İstanbul'un Maltepe ilçesinde önceki gün bir AVM'de "Açım, çocuklarım aç, borcum var" diyen vatandaşın canına kıyma girişimi sosyal medyada yankı bulmuştu. İmam nikahı ile birlikte yaşadığı Yılmaz Çakır'ın işsiz, kendisinin de kağıt toplayıcısı olduğunu belirten Leyla Gedik, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Akşamları kağıt toplamaya çıktığını, marketlerin kapıya koyduğu, tarihi geçmişürünleri çocuklarına yedirdiğini anlatan 39 yaşındaki Leyla Gedik, "Devlet büyüklerine ne diyeyim. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız. Onların karnı tok sırtı pek ne diyeyim ki onlara. Eşim benimle gelip kağıt toplamaya çıkıyordu. Şimdi gelemez. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz" dedi.
Maltepe'deki bir AVM'de önceki gün bir vatandaşın onlarca insanın gözü önünde "Açım, çocuklarım aç, borcum var" diyerek intihar girişimi üzüntüye yol açmış, sosyal medyada da yankı bulmuştu. Çok sayıda kemiği kırılan ve halen ağır yaralışekilde hastanade tedavisi süren 42 yaşındaki Yılmaz Çakır'ın kağıt toplayıcısı immalı nikahlı eşi Leyla Gedik, yaşadıkları sıkıntıları, içinde bulundukları durumu ANKA Haber Ajansı'na anlattı.
“FAKİRİN HALİNDEN ANLAMIYORLAR. İŞTE BİZ BU DURUMDAYIZ ONLARIN KARNI TOK SIRTI PEK”
İstanbul'un Pendik ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki 4 çocuk annesi Leyla Gedik, akşamları kağıt toplamaya çıktığını, marketlerden kapıya koyduğu, tarihi geçmişürünleri alıp onlarıçocuklarına yedirdiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Birisi ona gıda yardımı yapacakmış o yüzden oraya gitti. Sonrası ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum. Oraya çıkmış. Doktorlar eşimin düştüğünü durumunun çok kötü olduğunu söylediler. Sonrası hastaneye gittim eşimin her tarafı kırık. Ayaklarında, belinde kırık var. Yürümeyecek hala gelmiş. Doktorlar "Yürüyebilir ama bir mucize" diyorlar. Eşim utangaçtı biraz. Kendinden utanıyordu çalışamıyor diye. İş bulacaktı ama psikolojisi bozuktu. Onun için doğru düzgün bir iş bulamadı. Daha önce hamallık yapıyordu. Benimle kağıt toplamaya çıkıyordu. Akşamları olduğu zaman ikimiz kağıt toplamaya çıkıyorduk. Rahatsız olduğu için ben gidiyordum onunla. Devlet büyüklerime ne söyleyeyim ablam. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız, onların karnı tok sırtı pek. Ne diyeyim ki onlara. Kağıt toplamaya çıkıyorum fabrikaya veriyorum. Günlük 100 TL, 120 TL para veriyorlar. Yani ne kadar çok toplarsak o kadar çok kazanıyorsun. Çok toplarsam çok, az toplarsam az. Bel fıtığı ve boyun fıtığım var hastayım ama kağıt toplamaya çıkıyorum. Zor oluyor işte. Yine eşim benimle gelip kağıt toplamaya geliyordu, şimdi o da gelemez. Ne yapacağımışaşırdım. Kime bağırsan, kime sesini duyursan, kimse yardım etmez herkes kendi derdinde. Allah çocuklarıma sağlıklıömür versin. Ben çalışarak çocuklarıma da bakarım.
“ÇOCUKLARIMIN ALDIĞI MAAŞIN İÇİNDEN DEVLET KESİYOR, VERMİYOR BİZE"
Borcumuz var, maddi durumuz iyi değil. Ben çocuklarıma sosyal yardım alıyorum. Önceden bir tane araba almıştık kağıt toplamak için onu sattık. Borçlar üst üste katlandı, biz de yatıramadık. Çocuklarımın aldığı maaşın içinden devlet kesiyor, vermiyor bize. Kağıt toplayarak geçiniyoruz. Bir de bu ev 750 TL idi şimdi 2 bin TL oldu. Vallahi akşamları oldu mu kağıt toplamaya çıkıyorum. Marketlerde tarihi geçmişürünleri atıyorlar onunla geçiniyoruz Allah’ıma bin şükür. Maddi sıkıntımız var, bir de biraz borcumuz var. Ne yapacağımışaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz çünkü her tarafı kırık platin koymuşlar. Bir daha çalışamaz eşim.