Haber: Ali Isıyel
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM); CHP, İYİ Parti, AKP ve MHP'nin ortak bildirisiyle İdlib'de en az 33 askerimizin şehit olduğu saldırıya tepki gösterdi. Bildiride çözümün 'siyasi yöntemlerle' olması gerektiği vurgulandı. HDP, bildiriye neden imza atmadığını halktv.com.tr'ye açıkladı.
Meclis'te bulunan 4 partinin grup başkanvekillerinin imza attığı bildiride şu ifadeler kullanıldı:
27 Şubat 2020 gecesi Suriye İdlib gerginliği azaltma bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetlerine ait konvoya yapılan hain saldırıda 33 kahraman evladımız şehit edilmiş, 32 evladımız yaralanmıştır. Acımız büyüktür. Milletimizin başı sağ olsun.
Bu alçak ve menfur saldırıyı millet iradesinin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisindeki aşağıda imzası bulunan parti grupları olarak, şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Askerlerimize yapılan saldırılara mukabele hakkımız mahfuz kalmak kaydıyla, bölgede yaşanan insani dramlara mani olmak için uluslararası hukukun desteklediği biçimde çözümün siyasi yöntemlerle olması gerektiğini ifade ediyoruz.
Kahraman Türk Ordusu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendisine verilen her zaman olduğu gibi, bundan sonra da üstün başarıyla gerçekleştireceğine olan inancımız tamdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, bize emanet edilen demokratik temsil sorumluluğunu, parti politikalarına ilişkin farklılıklar saklı kalmak kaydıyla, yüksek idealler istikametindeki ortak bir anlayışla yerine getireceğimizi Aziz Milletimiz'e ve dünya kamuoyuna bir kez daha bildiririz.
HDP: Siyasi sorumluluğu taşıyan iktidar ile birlikte kınamayı doğru bulmuyoruz
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç, halktv.com.tr'den Ali Isıyel'e yaptığı açıklamada ortak bildiriye neden imza atmadıklarını açıkladı. HDP, Suriye'deki yanlış politikaların sahibi olan iktidar ittifakı ve tezkerelerin siyasi sorumluluğunu taşıyan anlayışlarla birlikte kınamayı doğru bulmadıklarını vurgularken, Meclis'in olağanüstü toplanmamasını da eleştirdi.
Oluç'un açıklaması şöyle:
Suriye’deki yanlış politikaların sahibi olan iktidar ittifakı ile hiç bir şey olmamış gibi İdlib felaketini birlikte kınamayı doğru bulmuyoruz. Hayatını kaybeden, İdlib topraklarına düşen her gencimiz için çok üzgünüz, onlara rahmet ve ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ama bunu bütün siyasi sorumluluğu taşıyanlarla beraber yapmayı uygun görmüyoruz.
Meclis bütün taleplere rağmen olağanüstü toplanmıyor, olağan bir durumla karşı karşıyaymışız gibi davranılıyor; İdlib felaketini toplumun gözü önünde ve açıkça tartışmıyor; giderek ağırlaşan bedellerin hesabını sormaya yanaşmıyor; ama onun yerine partiler ortak kınama bildirisi yayınlıyor. Bu, samimiyetten tamamen uzak bir tutumdur.