CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin hazırlanan ve dün Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçlamasıyla üç yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddiaların büyük çoğunluğu soyut, delilsiz ve çelişkili tanık beyanlarına dayandı. İşte iddianamede yer alan başlıca suçlamalar ve ortaya çıkan gerçekler sıralandı:
'İMAMOĞLU’NUN MÜDAHALE ETTİ' İDDİASI
Tanıklar, İmamoğlu’nun kurultay delegelerini etkilediğini, taraflı divan başkanlığı yaptığını ve oy karşılığında bazı delegelere menfaat sağladığını iddia ettiler.
Ancak, ifadeleri alınan tanıklar, bu iddiaları destekleyecek hiçbir somut belge, ses kaydı ya da görüntü sunamadılar. Cezaevinde bulunan tanıklardan Mehmet Ali Bayram, İmamoğlu için “Milli bir sorundur” ifadesini kullanarak açık bir şekilde taraflı olduğunu ortaya koydu. Ayrıca bu tanığın daha önce başka dosyalarda da tanıklık yaptığı, iftiraya dayalı ifadeler verdiği tespit edildi.
‘OYLAR USULSÜZ İPTAL EDİLDİ’ İDDİASI
Tanık Hatip Karaaslan, İmamoğlu’nun kurultayda kullanılan bazı oyların geçersiz sayılması yönünde müdahale ettiğini iddia etti.
Ancak, oy sayımı ilçe seçim kurulu gözetiminde gerçekleştirildi. Sandık kurulları seçim kurulu tarafından oluşturuldu. Divan başkanının oy sayımı sürecine müdahale etme yetkisi bulunmuyordu. Ayrıca adayların müşahitleri, oyların sayımı sırasında sandık başında hazır bulundular. Müdahale edildiğine dair bir delil sunulamadı.
‘KİPTAŞ’TAN DAİRE VE PARA DAĞITILDI’ İDDİASI
Hasan Hüseyin Şenyurt, kurultay delegelerine KİPTAŞ’tan 50 daire ve 1.2 milyar TL para dağıtıldığını ileri sürdü.
Ancak, 19 Mart 2025 tarihli MASAK raporu, bu iddiayı çürüttü. Ne KİPTAŞ’tan çıkan bir daire ne de delegelere aktarılmış bir para tespit edildi.
‘BELGE HIRSIZLIĞI’ İDDİASI
Mehmet Ali Bayram, Hasan Hüseyin İlgezdi’nin evinden İmamoğlu ve Özgür Özel’in imzasının bulunduğu bir belgeyi çaldığını iddia etti.
Ancak, İlgezdi bu iddiayı tamamen yalanladı. Bayram’ın kendisini ve çevresini dolandırdığı için Bursa Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetçi olduğunu ve bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu ifade etti. Bahsi geçen belge dosyaya hiçbir zaman sunulmadı.
‘DÖVİZ BOZDURULDU, PARA DAĞITILDI’ İDDİASI
Tanıklar, İstanbul’daki dört döviz bürosunda 50 milyon doların bozdurularak Ankara’daki kurultayda kullanıldığını öne sürdüler.
Ancak, döviz bürolarının kamera kayıtları ve MASAK raporları incelendi. İddia edilen tarihlerde bu döviz bürolarının kapalı olduğu, böyle bir para hareketine rastlanmadığı belirlendi.
‘VIP TAŞIMACILIK’ İDDİASI
5 Kasım 2023 sabahı VIP araçlarla döviz taşındığı ve bu paraların kurultayda dağıtıldığı iddia edildi.
Ancak, Ordu Caddesi’nin sivil araçlara açık olduğu tespit edildi. Ayrıca o gün döviz bürolarının açılmadığı güvenlik kayıtlarıyla belgelendi. Para taşındığına dair herhangi bir kamera kaydına ulaşılamadı.
‘OYLAR GEÇERSİZ SAYDIRILDI’ İDDİASI
Çağlar Çağlayan ve Şükran Kütükcü’nün birlikte hareket ederek Kemal Kılıçdaroğlu’na verilen oyları geçersiz saydırdığı öne sürüldü.
Ancak, Çağlayan’ın sandık başında müdahale ettiğine dair bir kanıt bulunmadı. Şükran Kütükcü’nün ise kurultayda hiç bulunmadığı kamera kayıtlarıyla ortaya kondu.
LONDRA GEZİSİ İDDİASI
Şükran Kütükcü’nün kurultay sürecinde Londra’ya geziye götürüldüğü iddia edildi.
Ancak, pasaport kayıtlarına göre, Kütükcü’nün İngiltere’ye son çıkışı 23 Eylül 2019 tarihinde gerçekleşti. Kurultay sürecinde böyle bir seyahat yapmadığı kanıtlandı.
KREDİ KARTI İDDİASI
İmamoğlu ve bazı ilçe belediye başkanlarının kredi kartlarını Kütükcü’ye verdiği iddia edildi.
