Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediyedeki ilk 6 ayını ve yönetim anlayışını Cumhuriyet'ten Sena Yaşar'a anlattı.
31 Mart Yerel Seçimleri'nde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş, Cumhuriyet'in sorularını yanıtladı. Yavaş, görevdeki ilk 6 ayını, yönetim anlayışını ve Ankara’ya ilişkin hedeflerini anlattı.
Başkanlıkta 6 ayı doldurdunuz. İlk 6 ayın bilançosuna ve yönetim anlayışınıza ilişkin neler söylemek istersiniz?
İlk dönemlerde doğru analiz yapılması için doğru teşhislerde bulunmak durumundasınız. Biz de ilk aylarda bunu yaparak, Belediye’nin mevcut durumunu masaya yatırdık. Göreve gelir gelmez şeffaflık ilkemiz gereğince ihaleleri sosyal medyadan canlı yayınlamaya başladık. Belediye’nin bilançosu ve yaptığı hizmetlere dair ilk 100 gün raporu hazırlayarak bunu herkesle paylaştık. Kadın Kooperatifleri Çalıştayı, Hayvan Çalıştayı gibi etkinliklerle sorunları dinledik; yaptırdığımız saha anket çalışmaları ile Ankaralıların görüşlerini aldık. Ulus Projesi, milli bayramların nasıl kutlanması gerektiği gibi konuları internet sitemiz üzerinden Ankaralılara sorduk, klasör klasör cevaplar aldık. Üniversitelerle, meslek odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla sık sık bir araya geliyoruz. Güçlü ve katılımcı bir Kent Konseyi yapısı oluşturduk. Yeni mobil uygulamalarımızla da doğrudan ulaşılabilir bir yapı kuracağız. Vatandaşlarımız anlık olarak sorunlarını, taleplerini ve fikirlerini bizlere iletebilecek. Çünkü artık Ankara’da herkesin söz hakkı olsun istiyoruz. Katılımcı bir anlayışı kentin tamamına yayacağız. Bin kişinin yanlışı bir kişinin doğrusundan daha doğrudur. Tek kişinin verdiği kararların Ankara’ya nasıl zararlar verdiğini hep birlikte yaşadık. Şeffaf olacağız, katılımcı olacağız ve hesap verebilir olacağız.
‘Kentin yayalaşmaya ihtiyacı var’
6 aylık görev sürenizde Ankara’daki en büyük sorunun ne olduğunu gördünüz? Buna ilişkin çözümleriniz neler?
Birden fazla konuyu ele alabiliriz. Öncelikle ulaşım sıkıntımızı çözmemiz gerekiyor. Ankara’da yıllarca yeni yol yapımı ile bu sorun çözülmeye çalışılmış. Her açılan yeni yolun, yeni araç trafiği olur. Vatandaşlar hep araç alımına teşvik edilmiş. Halbuki kentin yürümeye, yayalaşmaya, bisiklet kullanımına ve doğru bir toplu taşıma sistemine ihtiyacı var. İnsanları toplu taşımaya yönlendirecek bir ulaşım planını uygulayacağız. Konforlu seyahat için gerekli yatırımları yapacağız. Metro projemiz için görüşmelerimiz sürüyor. 56 kilometrelik bisiklet yolunun yapımına çok kısa sürede başlayacağız. Bisiklet yolumuz Ümitköy Metro İstasyonu’ndan başlayıp Gazi Üniversitesi’nde son bulacak. Yeni parklar, rekreasyon alanları ve yaya öncelikli trafik anlayışını kuracağız. İnsanlar evlerinin garajlarında arabaya binip işe gidiyor ve aynı şekilde geri dönüyor. Bu anlayışı değiştireceğiz. Spor yapan, sağlıklı, birbirini gören, konuşan ve nefes alan bir şehir hayalimiz var.
