Mehmet Metiner'in 'FETÖ’cüler göreve getiriliyor' sözleri üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu CNN Türk yayınına bağlandı.
Bakan Soylu, "Başında olduğum bakanlığı ilgilendiren birkaç değerlendirme yapıldı. Bu değerlendirmelere bir cevap vermezsem hem kendimize haksızlık hem bugün büyük mücadeler veren bu kuruma ve hükümetimize bir haksızlık olarak görüyorum." ifadesini kullandı.
Soylu şöyle devam etti;
"Ben FETÖ mücadelesinin nasıl yürüdüğünü bilen insanlardan bir tanesiyim. Bizim göreve getirdiğimiz kimse yok. Ben düzgün yaşayan bir adamım. Böyle sağın solun lafları ile iş yapacak bir adam değilim.
Ben hükümetimizin politikalarını yürüten bir insanım. Bu laflar benim ağrıma gider. Hayatı risk içerisinde olan bir adamım.
Bir tek FETÖ'cüyü göreve getirmişsem ve bu söylenmiyorsa bu ülkemize ihanettir. Ben getirmişsem ben ihanet ediyorumdur.
Çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Televizyon kanallarında bizim arkadaşlarımızın elimizden isimler var demesini de kendime hakaret kabul ediyorum.
Bana ulaşabilecek insanların basın üzerinden konuşmasını doğru kabul etmiyorum."
Mehmet Metiner'in konuşmak için müsaade istemesine de tepki veren Soylu, "Ben müsaade falan etmiyorum. Siz söyleyeceğinizi söylediniz. Hayırlı akşamlar diliyorum" diyerek telefonu kapattı.
Mehmet Metiner: Şamar oğlanı mıyız ya?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun telefonu kapatmasının ardından sinirlenen Metiner şöyle konuştu;
"Sayın Bakanımızı kim bilgilendirmişse onu hesaba çeksin sayın bakanım. Partimize gelmeden önce bile dostu olan biri olarak söylüyorum.Beni arayabilirdi bu şekilde ekrana bağlanıp iki dava arkadaşının teröre karşı mücadele eden dava arkadaşını tartışma konusu yapması... Ben çok üzgünüm şu an. Mesele parti meselesi değil onur meselesidir. Ben sayın Süleyman Soylu için bir şey söylemedim. Söylendiği yerde de izin vermem. Çünkü ben partiliyim. İnsan merak eder, elinde ne isimler var diye. Bu şekilde mi bağlanılır ya? Ben çok üzgünüm şahsen. Biz onumuruzu sokak bulmadık. Şamar oğlanı mıyız ya? Telefonla bağlanacak, nedir bu ya? Kimsenin bizi azarlamasına izin veremeyiz. Böyle bir siyaset anlayışı, böyle bir dava anlayışı, böyle bir hükümet anlayışı olamaz."