Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, geçen cumartesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle görevden alınarak yerine Murat Uysal getirilmişti.
Gazeteci Murat Yetkin, G-20 Zirvesi'nde içinde Ali Babacan'ın da bulunduğu dünyanın önde gelen 16 ekonomistine yazdırılan rapora dikkat çekti.
İddiaya göre, Çetinkaya’nın Babacan ile görüşüp ona bilgi verdiği kuşkusu görevden almada da etken oldu.
Gazeteci Murat Yetkin'in yetkinreport.com sitesinde yazdığı yazıdan konuyla ilgili bölüm şöyle: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden almasına “faizleri indir dedim, indirmedi” gerekçesini göstermişti. Bu gerekçe zaten Erdoğan’ın 2018 yaz krizi ardından yaptığı Merkez Bankası bağımsızlığına dokunmama vaadinin resmen sonuydu. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının bağımsız olmadığını, herhangi bir devlet kurumu olarak görüldüğü Cumhurbaşkanı tarafından ilan ediliyordu. Ekonomi yorumcuları bu önemli gelişmeyi pek çok boyutlarıyla ele aldılar.
Ancak Erdoğan’ın Bosna-Hersek dönüşü söyledikleri bu konuda da yeni pencereler açacak, muhakeme ve karar işleyişini sorgulatacak türden. Demiş ki Cumhurbaşkanı;
“MB Başkanının kendine has birçok tasarrufu olmuştur ve bu tasarruflar neticesinde ağır bedeller ödendi. Bu artık bir yere kadar katlanılabilirdi, çekilmez oldu. (…) Hazine ve Maliye Bakanım [başta] olmak üzere değerlendirmemizi yaptık ve burada bir değişikliğe gitmenin faydalı olacağına inandık.”
Aynı zamanda Cumhurbaşkanının damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı, hatırlanacağı üzere 8-9 Haziran tarihlerinde Japonya’da yapılan G20 ülkeleri Hazine ve Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısına, Japon makamlarının özel ricalarına rağmen katılmamıştı. Daha önce gideceği duyurulan MB Başkanı Çetinkaya’nın da o toplantıya katılmayışı, 11 Haziran’daki Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısı gerekçe gösterilerek açıklanmıştı.
Bunlar aynı zamanda Türkiye’nin nefesini tutup 23 Haziran İstanbul seçim tekrarını beklediği günlerdi. Babacan’ın da Erdoğan ile seçime gidildiği günlerde, Haziran başında, G20 mâli zirvesinden önce konuştuğu anlaşılıyor.
G20 liderler zirvesi AK Parti’nin seçim yenilgisi ardından, 28-29 Haziran tarihlerinde yapıldı. Albayrak, eşi ve çocuklarıyla Cumhurbaşkanına bu toplantılarda eşlik etti. O zirvede medya olarak gözümüz Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı Rus S-400 füzeleri ve F-35 yaptırımlarından başka şey görmüyordu. Ama G20 ülkeleri, doğal olarak Türkiye’nin de onayıyla “Küresel Mali Sistemi Herkes İçin Çalışır Kılmak” başlıklı 100 sayfalık bir raporu, sonuç bildirgesi olarak kabul etti. Bu raporda, dünyanın bir sonraki ekonomik krizinin muhtemel nedenleri, kaçınma ve çözüm yolları ele alınıyordu.
Rapor, G20 sekretaryası tarafından dünyanın önde gelen 16 ekonomistine bir yıldan fazla zaman önce yazdırılmaya başlamıştı. Aralarında önceki Dünya Bankası, IMF yöneticilerinin, önceki merkez bankası ve hazine yöneticilerinin yer aldığı 16 isimden birisi de, Ali Babacan idi. Bu durum Erdoğan’ın canını daha da sıktı.
Ankara siyaset kulisinde konuşulan senaryolar arasında Erdoğan’ın Babacan ile konuşması sırasında ondan aldığı bazı bilgilerden yola çıkarak Çetinkaya’nın acaba Babacan ile görüşüp ona bilgi mi verdiği kuşkusu da var. “MB Başkanının kendine has birçok tasarrufu” ifadesinin altında böyle bir temas ihtimalinin de bulunduğu kuşkusu dile getiriliyor.
Özetle, zaten Erdoğan tarafından o göreve getirilen MB Başkanının, görev süresinin bitmesine on ay kala görevden alınarak Türkiye’nin kredi itibarını biraz daha zedelemesi için “faiz indirmedi” gerekçesi, tek başına inandırıcı bulunmuyor siyaset ve ekonomi çevrelerinde. Dolayısıyla Çetinkaya’nın görevden alınma kararının da tepkisel ve duygusal olarak değerlendirildiği görülüyor."
