 01.50’de yapıldı. Restoranın camlarının kurşunlandığı saldırılar esnasında çekilen videolarda “Volkan Reçber’in selamı var” ifadeleri kullanıldı.
Büşra Polat (15) ve Fırat Kanat (16) çeteler arasındaki savaşın kurbanı oldu.
PARA İSTEYEN OLMADI ŞİKÂYETÇİ DEĞİLİM
Nusr-Et’e yönelik saldırılar sonrası ifadesi alınan Nusret Gökçe ise ifadesinde “Bu olaylar gerçekleştiğinde yurt dışındaydım. Anılan suç örgütünden herhangi bir kişiyi tanımıyorum. Volkan Reçber ya da onun talimatıyla hareket eden herhangi bir kimse benimle iletişime geçmedi. Ben bu kişileri tanımıyorum. Herhangi bir maddi menfaat talebinde bulunan olmadı. Marka değerimi kullanmaya çalıştıklarını düşünüyorum. İş yerime silahla ateş edip tehditte bulunan kişilerin benimle irtibatı bulunmadığından şikayetçi değilim” dedi
POLİS, ÇETEYE BİLGİ SIZDIRMAKLA SUÇLANIYOR
Göl Çetesi’ne yönelik soruşturmada, İstanbul Asayiş Şube’ye bağlı Cinayet Büroda çalışan Sadık Taşkın’a (50) da dava açıldı. Taşkın, ‘örgüt üyesi’ olmakla suçlanıyor. Taşkın, para karşılığı çeteye bilgi sızdırmakla suçlanıyor. Bu suçlamaya en temel dayanak ise, çete yöneticisi Burak Irmak ile Sadık Taşkın arasındaki bir görüşmeye ilişkin kayıt gösterildi.
Çeteye yönelik geçen 5 Ocak günü yapılan operasyondan 3 gün önce, 2 Ocak günü, Sadık Taşkın’ın, Burak Irmak ile, bu kişinin yaşadığı Gaziosmanpaşa’daki sitenin otoparkında görüştüğü belirlendi. Saat 16.37’de gerçekleşen ve kamera kaydına göre 1 dakika 27 saniye süren görüşmede, Irmak’ın koltuğunun altında sakladığı bir paketi Taşkın’a verdiği değerlendiriliyor. Polis memuru Taşkın ise, anılan gün Irmak ile, takip ettikleri bir soruşturmaya ilişkin bilgi almak için görüştüğünü ifade etti.