Ancak, MASAK raporlarında bu iddiayı destekleyecek hiçbir işlem, hareket ya da delile rastlanmadı.
‘DELEGE YAKINLARINA İŞ’ İDDİASI
Kurultayda oy kullanan delegelerin yakınlarının, menfaat karşılığı belediyelerde işe alındığı iddia edildi.
Ancak, işe alınan kişilerin başvuru ve mülakat süreçleri aylar öncesine dayanıyordu. Belgelerle, söz konusu kişilerin liyakate göre işe alındıkları gösterildi.
‘ÇANTALAR İÇİNDE PARA TAŞIYORLARDI’ İDDİASI
Bazı tanıklar, kurultay salonunda delegelerin ellerinde çanta taşıdıklarını, bu çantaların içinde para olabileceğini iddia ettiler.
Ancak, kurultay alanına ait güvenlik ve salon kameraları detaylı biçimde incelendi. Hiçbir görüntüde çantaların içinde para olduğu yönünde somut bir bulguya rastlanmadı. Çanta taşınması, kurultay katılımcılarının kişisel eşyalarıyla sınırlı kaldı.
‘BELEDİYE MECLİSİ ÜYELİĞİ VERİLDİ’ İDDİASI
Tolgahan Erdoğan isimli tanık, 34 İstanbul delegesinin, oy verme karşılığında belediye meclis üyesi yapılacağı sözü aldığını iddia etti.
Ancak, bu kişilerin çoğunun partide yıllardır aktif görevler aldığı, il-ilçe yöneticiliği, kadın-gençlik kolları başkanlığı gibi görevlerde bulunduğu belirlendi. Ayrıca bu kişilerin önseçimle belirlendiği ve belgelerin daha önce dosyaya sunulduğu görüldü. Hiçbir vaadin verildiğine dair delil bulunmadı.
‘BEYAZ KÖŞK’TE PARA DAĞILTILDI’ İDDİASI
Tanık Tolgahan Erdoğan, Eda Ezgi Yıldız’ın Emirgan’daki Beyaz Köşk’te delegelere para dağıttığını ileri sürdü.
Ancak, Eda Ezgi Yıldız’ın o tarihlerde Gökhan Günaydın’ın danışmanı olmadığı ortaya çıktı. Beyaz Köşk’ün halka açık bir yer olması ve burada yapılan etkinliklerin güvenlik kameralarınca kayda alınması nedeniyle, iddianın gerçekle bağdaşmadığı anlaşıldı. Kamera görüntülerinde herhangi bir para dağıtımına rastlanmadı.
‘GAZETECİLER KURULTAYI YÖNLENDİRDİ’ İDDİASI
Bazı tanıklar, gazetecilerin maddi menfaat karşılığında yayın yaptıklarını ve kurultay delegelerini yönlendirdiklerini iddia ettiler.
Ancak, ilgili gazetecilerin tüm banka hesapları, kripto varlıkları ve mali kayıtları MASAK tarafından incelendi. Herhangi bir şüpheli işlem ya da menfaat ilişkisine rastlanmadı. Yapılan yayınların gazetecilerin mesleki yorumlarından ibaret olduğu, kurultay delegelerini yönlendirecek güce sahip olmadığı değerlendirildi.
‘DELEGELERE iPHONE DAĞITILDI’ İDDİASI
Bazı tanıklar, iPhone kutularının salonun çeşitli yerlerine atıldığını ve telefonların delegelere dağıtıldığını iddia etti.
Ancak, salonun farklı açılardan çekilmiş kamera görüntüleri detaylı olarak incelendi. Ne salon içinde ne çevresinde telefon kutularına rastlandı. Teknik incelemelerde de herhangi bir telefon dağıtımına dair delil saptanmadı.
PARTİ TÜZÜĞÜNE AYKIRILIK İDDİASI
Kurultayda birinci ve ikinci tur arasında 3 saat beklenmesi gerektiği, ancak yalnızca 1 saat ara verildiği ve bunun tüzüğe aykırı olduğu iddia edildi.
Ancak, ne CHP Parti Tüzüğü'nde ne de Siyasi Partiler Kanunu’nda oy turları arasında belirli bir sürenin zorunlu olduğuna dair hüküm bulundu. Tüzükte geçen 3 saatlik süre, yalnızca yeterli çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantıya geçiş için gereken zaman dilimini tarif ediyordu. Oylama süreci ilçe seçim kurulu gözetiminde yasalara uygun biçimde gerçekleşti.
‘GAZİANTEP DELEGELERİ ŞEHİTKAMİL’DE İŞE ALINDI’ İDDİASI
Bazı tanıklar, Gaziantep delegelerinin kurultayda oy vermeleri karşılığında yakınlarının işe alındığını iddia ettiler.
