Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından Ulusal Demiryolu Sinyalizasyon Projesi’nde Tesisler Kontrolörü olarak görevlendirilen Veysel Karani Babacan‘ın, Kamu İhale Kanunu’na (KİK) aykırı şekilde, 1 milyon 584 bin 64 TL bedelindeki 32 adet sinyalizasyon ihalesini, eşinin üzerine kurulu paravan şirkete verdiği ortaya çıktı.
USULSÜZ ÖDEME YAPILDI
TCDD Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın soruşturma raporuna göre Babacan, Ulusal Demiryolu Sinyalizasyon Projesi çerçevesinde 1. ve 3. Bölge Müdürlüğü mıntıkalarındaki açık ihale ve doğrudan teminle gerçekleştirilen 32 sinyalizasyon projesinin ihale, temin ve tatbikatında görevlendirildi. BirGün'ün haberine göre; Bu projelere yönelik belgeleri hazırlayan Babacan, yüklenici firmaları iş ve imalatı ya eksik yaptığı veya hiç yapmadığı halde “Uygundur” şeklinde tutanak tuttu. Bu yolla yüklenici firmalara usulsüz ödeme yapıldı.
Babacan, sinyalizasyon projelerine ait dört açık ihalenin üçünde görevlendirilmesine, ihale komisyonuna üye sıfatıyla katılmasına rağmen eşi Sündüs Babacan’ın ortağı olduğu Raycan firmasının ihalelere katılmasına göz yumdu. Ayrıca 28 adet doğrudan temin işini eşinin firmasına verdi. Babacan ifadesinde, Ulusal Sinyalizasyon Projesi kapsamındaki işlerin çok ucuza yapıldığını savundu. Babacan, “Hızlı tren projelerinden dolayı çok yoğun bir çalışma olduğunu, işlerin kısa sürede yapılması için üstten baskı yapıldığını, eşik değerin altındaki işlerin pazarlık usulü ihaleye çıkarıldığını, ihaleleri eşinin şirketinin aldığını” söyledi. Babacan, emeklikten sonra şirketin başına geçtiğini kabul etti. Eşi Sündüs Babacan da “Eşimin emekliliğine izin vermedikleri için şirketi benim üstüme kurdu. Emekli olduktan sonra şirketi devrettim” diye konuştu.
Raycan şirketinin 2011-2013 yıllarında 1. Bölge Müdürlüğü’nden dört açık ihalede 593 bin 900 TL, 17 adet doğrudan teminle 574 bin 614 TL bedelli iş aldığı saptandı. 2012-2013’te 3. Bölge Müdürlüğü’nde 11 adet doğrudan teminde 415 bin 550 TL bedelli iş aldığı anlaşıldı. Toplam 1 milyon 584 bin 64 TL bedelli iş aldığı belirlendi. Babacan ve eşinin de aralarında olduğu 31 sanık hakkında, kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak suçundan üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası istendi. İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi, 31 Ekim’de görevsizlik kararı vererek, dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Kararda, bu eylemlerin zimmet suçuna girebileceği ifade edildi.