TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), eski Başkan Melih Gökçek ile 38 bürokrat ve mühendis hakkında, AOÇ arazisine yapılan AnkaPark’ın mevzuata aykırı biçimde 29 yıllığına kiraya verildiği ve yapım ihalelerinde usulsüzlükler olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
ABB adına avukat Nadi Türkarslan tarafından yapılan suç duyurusunda, 6 ayrı ihalede sahte belgelerle teklif alındığı, ihalelerin fahiş fiyatlarla aynı şirketlere verildiği ve 39 ayrı ihalede de görevin kötüye kullanıldığı öne sürülmüştü. Şikayetler üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da AnkaPark için “prestij projem” diyen Melih Gökçek ve bürokratlar hakkında İçişleri Bakanlığından soruşturma izni talep etmişti. Talep üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından araştırma yapmak için görevlendirilen müfettişler raporlarını tamamladı.
“Yürütmeyi durdurma kararı inşai faaliyetleri etkilemez”
Raporda, TMMOB’un başvurusu üzerine İdare Mahkemesi ve Danıştay tarafından verilen imar planı ve park yapımına ilişkin yürütmeyi durdurma kararlarının uygulanmaması ve inşaatların devam etmesi dahi soruşturma sebebi sayılmadı. Her iki kararın da imar planlaması ve yenileme alanı sınır ilanlarına ilişkin olduğu belirtilen raporda, “Anılan yürütmeyi durdurma kararlarının inşai faaliyetlerle ilgisinin bulunmadığı” öne sürüldü.
“ABB yetkilerini kullandı”
Raporda, idari yargının bu kararlarının tebliğinden sonra ABB’nin ilgili birimlere yazı yazarak yürütmenin durdurulması kararının gereklerini yerine getirdiği iddia edildi. “Söz konusu imar planı, yenileme alanı sınır ilanı ve AnkaPark inşaatı ile ilgili inşai faaliyetlerin ayrı idari faaliyetler olduğu” ifade edilen raporda, “Bahse konu olayda ABB’nin anayasa ve ilgili mevzuattan aldığı yetkilerini kullandığı, kamu hizmeti gereklilikleri ve kamu yararının gözetilmesi ilkeleri çerçevesinde başta Anayasa olmak üzere idari yargı, belediye ve imar mevzuatına uygun davranıldığı, bu hususlarda hukuken bir kusur ve görevi kötüye kullanmanın söz konusu olmadığı” cümlelerine yer verildi.
“Sadece 2 küçük yangın”
Çıkan yangınlar ve AnkaPark’ın atıl duruma getirilerek kamu zararına yol açıldığı iddialarına ilişkin yapılan değerlendirmede de sadece iki defa “küçük çaplı yangın” çıktığı belirtilen raporda, 39 ayrı ihalede görevin kötüye kullandığı iddiasıyla ilgili dikkat çekici ifadeler kullanıldı. Raporda, ihaleler için teklif alınan şirketlerin belirlenmesinde mevzuata göre bir kriter olmadığı, yaklaşık maliyet belirlenirken de teklif alınacak firmalarda aranacak kriterlerin ise “idarenin takdirinde” olduğu kaydedildi.
Malzemeler kullanılmamış ama garanti süreleri dolmuş
AnkaPark için alınan bazı malzemelerin depolarda uzun süre bekletildikleri ve “hiç kullanılmadan garanti sürelerinin dolduğu” yönündeki iddialara da değinilen raporda, “Malzemelerin garanti sürelerinin dolmasının doğrudan kamu zararına yol açtığına dair mevzuatta hüküm olmadığı” iddia edildi. Raporda, AnkaPark için alınan bazı malzemelerin başka alanlarda kullanılmasının ise kamu zararına neden olacak bir husus olmadığı öne sürüldü.
Kamu zararı yokmuş
Raporun sonuç bölümünde “İhale onaylarından sözleşmelerin imzalanmasına kadar yapılan iş ve işlemlerde sahte bir evraka rastlanılmadığı, ihalelerde rekabetin gerçekleştiği, mevzuata aykırı bir işlem tespit edilmediği, ihalelerin yaklaşık maliyet altında gerçekleşmesi sebebiyle kamu zararının oluşmadığı, kamu zararı oluşturabilecek bir işleme rastlanılmadığı anlaşıldığından söz konusu kişiler hakkında bu aşamada işlem yapılmasına gerek olmadığı kanaati belirtilmektedir” denildi.
Raporun ardından Gökçek ve diğer isimler hakkındaki iddiaların “işleme konulmaması” talep edildi. İçişleri Bakanı Soylu da talebe “olur” verdi. Böylece Gökçek ve dönemin bürokratları hakkında soruşturma izni verilmemiş oldu. ABB’nin ise, Bakanlığın bu kararına itiraz ettiği öğrenildi.