Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından sürdürülen kazı çalışmalarında, antik kentin en önemli alanlarından olan 'Agora'nın giriş kapısı ve mermer tabanı ortaya çıkartıldı.
Milliyet'ten Fazilet Şenol'un haberine göre, Yapılan çalışmalar sırasında eskiden asfalt yol kenarında kalan mermer sütunun etrafı kazılınca, 'Yaren Dede' olarak bilinen yerin bir mezar olmadığı anlaşıldı.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun, "Bölge sakinlerinin yaşlılarından öğrendiğimize göre, bir zamanlar bu sütunun bulunduğu alan, bir tür adak adama alanı gibi kullanılmış ve genellikle sütunun dibinde horoz adağı gibi küçük adak törenleri gerçekleştiriliyormuş" dedi. Prof. Dr. Coşkun, günümüzde bölge sakinlerinin bu tür bir uygulamayı gerçekleştirmediklerini ve hatta birçoğunun bundan haberinin bile olmadığının altını çizdi.
Hikayeye göre, Kütahya Güzelbahçe’de yaşayan ve semercilik yapan Yaren Dede, halk tarafından sevilen dindar bir adam olmasına rağmen cuma namazı için camiye gitmez. Camiye gelmemesinin nedenini merak eden cami imamı haber yollayarak, cuma namazlarına gelmesini söyler. Yaren Dede, gelen haberciye cuma namazlarını Kabe'de kıldığını, eğer Kabe’de kılmaz da camiye gelirse öleceğini, çünkü cuma namazını Kabe’de kılması konusunda söz verdiğini ve bu yüzden gelemeyeceğini söyler. Buna inanmayan cami imamı, Yaren Dede’yi cuma namazına getirmek için dönemin kolluk kuvvetlerini gönderir. Jandarmalar namazdan sonra imamın yanına gelir ve cuma namazını Yaren Dede ile beraber Kabe'de kıldıklarını ve onun muhterem bir kişi olduğunu söylerler. İmam buna çok sinirlenir. Böyle bir şeyin olamayacağını söyleyen imam, bir başka cuma günü daha fazla jandarmayla Yaren Dede’yi camiye getirtir. Cuma namazı için secdeye duran Yaren Dede namaz bitiminde secde ettiği yerde ölür.
Boksör ve ailesinin mezarı çıktı
Türkiye'de 'Yaren Dede' gibi örnek verilebilecek çok sayıda yer olduğunu, türbe olarak adlandırılan birçok yapının aslında Bizans ya da daha eski dönemlere ait mezar yapıları olabildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Coşkun, "2018’de bir haber yapılmıştı. Marmaris Turgut Mahallesi'nde günümüzden 40 yıl öncesine kadar köylülerin türbe diye ziyaret ederek adaklar adadığı yapının, yapılan çalışmalar sonucunda M.Ö. 3'üncü yüzyılda yaşamış Diagoras isimli bir boksör ve ailesinin mezarı olduğu tespit edilmişti" diyerek duruma örnek verdi.
Bunun dışında Göbeklitepe kazılmadan önce de tepenin tam üstünde bir dilek ağacının olduğunu söyleyen Coşkun, "Göbeklitepe’nin keşfinden önce yöre halkının bu ağacın kutsal olduğuna inanarak yıllarca dilekler dileyip adaklar adadığı bilinir. Ancak yapılan çalışmalar sonunda altından neler çıktığını artık hepimiz biliyoruz" diye konuştu.