Türkiye'de mahkemeler, her yıl binlerce miras davasını karara bağlamakta.
Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon karşısında daire ve arsa gibi taşınmazların da fiyat artışı rekor seviyelere ulaşırken, birçok ebeveynin çocukları arasında yaptığı miras tercihi de, yeni dava sayılarını yukarı çekmiş durumda.
Artık ücretli çalışan orta sınıf için daire sahibi olmak giderek imkansız bir hayal haline gelirken, geçmiş yıllarda edinilen mülklerin dağıtımı da kardeşler arasında büyük krizlere neden oluyor. Birçok ebeveyn, yaşlılık sırasında birlikte yaşadığı evlatlara daha fazla mülk bırakmaya eğilimli olurken, bu durum diğer kardeşler tarafından "Anne ve babamız kandırıldı, malları elinden alındı" şeklinde beyanlar ile mahkemeye taşınmakta ve kardeşler birbirlerinden şikayetçi olmakta.
KARDEŞLERİNİZDEN DAHA AZ MİRAS ALDIYSANIZ NE YAPABİLİRSİNİZ?
Mülk sahipleri, yasa gereği hayatta oldukları süre boyunca mallarının yönetiminden kendileri mesul olmakta. Bir başka deyişle anne ve babalar, kendi üzerine olan daire ya da arsa gibi taşınmazları, istedikleri evlatlarına verebilmekte tamamen özgür. Ancak devir işlemlerinin üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, ebeveynin vefatı durumunda kardeşler arasındaki miras konusunda hukuki statü değişiklik gösteriyor.
ANNE VE BABANIN ÖLÜMÜ SONRASINDA DİĞER KARDEŞLER MİRASA ORTAK OLABİLİR
Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasa konu olan mülk, devir eden kişinin vefatı halinde evlatları arasında eşit pay edilmek zorunda. Bu tür davalarda zamanaşımı olmaması, 30 yıl önce bir çocuğuna devredilen dairenin, vefat durumlarında yeniden kardeşler arasında pay edilmesine neden olmakta.
BU DAVALARDA ZAMAN AŞIMI BULUNMUYOR
Devir işleminin üzerinden 50 yıl dahi geçmiş olsa, bu tür davalara zamanaşımı uygulanmaması nedeniyle haksızlığa uğradığını düşünen evlat, asliye hukuk mahkemelerine başvurarak miras hakkını geri alabiliyor.