Bakan Ertuğruloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Rumların, Kıbrıs Türklerini, 16 Ağustos 1960’ta kurulun ortaklık cumhuriyetinden 1963’te silah zoruyla atarak gasbettikleri “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin kuruluş yıl dönümünü, ABD’nin Kıbrıs Rum kesimine silah ambargosunu resmen kaldırdığı güne de denk gelen 1 Ekim’de sözde “bağımsızlık günü” adıyla kutlamaya hazırlandığını belirtti.
Rum yönetiminin, ortak cumhuriyetin kuruluş tarihini, iki eşit egemen halkın ortaklığını yansıttığından 16 Ağustos'u kuruluş günü kabul etmeyerek 1 Ekim tarihini uydurduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, “Rum yönetimi, her zaman yaptığı gibi tarihi gerçekleri çarpıtıyor. Ne kadar çırpınsalar da Ada’daki tarihi gerçekleri değiştiremezler” ifadelerini kullandı.
'Rum yönetimi Kıbrıs Adası’nı tehdit eden yegane unsurdur'
Ertuğruloğlu, “Güney Lefkoşa’da yarın düzenlenecek sahte bağımsızlık günü törenine Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos ve Yunanistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Konstantinos Floros’ın da katılıyor olması iki ülkenin askeri alanda bütünleşme ve silahlanma politikalarının bir göstergesidir. Kıbrıs Türk halkına karşı öteden beri insan haklarına, hukuka ve adalete aykırı tutum sürdüren; Kıbrıs Türklerine toplu katliamlar yapan ve egemenliğini Kıbrıs’ın tamamına yayma politikasını sürdüren Rum yönetimi, ağır silahlanma faaliyetleriyle Kıbrıs Adası ve bölgemizde istikrarı tehdit eden yegane unsurdur.” değerlendirmesinde bulundu.
Rum yönetiminin, Ada’yı yıllardır silah deposu haline getirdiğini kaydeden Ertuğruloğlu, ABD’nin silah ambargosunu kaldırması ile Rumların daha çok silah yığınağı yapacağını da belirtti.
Ertuğruloğlu, bir sür önce papazlara atış talimi yaptıran Rum Savunma Bakanlığının, bu kez de Rum milletvekillerine atış talimi yaptırdığı görüntülerin kamuoyuna yansıdığını anımsatarak, tüm bu kışkırtıcı ve gerginliği artırıcı faaliyetlerin hedefinin Kıbrıs Türkleri olduğunun altını çizdi.
'Silahlanma faaliyetlerine, türkiye ile birlikte misliyle karşılık vereceğiz'
Bakan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Rum tarafını, bir kez daha, gerginliği artırıcı faaliyetlerden uzak durmaya, silahlanmalarının geçmişte Ada’yı kan gölü haline getirdiğini ve sonuçları ile karşı karşıya kaldığını hatırlatarak aklıselime davet ediyoruz. Güney Kıbrıs’ın artan silahlanma faaliyetleri Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin hayati derecede önemini ve vazgeçilmezliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Kıbrıs’ta ve bölgedeki hak ve çıkarlarımızı tek dayanağımız ana vatan Türkiye ile savunacağız ve birlikte gerekli tüm önlemleri almaktan çekinmeyeceğiz. Rumların, ABD’nin silah ambargosunu kaldırmasının ardından yapacakları silahlanma faaliyetlerine, ana vatan Türkiye ile birlikte misliyle karşılık vereceğiz.”