Marmara Denizi Nefes Alamıyor!

Marmara Denizi’ndeki kronik oksijen yoksunluğu ve kirlilik sorunu derinleşiyor. Oksijen yoksunluğunun en önemli sebepleri Marmara Denizi’ndeki sıcaklıkların artması ve atık deşarjı!

Deniz Kaşifi’nin son bulguları da Marmara Denizi’ndeki kirlilik ve oksijensizlik sorununun devam ettiğini gösteriyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün Deniz Kaşifi isimli su altı planörü, Marmara Denizi’nin sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara Denizi’ndeki kronik oksijen yoksunluğu sorununun endişe verici olduğunu belirtti.

Salihoğlu, “Ana bulgularımız, oksijenli Akdeniz suyunun Marmara’yı beslediği ve Marmara için umut vadettiği yönünde. Ancak artan kirlilik yüklerinden ötürü bu etkinin sınırlı kaldığını gözlemledik. Yüzeyin 0 ila 30 metre altında oksijensizlik durumu devam ediyor” dedi.

Bandırma ve Edremit körfezlerine Akdeniz’den oksijenli su akışı gözlense de Marmara’ya giren oksijen miktarı, İzmit Körfezi’nin etrafındaki oksijen fakirliğine fayda sağlayamıyor.

KÜRESEL ISINMANIN ETKİSİ NEDİR?

Oksijen fakirliğinin en önemli sebeplerinden biri de Marmara Denizi’ndeki sıcaklıkların artması. Artan sıcaklıklar oksijenin suda çözünmesini zorlaştırdığı için iklim krizi, Marmara’daki mevcut oksijensizlik sorununu daha da derinleştirecek.

Salihoğlu, son 20 yıldır deniz sıcaklığının ortalama 2 derece ısındığına dikkat çekerek su sıcaklığının şu anda mevsim normallerinin 2,5 derece üzerinde olduğuna dikkat çekti.

2014-2016 yılları arasında El Nino döneminde Marmara Denizi’nin sıcaklığı 14,72 dereceyken son ölçümler, sıcaklığın 17,21 dereceye yükseldiğini gösteriyor.

ATIK DEŞARJI DEVAM EDİYOR

Oksijen yoksunluğu ve artan sıcaklıkların yanı sıra azot ve fosfat varlığı da Marmara Denizi’ndeki kirlilik seviyesinde bir azalma olmadığına işaret ediyor. 25 milyon insanın atığı, ileri biyolojik arıtma işleminden geçmeden Marmara’ya deşarj ediliyor.

Salihoğlu, Marmara Denizi Eylem Planı’nın acilen uygulanması gerektiğini söyledi ve Marmara Denizi’ne bırakılan suyun ileri arıtma işlemlerinden geçirilerek yeniden kullanılması gerektiğini vurguladı.

'MÜSİLAJ İLE KARŞILAŞACAĞIZ'

Yeşil Gazete'nin aktardığına göre, bu sorunların hepsi bir araya gelince kirliliğin ve iklim değişikliğinin sonuçlarını denizin derinliklerinde gizlemek de mümkün olmuyor. Marmara Denizi’nin sorunları farklı şekillerde yüzeye çıkıyor.

Denizanası popülasyonundaki artış bir süredir dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanası sayısındaki artışın sıcaklık artışları ve su kalitesindeki bozulmadan kaynaklandığını söylüyor.

Marmara Denizi’ndeki azot ve fosfor yükü ve kirlilik, daha önce de müsilaj ile kendini göstermişti. Prof. Dr. Mustafa Sarı ise, “Önümüzdeki yıllarda yine müsilaj ile karşılaşacağız” diyerek uyarmıştı.

Ancak Marmara Denizi’nin yardım çığlıkları devam ediyor. Son günlerde deniz yüzeyinde gözlenen beyaz köpükler, gelecek felaketlerin öncüsü olarak yorumlanıyor.

Türkiye Haberleri