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, geçen cumartesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle görevden alınarak yerine Murat Uysal getirilmişti.
Gazeteci Murat Yetkin, G-20 Zirvesi'nde içinde Ali Babacan'ın da bulunduğu dünyanın önde gelen 16 ekonomistine yazdırılan rapora dikkat çekti.
İddiaya göre, Çetinkaya’nın Babacan ile görüşüp ona bilgi verdiği kuşkusu görevden almada da etken oldu.
Gazeteci Murat Yetkin'in yetkinreport.com sitesinde yazdığı yazıdan konuyla ilgili bölüm şöyle: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden almasına “faizleri indir dedim, indirmedi” gerekçesini göstermişti. Bu gerekçe zaten Erdoğan’ın 2018 yaz krizi ardından yaptığı Merkez Bankası bağımsızlığına dokunmama vaadinin resmen sonuydu. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının bağımsız olmadığını, herhangi bir devlet kurumu olarak görüldüğü Cumhurbaşkanı tarafından ilan ediliyordu. Ekonomi yorumcuları bu önemli gelişmeyi pek çok boyutlarıyla ele aldılar.
Ancak Erdoğan’ın Bosna-Hersek dönüşü söyledikleri bu konuda da yeni pencereler açacak, muhakeme ve karar işleyişini sorgulatacak türden. Demiş ki Cumhurbaşkanı;
“MB Başkanının kendine has birçok tasarrufu olmuştur ve bu tasarruflar neticesinde ağır bedeller ödendi. Bu artık bir yere kadar katlanılabilirdi, çekilmez oldu. (…) Hazine ve Maliye Bakanım [başta] olmak üzere değerlendirmemizi yaptık ve burada bir değişikliğe gitmenin faydalı olacağına inandık.”
Aynı zamanda Cumhurbaşkanının damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı, hatırlanacağı üzere 8-9 Haziran tarihlerinde Japonya’da yapılan G20 ülkeleri Hazine ve Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısına, Japon makamlarının özel ricalarına rağmen katılmamıştı. Daha önce gideceği duyurulan MB Başkanı Çetinkaya’nın da o toplantıya katılmayışı, 11 Haziran’daki Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısı gerekçe gösterilerek açıklanmıştı.
Bunlar aynı zamanda Türkiye’nin nefesini tutup 23 Haziran İstanbul seçim tekrarını beklediği günlerdi. Babacan’ın da Erdoğan ile seçime gidildiği günlerde, Haziran başında, G20 mâli zirvesinden önce konuştuğu anlaşılıyor.
G20 liderler zirvesi AK Parti’nin seçim yenilgisi ardından, 28-29 Haziran tarihlerinde yapıldı. Albayrak, eşi ve çocuklarıyla Cumhurbaşkanına bu toplantılarda eşlik etti. O zirvede medya olarak gözümüz Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı Rus S-400 füzeleri ve F-35 yaptırımlarından başka şey görmüyordu. Ama G20 ülkeleri, doğal olarak Türkiye’nin de onayıyla “Küresel Mali Sistemi Herkes İçin Çalışır Kılmak” başlıklı 100 sayfalık bir raporu, sonuç bildirgesi olarak kabul etti. Bu raporda, dünyanın bir sonraki ekonomik krizinin muhtemel nedenleri, kaçınma ve çözüm yolları ele alınıyordu.
Rapor, G20 sekretaryası tarafından dünyanın önde gelen 16 ekonomistine bir yıldan fazla zaman önce yazdırılmaya başlamıştı. Aralarında önceki Dünya Bankası, IMF yöneticilerinin, önceki merkez bankası ve hazine yöneticilerinin yer aldığı 16 isimden birisi de, Ali Babacan idi. Bu durum Erdoğan’ın canını daha da sıktı.
Ankara siyaset kulisinde konuşulan senaryolar arasında Erdoğan’ın Babacan ile konuşması sırasında ondan aldığı bazı bilgilerden yola çıkarak Çetinkaya’nın acaba Babacan ile görüşüp ona bilgi mi verdiği kuşkusu da var. “MB Başkanının kendine has birçok tasarrufu” ifadesinin altında böyle bir temas ihtimalinin de bulunduğu kuşkusu dile getiriliyor.
Özetle, zaten Erdoğan tarafından o göreve getirilen MB Başkanının, görev süresinin bitmesine on ay kala görevden alınarak Türkiye’nin kredi itibarını biraz daha zedelemesi için “faiz indirmedi” gerekçesi, tek başına inandırıcı bulunmuyor siyaset ve ekonomi çevrelerinde. Dolayısıyla Çetinkaya’nın görevden alınma kararının da tepkisel ve duygusal olarak değerlendirildiği görülüyor."