Kıyıların Ticarileşmeye Karşı: Kıyı Hareketleri Eş Zamanlı Eylemle

Kıyılardaki yapılaşma, ticarileşme ve kıyı ihlallerine karşı mücadele etmek için oluşturulan Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı, bugün pek çok sahilde eş zamanlı eylem yaptı. Muğla’nın da Ula İlçesine bağlı Akyaka sahilinde yapılan eylemde tüm kıyılardaki ticarileştirmeye karşı çağrı yapıldı.

Kıyılardaki yapılaşma, ticarileşme ve kıyı ihlallerine karşı mücadele etmek için oluşturulan Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı, bugün pek çok sahilde eş zamanlı eylem yaptı. Muğla’nın da Ula İlçesine bağlı Akyaka sahilinde yapılan eylemde tüm kıyılardaki ticarileştirmeye karşı çağrı yapıldı.

Türkiye’de kıyıların ticarileştirilmesine ve işgaline karşı mücadele etmek üzere bir araya gelen yurttaşlar tarafından oluşturulan Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı üyeleri bugün ilk eylemini gerçekleştirdi. Akyaka, Altınoluk, Ayvalık, Bodrum, Burgazada, Burhaniye, Çanakkale, Dalyan, Datça, Dikili, Fethiye, Heybeliada, İznik, Köyceğiz ve Van’daki sahillerde eş zamanlı açıklama yapıldı.

"EKOSİSTEME GERİ DÖNÜŞSÜZ ZARARLAR VERİYOR"

Dayanışma Ağının ortak açıklamasını okuyan Devrim Bayer, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye’nin dört bir yanında mücadele eden kıyı hareketleri olarak bir araya geliyor ve bundan sonra mücadelemizi dayanışmayla daha da güçlendirerek, Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı'nı kuruyoruz. Kıyı savunucuları olarak bizler; doğanın bir parçası olan kıyıların yok edilmeye çalışıldığını biliyoruz. Kıyılar üzerindeki rant politikalarına dur diyoruz çünkü bir yandan kıyıların işletmeye açılması yoluyla özel mülkleştirildiğini ve halkın serbest ve ücretsiz erişimine kapatıldığını görüyor, bir yandan da kıyılardaki doğal yaşamı bozan tüm yapılaşma ve hizmet adı altındaki faaliyetlerin kıyı ekosistemine geri dönüşsüz zararlar verdiğini biliyoruz. Yeryüzünün varoluşuyla birlikte var olan kara ve su ekosistemlerinin kesişme noktaları, biyolojik çeşitliliğin en zengin olduğu kıyıların, iklim kriziyle birlikte yok olmaya doğru hızla gittiğini ve bu gidişe karşı mücadele etmeyi hepimizin insanca yaşaması için görev sayanlar bir araya geldik.

"KIYI SAVUNUCULARI OLARAK MÜCADELEMİZDE HAKLIYIZ”

Her yıl binlerce türün yok olduğu bir yeryüzünün, doğaya hakim olma anlayışındaki endüstriyel kapitalizmle mücadele etmeden kurtulamayacağının farkındayız. Ekolojik ortak varlıkları yok etmeye devam ederek, çeşitli ticari yöntemlerle kıyıların yok edilmesine çözüm bulunamayacağını düşünüyoruz. Ticari girişimler kâr güdüsünden ayrı düşünülemez; kıyılara kâr edilecek varlıklar olarak bakılamaz. Kıyıların deniz ve kara ekosistemlerinin bir araya geldiği, tüm canlılar ve cansızların varoluş alanı olduğunu biliyoruz; bu ortak varlığın kâr uğruna yok edilerek, bir avuç sermayedara terk edilmesine karşı çıkacağız. Endüstriyel kapitalizmin deniz, göl ve akarsu kıyılarını yok edeceği ve yıllar sonra geriye terk edilmiş, yağmalanmış kıyılar kalacağı konusunda uyarıyor ve daha çok kâr uğruna kıyıların bu hale getirilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Yerellerdeki özerk kıyı hareketleri olarak haklılığımızdan aldığımız güçlerimizin farkındayız ama bir araya gelmenin, dayanışmanın gücünün de farkındayız. Bizler bu talan politikalarına karşı yerel direnişlerimizi güçlendirmek ve yereller arasında dayanışma köprüleri kurmak amacıyla bir araya geliyoruz. Kıyı savunucuları olarak, mücadelemizde haklıyız.

"BUGÜN HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ”

Yaptığımız şey basit; kamusal haklarımızı, ekolojiyi ve müşterek varlığımız olan doğayı savunuyoruz. Yasal düzenlemelerin verdiği güvenceyi, kıyıların kamu yararına kullanılmasının zorunlu olduğunu biliyor, bizler zaten bizim olanı geri almak için mücadele ediyoruz. Kıyılar konusunda belirlenmiş kotalar üzerinden pazarlık yapmayacağımızı; bizlerden çalınan kıyıların hepsini geri istediğimizin bilinmesini istiyoruz. Kıyıların sadece insanların olmadığı bilinciyle, tüm ekosistemiyle bir bütün olarak korunması için, tüm kıyıların kendi doğallığında bırakılması için mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizde, yerel yönetimlerin ve demokratik kitle örgütlerinin de dayanışma içinde olacağını biliyor ve tüm demokratik kurumları Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı ile birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Bugün Datça'dan, Akyaka'dan, Çanakkale'den, Burgazada'dan, Heybeliada'dan, Burhaniye'den, Bodrum'dan, Dalyan'dan, Ayvalık'tan, İznik'ten, Fethiye'den, Güzelbahçe'den, Altınoluk'tan, Dikili'den, Köyceğiz'den, Van'dan hep birlikte sesimizi çıkarıyoruz. Kıyıları özgürleştirmek için bugün her zamankinden daha güçlüyüz. Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı'nı, KIYIDA'yı kurduğumuzu Türkiye’nin dört bir yanından ilan ediyoruz."

"YASADIŞI YAPILAŞMAYA DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUZ"

Gökova Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Serdar Denktaş ise şunları söyledi:

"Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesinin korunabilmesi için yıllardır mücadele veren sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar olarak bizler de Akyaka sahilinde bir araya geldik. Akyaka plajında, orman kampında, Çınar plajında, Azmak kıyısında, Akçapınar sahilinde, Akbük sahilinde, Gökova'nın tüm sahil şeridinde gittikçe pervasızlaşan şezlong işgallerine, yasa dışı yapılaşmaya, ticari işgallere dikkat çekmek istiyoruz. Bu yasa dışı uygulamalar, ne yazık ki kanunsuzluğu önlemekle görevli Belediye ve Valilik gibi kurumların göz yumduğu, hatta MUÇEV, Muğla Vakfı gibi ticari işletmeler vasıtası ile bizzat ortağı olduğu vahim bir boyuta ulaşmıştır. KIYIDA hareketine destek veren Gökovalılar olarak bu vesile ile Ula Belediyesi'ne ve Muğla Valiliği'ne Gökova bölgesinde Kıyı Kanununa, İmar Kanununa ve Gökova Özel Çevre Koruma Hükümlerine aykırı tüm yasa dışı uygulamalara son vermeleri için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Tüm kıyı alanlarımız işgallerden kurtarılıncaya kadar mücadelelerimizi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz."

Türkiye Haberleri