‘Suyu akmayan mahalle var’
Bir diğer sorun olarak Ankara’nın ekonomisinin ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda Belediye’ye büyük görevler düşüyor. Kırsal kalkınma projelerimizle, üreticilerimizin ve sanayicilerimizin yaşadığı sorunlara bulacağımız çözümlerle, turizm potansiyelimizi harekete geçirerek, teknoloji merkezleri kurarak başkente yakışır projelerimizi hayata geçireceğiz. Bunun dışında hala Ankara’da yolu olmayan, suyu akmayan, kanalizasyonu bulunmayan mahalleler olduğunu tespit ettik. Bu sorunların tamamını çözeceğiz. Bizim önceliklerimiz bunlar olacak. Asla çılgın projemiz olmayacak. İnsanların yaşamaktan keyif aldığı, ekonominin iyileştiği, üretimin ve istihdamın arttığı, kültür ve sanat organizasyonlarının ön plana çıktığı, insanların aidiyet duygularının yüksek olduğu mutlu bir şehir hedefliyoruz.
‘Gelir gider farkı eksi 440 milyondu’
İlk 100 gün raporunuzda yaklaşık 136 milyon liralık tasarruf yaptınız. 6 ayın sonunda belediyedeki son mali durum nedir?
2018 yılı Ocak-Ağustos döneminde Belediyemizde gelir gider farkımız eksi 440 milyon TL idi. İsrafla mücadele tedbirlerimiz sonuç verdi ve 2019 yılı aynı döneminde 251 milyon TL gelir fazlasına dönüştü. Yani bir sene içerisindeki toplam farkı yaklaşık 700 milyon TL olarak değerlendirebiliriz. Tabii bu parayı belediyenin kasasındaymış gibi düşünmemek gerekiyor. Bir yandan borç yükünü hafifletmeye çalışırken bir yandan da projelerimiz için yatırımlar yapıyoruz.
Mavi Masa’ya en çok EGO ve Özel Halk Otobüsü (ÖHO) şoförlerinden şikayet geldiğini belirtmiştiniz. Gelen şikayetlerle ilgili yurttaşlara hangi çözümleri sunacaksınız?
Bu sorunların bir kısmının eğitimle ilgili diğer bir kısmının ise olanaklarla ilgili olduğunu görüyoruz. Artık vatandaşlarımız; yeni yaptırdığımız mobil uygulama ile anında Büyükşehir Belediyemize ulaşabilecek. O anda şoför ya da otobüsle ilgili bir sorun yaşanıyorsa bize iletebilecek. Çalışanlarımıza nitelikli eğitimler vereceğiz. Bunun dışında otobüs kapılarına memnuniyet anketlerini içeren ekranlar yerleştireceğiz ve performans analizleri yapacağız. Nabız ölçer cihazlarla şoförümüzün o anki sağlık durumunu da takip edeceğiz. Uzun yıllardır belediyeye yeni otobüs yatırımı yapılmamış, 2013 yılından beri yeni otobüs alınmamış. O yıl Ankara’da 5 milyon 45 bin nüfus vardı ve Belediye’nin otobüs sayısı bin 941’di. 2019'a geldiğimizde artık 5,5 milyonu aşkın bir nüfusumuz var ancak arızalanan, eskiyen ve kullanımdan düşen otobüsler nedeniyle şu anda bin 540 otobüs hizmet veriyor. Bu durum bize, ulaşım gibi bir konunun nasıl önemsenmediğini gösteriyor.
‘Geçmişe takılmayacağız’
Büyükşehir Belediye binası bile EGO Genel Müdürlüğü bütçesinden yapılmış. ANKAPARK konusu ortada. Burada Ankara için yapılması gereken yatırımların nasıl ertelenip, paraların nerelere harcandığını iyi düşünmemiz gerekiyor. Yine de geçmişe takılıp hareket etmeyeceğiz. Biz en kısa sürede eksiklerin tamamını giderip, vatandaşlarımızın huzurla ve güvenle kullanabilecekleri bir ulaşım sistemini oluşturacağız. İnsanların birlikte yaşamaktan keyif alacağı bir Başkent’i yine birlikte inşa edeceğiz.
“Kırsal Kalkınma Projesi”ne ilişkin detayları paylaşır mısınız, “Sözleşmeli üretim” için çiftçiye vereceğiniz bir tarih var mı?
