Artan sanayi üretimi, bilinçsiz kullanım ve daha birçok şey hava kirliliğinin artmasına neden oluyor.
Uluslararası sivil toplum örgütleri her ne kadar bireylerin rolüne odaklanıyor olsa da, dünyadaki hava kirliliğinin önemli bölümü şirketlerin üretimlerinden kaynaklanmakta. Türkiye'de sanayi merkezi olsun olmasın, birçok il hava koşulları bakımından 'kirli' olarak niteleniyor.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, Türkiye'de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarını karşılayan tek bir şehir olduğunu belirterek, iç karartıcı tabloya ilişkin detayları aktardı.
Geçtiğimiz yıl hava kirliliği nedeniyle on binlerce insanın hayatını kaybettiğini aktaran Varol, şu ifadeleri kullandı:
"Hakkari dışında ülkemiz de Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerlerine uyan bu limitlerin altında başka yaşam alanı yok. Ülkemiz için baktığımızda aslında hava kirliliği büyük bir sorun. Biz biliyoruz ki açıklanan rapora göre, ülkemizde geçtiğimiz yıl hava kirliliği kaynaklı sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık 42 bin kişi yaşamını yitirdi. Bu sorunların içerisinde akciğer kanseri var, hava yolu enfeksiyonları, kronik hava yolları hastalıkları var, kalp damar sistemi dolaşım yolu hastalıkları var. Bunlarla bağlantılı hastalıkların yanında yaşam kalitesini etkiliyor hava kirliliği."
Hava kirliliğinin tetiklediği ya da dolaylı olarak rol oynadığı birçok hastalık bulunuyor. Her şeyden önce havası temiz olmayan bir bölgede yaşayan insanlarda net şekilde düzensiz uyku semptomları görülmekte. Bu durum depresyon ihtimalini güçlendirirken, 2009 ve 2019 yıllarında Türkiye'de ölüme neden olduğu düşünülen riskler arasında hava kirliliği ilk 5 sırada yer aldı. Dolayısıyla ülkemizde hava kirliliği hem yaşam kalitesini etkileyen, başta kanserler olmak üzere, sağlığımızı bu yönde etkileyen risklerin içinde yer alıyor.