Yandaş yazar Nagehan Alçı, Hürriyet'teki köşesinde Yunan adalarında yaptığı tatili kaleme aldı.
Alçı, yazısına, Bodrum'daki sakinliğin sadece Türkiye'nin ekonomik koşullarına bağlanmaması gerektiğini, ziyaret ettiği Kos ve Kalimnos gibi Yunan adalarının da önceki yıllara göre daha tenha olduğunu belirterek başladı.
"SİZE PARA HARCAMA MAKİNESİ GİBİ BAKILIYOR"
Yunan adalarını hala cazip kılanın "stres ve gerginlikten uzak" atmosferi olduğunu belirten Alçı, Bodrum'da ise durumun tam tersi olduğunu savundu. En büyük eleştirisini ise işletmelerin para odaklı yaklaşımına yöneltti:
"Maalesef bizim dünyalar güzeli Bodrum bir para söğüşleme arenasına döndü. Birçok Yunan Adası ile karşılaştırılmayacak kadar güzel, üstelik karşı tarafla kıyaslanmayacak profesyonellikte tesislerimiz var ama size para harcama makinesi gibi bakıldığı hissinden kurtulamamak insanı feci rahatsız ediyor."
"ARABANIZI ÇEKTİRİRİM" TEHDİDİ
Yunan adalarında en popüler mekanlarda bile otopark veya vale ücreti olmadığını, beachlere giriş için ücret veya harcama limiti dayatılmadığını belirten Alçı, Bodrum'a döner dönmez Bitez'de bir otoparkçı tarafından "arabanızı çektiririm" diye tehdit edildiğini anlattı.
Alçı'ya göre bir diğer önemli fark ise hizmet kültürü. Yunanistan'da garsonun müşteri istemeden boş tabağı almasının "büyük kabalık" sayıldığını, Türkiye'de ise sürekli bir şeyler sipariş etme baskısı yaratıldığını ifade etti.