İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in geçen haftaki Siirt ziyaretinde Cemil Taşkesen isimli esnaf, "Bulunduğunuz yer 'Kürdistan'dır" dedi. Akşener ise esnafa "Bu ayrışmadır. Bunu kabul etmem mümkün değil" yanıtını verdi.
Akşener, bugünkü grup toplantısında bu diyaloğun ardından başlayan Kürdistan polemiği hakkında konuştu. Akşener, şunları söyledi:
Geçen hafta Siirt ve Batman'daydım. Bizim ziyaretlerimizi artık havuz medyası da yakından takip ediyor. AK Parti ve küçük ortağı bizim ziyaretlerimizden rahatsız. Millet bizi çağırıyor onları da kaşıntı tutuyor. Bizim bu ziyaretlerimizi kendilerince baltalamak için her yolu deniyorlar. Gün geliyor para verip slogan attırıyorlar, gün oluyor bizimle konuşan vatandaşlarımıza bile tebelleş oluyorlar. Havuz medyası da bunları çekmek için ortamda hazır bulunuyor.
'HDP çalışanı'
Bu sefer değişik bir şey oldu. Siirt'te her zaman ki AK Parti atroksiyonu dışında bu defa bir HDP çalışanı ziyaret ettiğimiz bir esnafa gelip 'Burası Kürdistan' dedi. Birden İçişleri Bakanı ve küçük ortak mensupları feveran etmeye başladı. Nasıl olur da 'Burası Kürdistan' dermiş. Neye şaşırıyorsunuz? Bu kişi bir HDP çalışanı. Biz aylardır ne diyoruz? 'HDP'yi PKK'yı yanında konumlandırıyoruz' diyoruz. HDP, PKK ile arasına mesafe koymalıdır diyoruz. Kürdistan söylemi terör örgütünün. Bu durumda bizim için şaşırtıcı bir yanı yok.
Cumhur İttifakı mensupları sırf bize saldıracaklar diye PKK'nın ajandasını Türkiye'nin gündemine taşıdılar. Siirt'teki Kürdün gündemi yoksulluk, işsizlikken bunlar onu konuşacaklarına Apo'nun gündemini konuşuyorlar. E mektup kardeşliği var ne yapalım, elbette öyle olacak.
Batman'daki vatandaşımız geçim derdindeyken bunlar hamaset peşinde koşuyorlar. Kaç gündür PKK'nın söylemini gündeme getiren iktidar mensupları.. İnanamıyorum böyle bir akılsızlığa. Sayın Bahçeli ile Sayın Öcalan arasındaki mektup arkadaşlığını zaten biliyorduk da, sayın Soylu'nun da bu sistemin paydaşı olduğunu bu olayla öğrenmiş olduk.
'Biz bambaşka bir siyasi partiyiz'
Biz bambaşka bir siyasi partiyiz. Genellikle koptuğunuz bir yapıdan, yeni bir oluşum kurarsanız o koptuğunuz yapıya 24 saat söversiniz, düşmanlık edersiniz. Biz öyle değiliz. Biz bugüne kadar ne sayın Bahçeli'ye ne MHP mensuplarına saygısız, zora düşürecek, hakaret edecek tek bir kelimenin sahibi olmadık. Korktuğumuzdan mı hayır sadece bir fikrin temsilcisi olduğu iddia edilen o yapının mensuplarına, fikre duyduğumuzdan saygıdan. Onlar bu saygıyı asla göstermediler. Neseb-i gayri sahih dedi. Analarınıza ne dedi biliyorsunuz. Evim basıldı, korkacağımı zannettiler olmadı. Geçmişte söylenenlerin hiçbirini bugüne kadar hatırlatmadık. Kabadayılık yapan tosunlara burdan sesleniyorum. 2011'i hatırlayın. 2011'de ne yaşandı bu ülkede? Bizzati sayın Bahçeli'ye neler dendi bu ülkeye? O kabadayılığı gösteremeyen, ağzı dili lal olmuşlar doğru ya elinizde bilgisayar vardı. Bugün elinize zülfikar verilmişse buyrun gelin kesin kafamı görelim.
'İçişleri Bakanı dedikodu yapmaz'
AK Parti'nin havuz medyası verdiğim cevabı yetersiz buldu. İçişleri Bakanı konuşana kadar MHP'den tık yoktu. Bakan konuştu, İçişleri Bakanları dedikodu yapmaz muhterem. Benim, bizim üzerimizden makamını muhafaza etmek için atraksiyon yapıyorsun ama seninle ilgilenmiyoruz. Bakan konuştu arkasından bu kişiler ağızlarından ateş attılar.
'Burası Kürdistan' polemiği
Bir de bu arkadaşlar verdiğim cevabı yeterince sert bulmamış. Onlar istedikleri dümeni çevirsinler biz milletimizle buluşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Onlar istedikleri kadar milletimizi bölmeye çalışsınlar, biz birleştirmeyi sürdüreceğiz. Biz bu ülkede Kürt ile Türk'ün karşı karşıya getirilmesine paydaş olmayacağız. AK Parti, küçük ortak ve HDP duyulmasını istemiyor olabilir ama mesela lokanta işleten Siirtli esnaf kardeşim, yağın artan fiyatından bahsediyor.
Arkadaşların iştahla atladığı malum konunun yaşandığı o dükkanda bulunan taşeron işçisi kardeşim, 'Asgari ücretle çalışıyorum, ailemi geçindiremiyorum. Ben ne yapacağım bu parayı? Biz de insanca yaşamak istiyoruz. 22 yıldır çalışıyorum bir kere tatile çıkamıyorum' diyor. Havuz medyası bu kardeşimin derdini tabii ki yayınlamıyor.
Sayın Erdoğan ekip arkadaşların hamaset peşindeyken Batmanlı emekli bir kardeşim sana sesleniyor. '1750 lira maaş alıyorum, torunum oldu bir hediye alıp görmeye gidemedim bunu Cumhurbaşkanıma iletiyorum' diyor. Yukarıda Allah var.
Gönüllü korucu kardeşlerim maaşlarının, emekliliklerinin düzeltilmesini istiyor. Bu sesi duydun duydun, duymadın yolun sonu görünüyor benden söylemesi.
'Aklımın ucundan geçmez'
Az önce konuşurken 'Sayın Öcalan' demişim. Sizden ve milletimden özür dilerim. Aklımın ucundan geçmez bebek katiline sayın demek.