HalkTv.com.tr'de 3 hafta önce duyurduğumuz "Mardin'de Fosfat yatakları peşkeş mi çekiliyor? Köylüler iş makinelerinin önünü kesti" haberiyle ilgili yeni gelişmeler var. Mazıdağı Kaymakamlığı, Karataş köyü sakinlerinden köyü tahliye etmelerini bildiren yazıyı muhtara gönderdi.
HalkTv.com.tr'de 3 hafta önce duyurduğumuz "Mardin'de Fosfat yatakları peşkeş mi çekiliyor? Köylüler iş makinelerinin önünü kesti" haberiyle ilgili yeni gelişmeler var. Mazıdağı Kaymakamlığı, Karataş köyü sakinlerinden köyü tahliye etmelerini bildiren yazıyı muhtara gönderdi.
Asırlardır yaşadıkları ata toprakları köyü terketmek istemeyen köylüler, karara itiraz ediyor.
Devletin büyük yatırımlar yaptığı Fosfat yatakları Mehmet Cengiz ve Turgay Ciner ortaklığına çok düşük bir fiyata özelleştirilerek devredilmişti. Yatırım alanını genişletmek isteyen Cengiz ve Ciner ortaklığı köylüler üzerinde baskı kurarak, yaklaşık 400 kadar nüfusa sahip köyü terk etmeleri için her türlü rahatsızlığı veriyordu.
Daha önce haberimizde Cengiz ve Ciner ortaklığı işletmenin Karataş köyündeki fosfat yataklarındaki çalışmalarını artırıp, mera alanlarına genişlemek istediğini yazmıştık. O sıralarda iş makinelerini köyün ortasına çekilmiş ve bu taciz karşısında köylülerin eylem görüntülerini buradan yayınlamıştık.
Ancak maden işletmesi köyü ve merasının tamamını madencilik faaliyetini genişletmek için almakta kararlı. Karataş Köyü sakinlerini oldu-bitti ile tahliye ettirmeye çalışan maden işletmesine karşı, köylüler ata topraklarını terk etmemekte ısrarlı. Kaymakamlık tarafından köy muhtarına gönderilen aşağıdaki belgede ise, sanki köylü oraları sonradan gelip işgal etmiş gibi tahliye kararı alındığı yazıyor.
Köyün eski Muhtarı Muhittin Acar, tahliye kararında dayanak olarak gösterilen "1975 yılındaki istimlak kararının" doğruyu yansıtmadığını söylüyor.
Köyün bir önceki Muhtarı Muhittin Araç, Mazıdağı Kaymakamlığı tarafından gönderilen tahliye kararına tepki gösterdi. Köyün sanki geçen aylarda işgal edilmiş gibi tahliyesinin istendiğine dikkat çeken Araç, şunları söyledi:
"1976'da istimlak yapıldı yıllarca mahkeme sürdü. Tapu Kadostra'dan köylüye bir kısmın tapuları verilirken, diğer kısımda köy merası olarak tapu kayıtlarında yer aldı. Biz asırlardır bu köyde yaşıyoruz. Bu köy asırlardır haritalarda yer alıyor ama Kaymakamlığın yazısına baktığınızda sanki köy yeni işgal edilmiş gibi, Kaymakam da bu yeni fark etmiş de bizim köyümüzü tahliye etmemizi istiyor. Yeni bir olaymış gibi Kaymakam yetkisini kullanmaya kalkıyor. Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıllık gübre ihtiyacını karşılayacak, devletin büyük yatırımlar yaptığı Fosfat yataklarını 8 milyon Dolar gibi komik bir rakama özelleştirmeyle aldıkları yetmiyor, köylünün bütün evini merasını barkını tarlasını da almak istiyorlar"
Kaymakamlık yazısının, Devlet geleneğinden uzak bir şekilde yazıldığına da dikkat çeken Araç, "Kaymakamlık, köy muhtarının adını yazıp, Karataş köyü sakinlerinin tamamını kapsayacak ifade kullanıyor. Sanki köyde bir tek muhtar varmış gibi. Biz bu oldu-bitti'yi kabul etmiyoruz. Mardin İdari Mahkemesine dava açtık. Yürütmenin durdurmasını talep ettik. Sonucu bekliyoruz. Mahkemenin olumlu yanıt vereceğini düşünüyoruz. Bizi, mahkeme yoluyla köyümüzü tahliye edemedikleri için Kaymakamlık yoluyla, kurnazlıkla bunu yapmak istiyorlar" dedi.