Ancak, Şehitkamil Belediyesi, kurultay döneminde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilmiyordu. Dolayısıyla partinin, bu belediye üzerinden herhangi bir iş vaadi sunması mümkün değildi. İddiada adı geçen kişilerin belediyede hiç çalışmadığı ya da CHP’li yönetim işbaşına gelmeden önce işe alındıkları belirlendi.
‘İLÇE BAŞKANI’NIN OĞLU İŞE ALINDI’ İDDİASI
Nazım Demir adlı tanık, Hakkari İlçe Başkanı’nın oğlu Mehmet Fatih Taş’ın kurultaydan hemen önce Karşıyaka Belediyesi’nde işe başladığını ve bu işe alımın oy karşılığı yapıldığını iddia etti.
Ancak, Mehmet Fatih Taş’ın başvurusunun kurultaydan 3-4 ay önce yapıldığı, işe giriş sürecinin yasal prosedürlerle ilerlediği tespit edildi. Üstelik başvuruya referans olan kişi bizzat tanık Nazım Demir’in kendisiydi.
‘BURSA İL BAŞKANI’NIN OĞLU İBB’YE ALINDI’ İDDİASI
Bazı tanıklar, Ozan Hasret Yeşiltaş’ın kurultaydan hemen önce İBB’de işe alındığını ve bunun bir siyasi ödül olduğunu iddia ettiler.
Ancak, Yeşiltaş’ın Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olduğu, daha önce birçok tiyatroya başvuru yaptığı ancak reddedildiği, daha sonra İBB Kültür AŞ’de etkinlik görevlisi pozisyonuna başvurduğu ve kameralı mülakatla liyakate dayalı biçimde işe alındığı tespit edildi. Tüm belgeler dosyaya sunuldu.
BAŞKAN ADAYLIĞI İÇİN VİLLA İDDİASI
Tanık Serda Tandoğan Kuru, Deniz Dalgıç’ın Mudanya’dan aday olabilmek için villa verdiğini öne sürdü.
Ancak, söz konusu taşınmaz satışı kurultaydan tam 7 yıl önce gerçekleşti. Dalgıç, satış tarihinde CHP üyesi dahi değildi. Tapu kayıtları ve partiden alınan belgeler bu iddiayı kesin şekilde çürüttü.
MARKET KARTI VE PARA İDDİASI
Eski Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık, kurultaydan önce para ve market kartı aldığını, bunları başka delegelere dağıttığını iddia etti.
Ancak, Baki Aydöner, kurultay sürecinde Veysi Uyanık’la hiçbir görüşme gerçekleştirmediğini belirtti. Ayrıca Uyanık’ın iddialarını destekleyen diğer tanıklar da ifadelerinde bu olayın yaşanmadığını beyan ettiler.
1000 DOLARA İMZA İDDİASI
Tanık Yusuf Göğerkaya, Serhat Can Eş’in kendisine 1000 dolar verdiğini ve bir belgeye imza attırdığını iddia etti.
Ancak, Şaban Sevinç’in paylaştığı belgenin, iddia edilen para alışverişinden önce sosyal medyada yayıldığı tespit edildi. Ayrıca Göğerkaya’nın başka delegelere “bu iftirayı atacağım” şeklinde mesaj gönderdiği ortaya çıktı ve bu kayıtlar dosyaya sunuldu.
OTELDE GİZLİ GÖRÜŞME İDDİASI
Erkan Çakır, Iğdır delegelerini Özgür Çelik’le görüştürdüğünü ve Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın bu görüşmeden sonra moral bulduğunu iddia etti.
Ancak, Özgür Çelik’in bu görüşmeyi kabul ettiği ancak sonradan gerçekleşmediği tespit edildi. Otel kayıtlarında söz konusu görüşmeye ait bir belge ya da kamera kaydı bulunmadı.
‘İLÇE BAŞKANI’NA PARA TEKLİFİ YAPILDI’ İDDİASI
Tanık Murat Çultu, İlhami Gün’ün arandığını ve Özgür Özel’e destek vermesi halinde kendisine para teklif edildiğini iddia etti.
Ancak, Murat Çultu’nun, parti disiplin kuruluna sevk edildiği süreçte bu iddiaları ortaya attığı, kişisel husumetle hareket ettiği değerlendirildi. İddia edilen aramaya dair herhangi bir kayıt sunulmadı.
‘İSMAİL SAYMAZ YANILTTI’ İDDİASI
Lütfü Savaş, gazeteci İsmail Saymaz’ın kurultay sırasında “Kemal Kılıçdaroğlu adaylıktan çekildi” şeklinde yanlış bilgi yaydığını iddia etti.
Ancak, Saymaz’ın, gazeteci Altan Sancar’ın telefonuna gelen mesajı canlı yayında aktardığı ve bu bilgiyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’ndan canlı yayında teyit ettirdiği belirlendi. Daha sonra gelişen durumu da yine canlı yayında düzeltmiş olduğu kayıtlarla sabitlendi.