HAZAR DOST
Hakan Çalışkan'ın intiharı dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında gerginliğe de neden olmuştu. Soylu'nun talimatla tanıdığını serbest bıraktırdığı iddiasının ardından açılan soruşturmada, Süleyman Soylu'nun yakın korumaları dahi dinlendi.
İçişleri Bakanlığı olayla ilgili o dönem yaptığı açıklamada, ''Gözaltına alınan şahıs önceden tanıdığı Koruma Daire Başkanımızı aramış ve yardım istemiş. Daire Başkanımız da Silivri Emniyet Müdürünü aramış. Toplamda 3 kez konuşmuşlar ama süresi 2 dakikayı geçmemiş. Kişinin annesi ile ilgili mağduriyetini anlatıp yasal imkanlar dahilinde yardımcı olunmasını istemiş. Emniyet müdürümüzün intiharı başka bir olay. Bu iki olay arasında herhangi bir bağ yok'' denilmişti.
31 Temmuz 2017'de makamında intihar eden Hakan Çalışkan'ın ölümüne dair soruşturma Silivri Savcılığı'nda halen sürüyor. Olayı bugünün gözünden ayrıntılarını öğrenmek için aileye yakın kaynaklarla ile görüştük.
Aileye yakın kaynakların anlatımına göre Hakan Çalışkan izinliydi. İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı tarafından aranarak, özel olarak Silivri'ye çağrıldı. İlçede yapılacak olan Nevşehirliler Günü nedeniyle görev başında olması istenmişti. Ailesiyle Üsküdar'da yaşayan Çalışkan bunun üzerine Silivri'ye gitti. Akşam mesaisinin uzaması nedeniyle eşine, ''İşim uzuyor, bugün burada kalırım'' dedi. Ancak Hakan Çalışkan bir tatil gününde mesaisinin uzanmasından çok daha ağır bir durumla karşı karşıya olduğu çok sonra anlaşılacak ve sonraki 4 yılda tartışılmaya devam edecekti.
Aileye yakın kaynaklara göre o günkü kriz, hakkında yakalama kararı olan bir şüphelinin Silivri'deki kontrol sırasında gözaltına alınmasıydı. Emniyet Koruma Daire Başkanı Ekrem Gülen Hakan Çalışkan'dan şahsın serbest bırakılmasını istiyor, Hakan Çalışkan bunu halledemeyeceğini belirtiyor. Ekrem Gülen, Hakan Çalışkan'a, ''Şahıs Bakanın yakını ve serbest bırakılması isteniyor'' diyor.
Üstelik Ekrem Gülen'in talebine karşı çıkan tek kişi Hakan Çalışkan da değil. İşlem Terörle Mücadele ekipleri tarafından yapıldığından, şahsın T.C Kimlik numarası sisteme girilince yakalama kararı olduğu sisteme kaydoluyor ve bu bilgi silinemez hale geliyor. Bu nedenle, TEM şubesinde görevli polisler de şüphelinin serbest bırakılmasına karşı çıkıyor.
Ekrem Gülen'in çalışmaları sonuç veriyor ve günün sonunda gerçekleşen telefon trafiğinin ardından şahıs serbest bırakılıyor. Gece vakti de telefon trafiği devam ediyor ve Hakan Çalışkan'ı arayan son kişi Emniyet Koruma Daire Başkanı Ekrem Gülen oluyor. Telefon görüşmesinin ardından Hakan Çalışkan eşine son bir mesaj atıp makam odasında intihar ediyor.
Aileye yakın kaynaklar, ''Hakan üstleri yanlış yaptığında da bu emirlere uymayacak biriydi. Bir şekilde ikna edildi'' diyor.
O geceye ilişkin o dönemde yapılan haberlerde Hakan Çalışkan’ı İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın aradığı da belirtiliyor. Çalışkan kendisinden İçişleri Bakanı Soylu ve Koruma Daire Başkanı Ekrem Gülen’in sorumluluğunu belirten bir tutanak tutarak olayla ilgili resmi işlem başlatmasını istiyor. Şahsın serbest bırakılmasının ardından TEM şube polisleri da olayla ilgili tutanak tutuyor.
Soruşturma hala Silivri'de sürerken, şu ana kadar iki tane savcı değişti. Aileye yakın kaynaklar, savcıların ilk başta dosyayla ilgili olduklarını belirtirken ''Savcılarla her gün konuştuk, bize 'Peşinde olacağız ama ceza alacaklarını sanmıyoruz' dediler. O savcılar değişti, son savcının soruşturmadan doğru düzgün haberi yoktu. Savcılar niye değiştirildi, nedenini bilmiyoruz'' diye konuştu.
Hakan Çalışkan'a üstleri tarafından neler dendiği ve nasıl ikna edildiği soruşturma dosyası ilerletildiği takdirde ortaya çıkacak. Fakat aradan geçen 4 yıla rağmen soruşturma tamamlanamadı. Aileye yakın kaynaklar, soruşturma dosyasındaki ilerleme olmamasına dair ''Bu dava bitmeyecek o belli oldu. Hükümet değişene kadar da bitmeyecek. Bu soruşturma bu zamana kadar bitmeliydi'' diyor.
Öte yandan, Sabah gazetesinden Atakan Irmak'ın haberine göre ise 2020 yılında Hakan Çalışkan Beşiktaş'ta görevli olduğu dönemde CİMER'e şikayet eden bir kişi hakkında, 'asılsız ihbarlar sonucu Çalışkan'ın psikolojik anlamda yıprandığı bu nedenle intihar ettiği' iddiasıyla 4 yıl hapis istemiyle dava açıldı.