Halk TV'nin fark yaratan programlarından Şule Aydın'ın sunduğu "Kayda Geçsin"de Gazeteci Murat Ağırel, Yenidoğan Çetesi duruşmasında, Adalet Bakanlığı güvenlikleri ve sanık yakınları tarafından saldırıya uğradığını açıkladı.
Türkiye'nin vicdanını yaralayan davada sanık yakınlarının, mağdur aileleri sıklıkla baskı altına almaya çalıştıklarına da dikkat çeken Ağırel, o anları şu sözlerle aktardı:
"Benim acıtasyon yaptığımı söyledi. Davayı acite ettiğimizi, aslında insanların suçsuz olduğunu söyledi. Bende kendisini dinledim, 'Genel olarak söylüyorsunuz değil mi?' dedim Halk TV'ye yönelik eleştirilerini dinledim ama belli bir noktadan sesimi yükseltmek zorunda kaldım. Ben cevap verdikten sonra birisi üstüme yürüdü, ben de yürüdüm.
"GÜVENLİK DARP ETMEYE KALKTI"
Bağrışmalar falan olunca güvenlik geldi. Ayırma falan değil darp edecek şekilde üstüme geldi. Haddini aşınca, 'Gazetecilere dokunamazsınız. Ben gazeteciyim dokunmazsınız' dedim. Tartıştım, sesimi de yükselttim çünkü meslektaşlarım özel güveniliğin burnunun Kaf Dağı'nda olduğunu, polisten bile daha fazla müdahil olduğunu ve gazetecilere zorluklar çıkardığını iddia etmişlerdi zaten.
Meslektaşlarımla duruşma salonunun hemen yanındayız. Yapamazsınız böyle dedim, ondan sonra bütün güvenlik üstüme gelmeye başladı, bende hepsini geri iteklemeye başladım. 'Yeter artık' dedim, her önüne gelen şamar oğlanı gibi gazeteciye vuruyor, saldırıyor, darp ediyor, tehdit edip, itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Herkes bir gazetecinin üstünde tahakküm kurmaya çalışıyor.
"SANIK YAKINLARI, MAĞDUR AİLELERİ BASKI ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR"
Bende bağırdım, ben bağırınca mağdur aileleri da bana 'Bağırın Murat bey' dedi, 'Sabahtan bu kadın aynısını yapıyor, katil bunlar tabi' dedi.
Sanık yakınları, oradaki mağdur aileleri baskı altına almaya çalışıyorlar, ondan sonra mağdurlar bağırmaya başladı, ben dedim kamera görüntülerini istiyorum, 'Ben bu kişilerden şikayetçiyim' dedim, Savcılığa gidip suç duyurusunda bulundum.
Onların amirine dedim ki, şikayetçi olacağım kişinin ismini özel güvenliklerin amirinden istedim, 'Biz özel güvenlik değiliz, Adalet Bakanlığı'nın güvenliğiyiz' dedi. Peki dedim, bu kişiden şikayetçi olmak için isim istiyorum dedim, "Benim ismimi verebilirsiniz" dedi. Vermediler, gittim şikayetçi oldum."