Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, canlı yayında soruları yanıtlıyor.
Yavaş'ın öne çıkan ifadeleri şöyle:
Sinan Aygün istifası
Benim tarzıma uygun değil ama kolay kazanmaya alışmış kişi ile kanunları uygulayan kişi arasında bir tartışma söz konusu. İmar planından dolayı mahkemenin iptal etmesi var. İçerisinde bir kısım hileli davranışlar var. Meclisten bu kararlar geçerken plan notlarının saklanması gibi deştikçe ortaya saçılan şeyler var. Bizim Büyükşehirin 35 bin davası var. Benim için 35 davadan bir tanesi. Belediye meclisi karar almıştır, biz bunu temyiz etmemişizdir. Temyiz etme yönünde çok baskı yapıldı. 'Siz yeter ki 'evet' deyin biz AK Parti ve MHP gruplarını ayarlarız' lafları edildi. Açık açık her yerde gitmeyeceğimi ifade ettim. Kendi dilekçelerinde kendisinin 10 defa 20 defa benimle görüşmek istediğini ve benim görüşmediğimi.
Aygün'le görüştün mü?
Hayır hiç görüşmedim. Aslında televizyonda tartışılmayan öncesi de var. Temmuz, Ağustos, Eylül ayları olabilir. O günlerde MHP'li belediye meclis üyeleri Sinan Aygün'ün binasının mühürlenmesiyle ilgili üç kez önerge verdiler. Hukuk servisine havale ettim. Bu arada Sinan Aygün görüşmek istedi, görüştük. 'Benim burada müktesep hakkım var, mühürleyemezsiniz' dedi. Ben hukuk müşavirini yanımıza çağırdım. 'Ben Sinan Aygün'ün düşmanı falan da değilim. Siz bir inceleyin' dedim. Hukuk servisimiz Danıştay 6. Daire'den emekli hakimle görüşüp mütalaa aldı. Biz o zaman mühürlemedik.
25 milyon lira iddiası
Sinan Aygün'ün İstediği şu, ben istinafa gideyim inşaat seviyesini yüzde 100'e çıkarayım. Benim ona göz yummamı istiyordu. Ben hukukçuyum. İstinafa gitmemizin istemesinin sebebi, ben orada işimi hallederim mi demek istiyor? CHP üyelere diyor ki, 'Siz kabul edin AK Parti ile MHP'yi bana bırakın' diyor. 25 milyon lirayı konuşturan kendisi. Ben 32 derslikli liseyi inşa edeceğim diye söylemiş. 'Kaç para bir okul' diyor, orada da 'Ne bileyim abi 25 milyon lira vardır' diyor. Ondan rakam isteyen falan yok. Milli Eğitim Bakanlığı ile hayırsever Sinan Aygün olarak protokolü yapmış. Gökçek beni aradı, 'bunu öyle yapma da bize yap' demiş, ondan sonra vazgeçtim diyor. Ankara Büyükşehir'in imar daire başkanı bunu fark etmiş. Binayı bitirmeden bize okul yapacaktı diyor. Ancak hayırsever olarak yaptırılacağının bildirildiği ve taahhüt verdiği anlaşılmıştır diye yazıyor. Söz konusu okulun yapımının hayır amaçlı olmaktan ziyade onaylanan imar planının, plan notunda bulunan kamu kuruluşunun sağlayacağı imarlı eğitim parseli üzerine 32 derslikli lise, diğer yapılarla eşzamanlı diyor. Yani diyor bu okulu yapmadan biz iskan yapmayacağız deniyor.
"Tuzak kurmaya çalışmış"
"Onlar diyor ki 'Bizi Sinan Aygün çağırdı' diyor. Çağıran kendisi. Demek ki tuzak kurmaya çağırmış. Ben hukukçuyum, birisi gelse, Aygün'ün oraya rüşvet ister gibi para istese, ne yaparsınız, kovarsınız değil mi? Çıkıp aynı arabayla belediyeye mi gidersiniz? Burada kumpas kurmaya çalıştılar. Arkasında kimler olduğunu biliyorum. Bu olayın olduğu günlerde kimlerle telefon görüşmesi yaptıklarını isteyeceğim. Farkında mısınız AK Parti ve MHP uzaktan istiyor. Kendi meclis üyeleri oybirliği ile Sinan Aygün'ün aleyhine almış. Biz o kararları uyguluyoruz. Mansur Yavaş ile rüşvet kelimesini yan yana getiriyor. Bu çamurlar bize bulaşmıyor. Allah kendi dillerini kendilerine doluyor. Asla ve asla böyle bir ifade olmamasına rağmen bir kısım medya saldırdıkça saldırıyor.
"Melih Gökçek bu işin göbeğine kadar içinde"
( Melih Gökçek'le ilgisi var sorusu üzerine)
Onu zaman gösterecek ama göbeğine kadar içinde bu işin.
Bu soruyu soran Beyaz TV muhabiri. Sürekli görüşüyorlar. Artık Melih Bey işi gücü bıraktı, sürekli internetten hakaret üzerine hakaret ediyor. Kendisini muhatap almıyoruz. Bütün belediye meclis kararlarında plan notları saklanmış. Benim görevi devraldığımda yüzde 30. Asıl kıymetli yer aşağısı. Mahkeme kararı bozuyor. Biliyor ki inşaat durdurulacak. Mayıs ayında inşaat seviyesi yüzde 60. Her işi bırakmış AVM'ye yüklenmiş. Ben başkasının para hırsıyla, kazancıyla uğraşacak halim yok. Mantık şuydu Ankara'da, biz seçilecinceye kadar, kim gelirse gelsin işimizi hallederiz, yok artık böyle bir şey. 8 ay boyunca bir tane imar rantı kararı geçmedi.