Aile Mahkemesi, İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu aşamalarında geçen dava dosyasına dikkat çeken detaylar içeriyor. Ulaşılan belgelere göre, 1998’de Ermenistan’dan Türkiye’ye göç eden Zarina Güloğlu (59), 1999 yılından itibaren, yalnız yaşayan Artan Gostan Vartanyan’ın yatılı bakıcısı olarak çalışmaya başladı. 2008 yılına gelindiğinde ise Vartanyan ile Güloğlu evlendi. Yüklü bir servetin de sahibi olduğu belirtilen Vartanyan, 20 Ağustos 2015 günü 85 yaşında vefat etti. Vartanyan’ın vefatı ile birlikte bir dizi dava da gündeme geldi.
‘Serum takılıyken nikâh kıyıldı’
Hayg Sevağ Vartanyan, babasının yaptığı evlilik ile ilgili hem savcılığa başvurdu hem de İstanbul 6. Aile Mahkemesi’ne başvurdu. ‘Evliliğin iptali’ istemi Vartanyan adına açılan davada özetle şöyle denildi “Zarine Güloğlu, daha önce de vatandaşlık alabilmek için muvazaalı bir evlilik yaptı. Babam, rahatsızlandığı için hastaneye kaldırılmıştı. Kolunda serum takılı haldeyken nikah yapıldı. 2 Eylül 2008’deki bu evlilik yok hükmünde sayılmalı. Babam sürekli anti deprasan ilaçları kullanıyordu. İlaç bağımlısı haline getirilmişti.” Baba Vartanyan’ın nikahtan bir gün sonra taburcu edildiği belirtilerek, Zarina Güloğlu’nun mirastan yoksun bırakılması talep edildi.
‘Duygusal yakınlaşma yaşadılar’
Vartanyan ile yüklü serveti için evlenmekle suçlanan Zarina Güloğlu adına yapılan savunmada ise
“Davacı tarafın iddiaları gerçek dışı. Müvekkil, Ermenistan Devlet Üniversitesi Pedagoji bölümü mezunu. 1999’da müvekkil ile merhum Vartanyan tanıştı. Aralarındaki duygusal yakınlaşma sonucunda taraflar 10 Kasım 1999’dan itibaren birlikte yaşamaya başladı. Eşler, 01 Eylül 2008’de evlenmek için başvuruda bulundu. Vartanyan’ın rutin kontrolleri için gidilen hastanede, yapılması gereken tetkikler için yatış önerildi. Durum böyle olunca nikâh günü de Vartanyan’ın hastanede yattığı güne denk geldi” denildi.
‘Babamın tüm parasını yiyeceğim’ iddiası
Davayı açan Hayg Sevağ Vartanyan’ın bir işinin olmadığı, tüm giderlerinin babası tarafından karşılandığı iddiasına yer verilen savunma dilekçenin devamında şöyle denildi: “Davacı sürekli para isteyerek babasını taciz ediyordu. Etrafa ‘Babam ölsün, tüm parasını yiyeceğim’ diyordu” denilerek davanın reddine karar verilmesi istendi.
Aile Mahkemesi, davayı geri çevirdi
Aile mahkemesi, tarafların talep ve savunmalarını aldıktan sonra kararını verdi. İlk derece mahkemesi, davanın reddi yönünde karar verdi. Mahkemenin kararına temel dayanak ise, nikahın yapıldığı dönemde Vartanyan’ın akıl sağlığının yerinde olması ve ayırt etme gücünden yoksun olmaması gösterildi. Karara Hayg Sevağ Vartanyan’ın avukatı itiraz etti. Dosyaya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi baktı. Tartışmalı evlilikte sahte evrakların da kullanıldığı iddiasını da ele alan İstinaf Mahkemesi, yerel mahkeme kararının yerinde olduğuna işaret etti.
8 yıl sonra karar çıktı
Bu karara da itiraz edildi. Dosyaya bu kez Yargıtay 2. Hukuk Dairesi baktı. Daire, İstinaf Mahkemesi kararını usulden bozdu. Bozma kararında özetle “İstinaf Mahkemesi delil değerlendirmesini, kanunun yanlış maddesine dayandırdı” denildi. Bozma kararı sonrası dosyaya bakan İstinaf Mahkemesi kararında direndi. Direnme kararının gerekçesini “Hâkim, davacı tarafından yapılan hukukî nitelendirmeyle bağlı değil” oluşturdu. Direnme kararı üzerine dosya bu kez, kararları içtihat niteliğinde olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gitti. Kurul, direnme kararının yasaya uygun olmadığına hükmetti. Kurul, İstinaf’ın, karar gerekçesini düzeltmesi gerektiği yönünde hüküm kurdu.
Kurul’un kararı sonrası dosyaya yeniden bakan İstinaf Mahkemesi, bozma kararına uydu. Bozma kararına uyulması ile, 8 yıl süren dava, Zarine Güloğlu ile vefat eden Vartanyan arasındaki evlilikte ‘hukuka aykırı bir yön’ bulunamayarak son buldu.
Nikah şahitleri de beraat etti
Öte yandan, tartışma yaratan evlilik ile ilgili bir de ceza davası açılmıştı. Sabah Gazetesi’nin 3 yıl önceki haberi ile gündeme gelen davayı açan isim Hayg Sevağ Vartanyan olmuştu. Vartanyan’ın şikâyeti üzerine, nikaha ilişkin sahte rapor düzenlemekle suçlanan Dr. Ali Boyaciyan, Dr. Çetin İnan, nikah memuru Arif Aktaş ile şahitler Avukat Sevinç Yaşar ve Artin Şirinpınar hakkında "Resmî belgede sahtecilik" suçundan dava açılmıştı. Edinilen bilgilere göre, ‘sahtecilik davası’nda sanıklar beraat etti. Telefonla ulaştığımız Avukat Yaşar, herhangi bir açıklama yapmak istemediğini söyledi. Bir diğer nikah şahidi Şirinpınar ise “Suçlamalar gerçek dışıydı” demekle yetindi. Hayg Sevağ Vartanyan ve Zarine Güloğlu’nun avukatları ise konuşmak istemediklerini kaydetti.
Güloğlu'nun avukatından açıklama
Zarine Güloğlu’nun avukatı Kezban Hatemi, Halktv.com.tr’nin haberine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Güloğlu'nun ‘bakıcı’ olduğu yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Güloğlu’nun, vefat eden eşi Arman Vartanyan ile ilişkisinin duygusal temele dayandığının belirtildiği açıklamada, “Birbirini çok seven bu iki insanın evliliği de Arman Bey’in vefatıyla sona ermiştir. Fırsat avcısı bir hastabakıcı gibi gösterilmeye çalışılan müvekkil Zarine Güloğlu eşi Arman Güloğlu hakkında 5 adet kitap yazmış ve ayrıca kitaplarının redaktörlüğünü de yapmıştır” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı: “Müvekkilin üvey oğlunun kurguladığı gerçek dışı mizansenlerle müvekkilin miras haklarını gasp etme amacına matuf, müfteri olduğu da yurdumuzda mevcut neredeyse tüm yargı mercii ve mahkeme kararlarıyla sabit olan senaryolarının, dinlenilebilir bir isnatmış gibi haberleştirilmesi müvekkilin kişilik haklarına yapılabilecek en ağır saldırıdır.”