Kızılırmak suyu şu anda şebekeden kesildi. Bu suya harcanan 1 milyar dolarlık bir meblağ var. Boruları belli aralıklarla kullanmazsak bu borular ölüyor. Gölbaşı ve Bala arasındaki bin kilometre karelik bir alanda sulu tarım yapılması için Kızılırmak suyunu o tarafa vereceğiz. Öncelikle belediyenin kendisine ait arazilerinde bu projeye başlayacağız. Görüşmelerde son aşamaya geldik. Mahalle statüsü kazanmış köylerde 0-10 metreküp arası tüketimler için 1 metreküp su bedelinin 5 Kuruş olarak belirlenmesini Belediye Meclisi’ne getirdik ve oy birliği ile bu kararı uygulamaya başladık. Hayvancılık yapan köylümüze yemlerini vereceğiz. Güneş enerjisi panelleri ile elektrik sorunlarını da çözeceğiz. Onları olabildiğince masrafsız bir şekilde yaşatıp üretmelerini talep edeceğiz.
‘Belediyenin salçası Ayaş'tan’
Ankaralı çiftçilerin, üreticilerin kooperatifleşerek kentimiz için üretmelerini sağlayacağız. Bunun ilk uygulamasında Ayaşlı kadın üreticilerimizin ürettiği tüm salçaları belediye yemekhanemizde kullanılmak üzere satın aldık. Halk Ekmek’i Halk Market’e çevirmek suretiyle, Belediye olarak üreticimizin ürünlerini biz satın alacağız. Gıda denetim birimleri kurarak, mavi bandrol uygulamasıyla vatandaşlarımıza ulaşan ürünlerin güvenilirliğini denetleyeceğiz. Tüm bu çalışmalar sayesinde hem üreticimiz kazanacak hem de vatandaşlarımız ucuz, doğal ve güvenilir gıda tüketecek.
Havalimanı metrosu ve fuar alanı projelerinde ABB olarak hangi aşamadasınız?
Yaptırdığımız anketlerde hemşehrilerimiz Ankara’nın en büyük sorununu ulaşım olarak görüyor. Bunun için havalimanı metrosunu yapmamız gerekiyor. Bir diğer sorun ise yıllardır tamamlanamayan fuar alanımız. Fuar alanının Ankara ekonomisi ve turizmine büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Bakanlığın yaptığı metro yapım giderleri kesintisi eski sistemde yıllık 10,6 milyon TL civarındayken, yeni alınan kararla aylık 17 milyon TL’yi aşar bir boyuta geldi. Metro için kredi kuruluşlarıyla yapılan görüşmelerde şu ana kadar en uygun teklifi Dünya Bankası verdi. Japon firmalarla görüşmelerimiz sürüyor. Avrupa Birliği’nin destekleri var, bunları araştırıyoruz. Burada harcadığımız para, alacağımız kredi, Ankaralıya mal edileceği için en ucuzunu, en uzun sürelisini almaya çalışıyoruz. Fuar Alanı için de çalışmalarımız olumlu bir noktada devam ediyor.
Milli Mücadele'nin ve Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 100. yılını, Ankara Büyükşehir Belediyesi nasıl kutlayacak?
Ankara’nın tarihini ele aldığımızda farklı medeniyetler ve kültürlerle bezenmiş çok önemli bir merkez olduğunu görebiliyoruz. Fakat Ankara, asıl hüviyetini Milli Mücadele’nin karargahı olması ve ardından Başkent oluşu ile kazanmıştır. Başkentimiz, hürriyet ve bağımsızlık sevdasını tüm dünyaya Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde bir kez daha göstermiştir. Dolayısıyla Ankara milli mücadele ruhundan, aziz şehitlerimizin hatırasından ve Atatürk’ten ayrı düşünülemez. Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 100. yılını, tüm Ankaralıları kapsayacak kültürel etkinlikler, konserler, spor organizasyonları ve tarihi-bilgilendirici toplantılar düzenleyerek kutlamak istiyoruz. Bir de ünlü bir sanatçımıza Ankara Türküsü’nü söyleterek nesiller boyu unutulmayacak bir eser ortaya koymak istiyoruz. Bu konudaki görüşmelerimiz devam ediyor.