MHP'nin 'Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru' Türkiye toplantısı Van Uygulama Oteli'nde düzenlendi. Van, Hakkari ve Bitlis il ve ilçe teşkilatlarının katılımıyla düzenlenen toplantıya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, MYK Üyesi Fatih Tatlısu, MYK Üyesi Necdet Öztürkçü, MYK Üyesi Seçkin Odabaşı, MYK Üyesi Ali Uçak, MYK Üyesi Muhammet Çağatay Yıldız, MHP Van İl Başkanı Salih Güngöralp, il ve ilçe başkanları katıldı.
Toplantıda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ardından yüz yıl geçtiğini belirerek, "180 bin kilometrekarelik bir toprağı kurtardık. Üzerine genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurduk. O günden bugüne yüzyıl geçti. Ciddi gelişmeler kat ettik. Şimdi geldiğimiz an itibariyle bu topraklar üzerinde talebi olanlar var mı, var. Açın Google'u Büyük Ermenistan'da, Van Ermenilerdedir. Bitlis'e, Erzurum'a kadar Ermenilerin sınırlarında geçer. Büyük Ermenistan'ın sınırının içerisinde burası vardır. Diasporadaki Ermenilerin toprak talebi var mı, var. Fırsatını buldukça elimizden alacalar mı, alacaklar. Zayıf düştüğün an gidersin. Yine İsrail askerlerinin kollarının üzerinde bir harita var. Bu harita vadedilmiş topraklardır. Ve bu haritanın içerisinde Van da var. Van'dan aşağı Kayseri'den al Mersin'e kadar vadedilmiş topraklarda. Onlarında toprak talebi var. Onlar da toprak istiyor" dedi.
'BİZİM KİMSEYE VERECEK BİR KARIŞ TOPRAĞIMIZ YOK'
Türkiye'nin üzerinde toprak talebi olanların olduğunu belirten Yıldırım, "Doğuda da Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin o bölgesinde Türkiye'ye karşı bir yığınak yapılıyor. PKK/YPG, İsrail, Amerika hep beraber. En son hava savunma sistemi getirdiler. Yığınağı niye yapıyor? Buradaki toprak talebine karşı yapıyor. Bir taraftan PKK'nın toprak talebi var mı, var. Kurulduğu günden bu yana bir teröristan devleti kurmak için toprak istiyor. Atamız 24 milyon kilometrekarenin 23 milyonunu kaybetti. Bize 780 bin kilometrekare toprak kaldı. Şimdi biz bu toprağa sahip çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız? Yok emekliye 10 lira verdin, ötekine 5 lira verdin bunların hepsi düzelir. Bir gün kaymaklı ekmek kadayıfı yersin, bir gün soğan ekmek yersin. Güvenliğin tam, toprağın sağlam ise yarın önün açılır. Ama şimdi geldiğimiz nokta itibariyle Türkiye'de hepiniz siyaset yapıyorsunuz. MHP'nin mensuplarısınız. Siyasetçinin birinci görevi toprağına sahip çıkmaktır. Toprağından bir karış verirsen, bir arşın gider. Siyasetini de ona göre yapacaksın. Şimdi siyasetçilerin gündemine bir bakın. Falanca belediye falanca sanatçıya kaç para verdi? Gündem bu. İstanbul Esenyurt'a kayyum atandı da İzmir'e neden atanmıyor? Basit şeylerle uğraşıyoruz. Ama bir gerçek var. Biz 23 milyon kilometrekare toprağı kaybettik, elimizdeki 780 bin kilometrekarelik toprağına da talip olanlar var. Bizim kimseye verecek bir karış toprağımız yok, alacağımız çok. Alır mıyız, alırız" dedi.
'57 TANE ORADA ABDULLAH ÖCALAN VAR, DEM GURUBUNDA'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmalarına değinen Yıldırım, "Sayın Genel Başkanımız dedi ki terörü bitir gel DEM'in gurubundan konuş. Nasıl başlattıysan terörü sen başlattın, yakalandığında da gelirken uçakta 'ben her şeyi yaparım' dedin. Aynı zamanda herkes İmralı'yı adres gösteriyor. O zaman çık DEM'in gurubundan konuş. Bu terör bitsin. Siyasi zemine gelin. Bu nedir? Toprak kaybının önüne geçmektir. Niye 90 kilometre ötede bir hazırlık var. İsrail oradan geliyor. Ermeniler bir taraftan istiyor, Rumlar bir taraftan istiyor. Sonuç itibariyle ne dendi? Tek devlet, tek vatan, tek bayrak. Üniter yapıya bir şey yok. Vay efendim benim bedenimi çiğnemeden kimse Meclise giremez. 57 tane orada Abdullah Öcalan var, DEM gurubunda. Onların ne farkı var Abdullah Öcalan'dan? Hiçbir farkı yok" dedi.
'BİR EL UZATMADIR'
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı siyasetin bir el uzatma olduğunu söyleyen Yıldırım, "Dün iş tutacaksın 6'lı masada. Kılıçdaroğlu'nu seçtirelim diye PKK'nın partisiyle iş tutacaksın ama bugün kahramanlık yapacaksın. 70'li yıllarda ülkücü kanı oluk oluk akarken, ülkücüler zulüm görürken, can verirken, hapiste çile çekerken bırakıp Almanya'ya kaçacaksın sonra Almanya'dan profesör olarak döneceksin bana Türk milliyetçiliği yapacaksın. Var mı öyle bir şey? Hapishaneye giren ülkücüler uzun yatacak lise mezunu kalacak. Sen kaçaksın profesör olacaksın. Sonra gelip o hapishanede yatanlara ülkücülük yapacaksın. Böyle bir dünya yok. Herkes haddini bilecek. O yüzden Devlet Bahçeli'nin yaptığı siyaset bir çözüm sürecinin başlangıcı, bir terör ile pazarlık, bir taviz değildir. Bir el uzatmadır" dedi.
'SİLAHI BIRAKIN GELİN MECLİSE'
PKK'nın ilk eylemlerini yaptığı dönemlerde cezaevinde olduklarını belirten Yıldırım, "Yani biz o zaman mahpustuk. PKK ilk eylemlerini yaptığında Mamak Askeri Cezaevinde yatıyorduk. O günden bu güne MHP'nin terörle müzakere olmaz, mücadele vardır diye net duruşu vardır. Bugün de nettir. Ama bugün diyoruz silahı bırakın, gelin Meclise gelin. Terör bitsin. Enflasyon bitsin, refah seviyesi yükselsin. FETÖ ile ilgili de her bir liderin FETÖ ile bir fotoğrafı vardır. Hepsinin de bir hikayesi var. Biri banka açılışında katılmış, biri evde iftarda kalmış, yoldan geçerken merhaba demiş. Bir kişinin fotoğrafı yok. Devlet Bahçeli'nin. FETÖ ile fotoğrafı olmayan tek lider O'dur. Dün de biz FETÖ'ye net bir şekilde karşı çıktık bugün de karşı çıktık. Bizim yaptığımız nedir, sonuç itibariyle terörü bir tarafa atıp, kardeşlerimizle kucaklaşmaktır. Teröre malzeme vermemektir. Olur mu olmaz mı? Sayın Genel Başkanımız gereğini yaptı. Alın size el, buyurun bu da size son fırsat. Bekliyoruz. Bakacağız, bakalım ne olacak. Ama MHP'nin Lideri hiçbir zaman için hiçbir yerde durup dururken bir şeyi söylemez" diye konuştu.