Kobani davasını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, "Yıllardır hukuksuzluğun vücut bulduğu bir dava" dedi. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "31 Mart'tan sonra özellikle yargı mensuplarına sesleniyorum, sözüm siyasilere değil; Yönünüz siyaset olmamalı ve siyasetin baskısından uzak gerçekten de dava dosyasındaki delillere göre ki -hukuka uygun hiçbir delil yok- karar çıkması lazım" çağrısında bulundu. "Davanın ilk gününden bu yana 'talimat' ile yürüdüğünü'' ileri süren DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Kobani kumpas davasında yargılanan arkadaşlarımız da bizler de hukuk mücadelemizi her zeminde yürütmeye devam edeceğiz" dedi.
Eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı Kobani Davası’nın 82’nci duruşması Sincan Cezaevi'nde görülüyor.
GÜL ÇİFTÇİ: "TALİMAT BEKLEDİKLERİNİ BİZE GÖSTERİYOR"
Davayı takip için Sincan'a gelen DEM Partili ve CHP'liler, süreci ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, şöyle konuştu:
''Kobani Davası yıllardır hukuksuzluğun vücut bulduğu bir dava olmakla birlikte bugün başka bir hukuksuzluk evresine tanıklık ediyoruz hep birlikte. 2014 yılından bu tarafa süregelen bir hukuksuzluk süreciyle karşı karşıyayız. Bu davayı en başından beri şöyle bir örnekleyerek gitmek gerekirse 2014 yılındaki protestolar, 2021 yılında kabul edilen bir iddianame, soruşturma savcısının duruşma savcısı olarak görev yaptığı bir dava... AİHM kararlarına rağmen klonlanarak tutuklulukların devam ettiği bir davadan bahsediyoruz. Dolayısıyla aslında mahkeme heyetinin 'hazır değilim, karar vermeyeceğim' beyanları bize aslında şunu gösteriyor; karar vermekten daha ziyade talimat beklediklerini gösteriyor. Dolayısıyla biz CHP heyeti olarak bütün hukuksuzlukları, toplumsal davaları takip ettiğimiz gibi bu davayı da yakından takip ediyoruz. Bu hukuksuzlukların karşısında durmak için elimizden geleni yapıyoruz."
"DEMİRTAŞ'A YENİ BİR SORUŞTURMA AÇMAK İÇİN SAHTE BELGE DÜZENLEDİ"
"Bir yargılamayı değerlendirirken olayın gerçekleştiği zaman, siyaset ortamı, iddianamenin yazıldığı ortam ve o dönemin siyasi ortamı ve yargılamaya devam eden süreç ile birlikte değerlendirmek lazım" diyen CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şu görüşleri dile getirdi:
"Olaylar 2024'te olmasına rağmen dava 2021 yılında açıldı. Yani yıllar sonra açıldı. Eğer gerçekten bu kadar vahim olaylar gerçekleşmişse ve bu kadar vahim olayların şüphelileri Türkiye'nin en tanınmış siyasetçileriyse yargı neden 6 yıl bekledi? 2018'den sonra bu soruşturmanın başladığını biliyoruz, nasıl bir siyasi ortamda yazıldığını biliyoruz. Siyasetçilerin dokunulmazlıkları kaldırıldı ve onlarla ilgili olarak yargılamalar bitti. Yeni bir soruşturma açılması mümkün değildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Selahattin Demirtaş için sahte belge düzenledi, yeni bir soruşturma açmak için. Bunlar unutuldu ve şimdi biz karar duruşmasına odaklandık. Bu dava hukukun ihtiyaçlarına göre şekillenmiş bir dava değil, AKP'nin siyasi gündemine göre, siyasi ihtiyaçlarına göre başlatılmış bir davaydı.
Bugün de karar aşamasına geldik ama mahkeme hazır olmadığını ifade etti. Şunu ifade etmeliyim; bu dava sonuçta Türkiye'de siyasal rejimin başka türlü şekillenmesinin de nedeni olmuştur. Hatırlayalım Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Anayasa oylaması hep bu dönemde olmuştur. Dolayısıyla bu hukukla izah edilebilir bir dava değil, bir yargılama değil. Bu kadar ağır iddialar varsa, bu kadar ağır olaylar gerçekleşmişse ve bu siyasetçiler tarafından gerçekleşmişse o zaman yargı bütünüyle görevini kötüye kullanmıştır 3 yıl, 4 yıl, 5 yıl sessiz kalarak, işlem yapmayarak. 31 Mart'tan sonra özellikle yargı mensuplarına sesleniyorum: Sözüm siyasilere değil; yönünüz siyaset olmamalı ve siyasetin baskısından uzak gerçekten de dava dosyasındaki delillere göre ki -hukuka uygun hiçbir delil yok- karar çıkması lazım. Bu da beraat ve tahliye kararıdır."
KOÇYİĞİT: "İLK GÜNÜNDEN BUGÜNE TALİMATLA YÜRÜYEN BİR SÜREÇ"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise bu davaya ''kumpas davası dediklerini'' belirterek, şunları kaydetti:
"Haksız, hukuksuz bütün hukuksal teamülleri alt üst eden bir dava. 6 yıl önce açılmış ve aslında takipsizlik verildiği halde birden bire iktidarın 'HDP'ye dava açalım ve bunun üzerinde kriminalize edelim' dediği bir dava. Tamamen partimize ve siyasetimize yönelik bir karartma davası. İlk gününden bugüne talimatla yürüyen bir süreç. Sanırım AKP henüz talimatını kafasında nasıl şekillendireceğinin son nihai kararını veremedi. Bu anlamıyla ertelendiğini düşünüyoruz. İşin içinde hukuk olsaydı zaten bu davanın hiç açılmaması gerekirdi.
Tamamen siyasi bir dava bunun altını çizelim. O anlamıyla da siyasi saiklerle açılan bir davanın 1 Nisan sonraki atmosferinde sarayın dehlizlerinde, sarayın hukuk müşavirlerinin; Mehmet Uçum'un nasıl bir karar verelim diye düşündüğü bir dava. Umarım bugünkü erteleme hukuktan yana bir erteleme olur. Kobani kumpas davasında yargılanan arkadaşlarımız da bizler de hukuk mücadelemizi her zeminde yürütmeye devam edeceğiz."