Çanakkale'de yapılması planlanan altın- gümüş maden ocağına ilişkin 2017 yılında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu karar vermiş, projeye karşı çıkan İDA Dayanışma Derneği üyeleri kararı yargıya taşımıştı. Koza Altın İşletmeleri’nin Çanakkale’de açmak istediği proje mahkeme tarafından iptal edildi.
Projenin, Atikhisar Barajı yakınlarında yapılması planlanıyordu.
'Bu mücadele sürecek'
Yeşil Haber'e konuşan Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet İrfan Mutluay, iptal kararını şu sözlerle değerlendirdi:
''Biz hep şunu söyledik. Burası sadece bize de ait bir alan değil. Burası doğa ve kültür mirası. Çok sevindirici bir gelişme hepimiz açısından. Çünkü bizim kentin kullanma suyu kaynağı Atıkhisar Barajı. Yaklaşık 200 bine yakın insan bu suyu kullanıyor. Atıkhisar Barajı’nın tamamına yakını ruhsatlandırılmış durumda. Kirazlı‘da Alamos Gold‘a karşı verilen mücadeledeki alan da Atıkhisar Barajı’nın havzasında ve orada verilen mücadelede kazanım elde edilmesinin ardından Kozan‘ın Terziler ve Serçiler‘deki projesi devreye girdi.
Ağaçlar kesilince erozyona açık bir hale geldik
Burada sondaj çalışmalarına başlandı, havzada ağaçlar kesilmeye başlandı. Orman Bölge Müdürlüğü’ne sorulduğunda bunun gençleştirme amacıyla yapılan kesimler olduğu söylendi. Atıkhisar Barajı’nın kullanım süresi ve ömrü de kısalacaktır. Burada kesilen ağaçlar ve madencilik faaliyetiyle birlikte erozyona açık bir hale gelecek. Sürüklenen toprak da doğrudan baraja akacak.''
'İki kez ayrı ayrı bilirkişi heyetleri geldi'
İDA Dayanışma Derneği tarafından 2017 yılında alınan olumlu ÇED raporunun iptali istemiyle Çanakkale Birinci İdare Mahkemesi‘nde dava açıldığını kaydeden Mutluay, süreci şöyle anlattı:
Çanakkale Belediyesi olarak biz de bu davaya müdahillik talebinde bulunduk. Talebimiz kabul edildi. Daha sonraki hukuki süreçte iki kez ayrı ayrı bilirkişi heyetleri geldi. Verilen tüm raporlar da ÇED olumlu kararının iptali yönündeydi. Bu doğrultuda da yerel mahkeme 2021/1995 sayılı kararıyla daha öncesinde yürütmeyi durdurma, sonrasında da ÇED olumlu kararının iptali yönünde karar verdi. Kararı çok olumlu buluyoruz. Uzun yıllardır tamamı neredeyse ruhsatlandırılmış Kaz Dağları ve Biga Yarımadası’nın kurtuluşu yönünde umut verici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.''
'Halk ciddi bir duruş sergiledi'
Mücadelenin yeni olmadığını, bundan sonraki süreçte de mücadelelerine devam edeceklerini belirten Mutluay şunları ekledi:
''Bu mücadele yeni değil. 20 yılı aşkın süredir bu mücadele sürüyor. Kazdağları ve Biga Yarımadası’nın yüzde 79’u ruhsatlandırılmış durumda. Merkez ilçenin yüzde 93’ü ruhsatlandırılmış durumda. Dolayısıyla parsel parsel her tarafa ruhsat verilmiş. Bunlar, madencilik faaliyetlerini sürdürme girişimlerine devam edeceklerdir. Bugüne kadar verilen mücadelelerde de 60’a yakın dava açıldı. Hukuki süreçler izlendi. Yine hukuki süreçler takip edilecektir. Gerek buradaki sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, yerel yönetimler ve halk ciddi bir duruş sergiledi. Bu duruşunu sürdürecektir. Bu noktada bize düşen görev kamuoyu oluşturmaktır. Hem kamuoyu oluşturacağız hem hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz. Buradaki yaşam alanlarımızı korumaya çalışacağız.
Burası doğa ve kültür mirası
Biz hep şunu söyledik. Burası sadece bize de ait bir alan değil. Burası doğa ve kültür mirası. Burada yapılacak her türlü kirletici çalışmalar sadece toprağa, ormana, suya, bitkiye zarar vermiyor. Sahip olduğunuz kültürel değerlere de zarar veriyor. Turizm yönünden bölgenin cazibesini ortadan kaldırıyor. Ürettiğiniz marka değeri olan tarım ürünlerinin marka değerlerine zarar veriyor. Biz bu açıdan bakıyoruz. O yüzden de bu mücadele sürecek. Kendi değerlerimizi korumak adına doğaya, kültüre, insana, sağlığa sahip çıkacağız.''
Kirazlı'da da 195 bin ağaç kesilmişti
Öte yandan Çanakkale Kirazlı'daki Alamos Gold'a verilen alanda 2019 yılında 195 bin ağaç kesilmişti. Bununla ilgili de bölge halkı ve çevre aktivistleri protesto etmiş, suç duyurusunda bulunmuştu. Görüntüleri ile ilgili Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan da şu sözleri kaydetmişti:
''Müthiş bir çevre katliamı... Zaten beş santral bölgenin akciğerini mahvediyor. Diğer projeleri engellemek için mücadele ediyoruz. Bu kadar iklim krizi varken hala termik santral yapılmasını anlamlandıramıyoruz. Şu an bölgede 100’ün üzerinde arama ruhsatı var. Yaklaşık 40 tane de işletme ruhsatı var.''