Halk TV'de yayınlanan Eylül Han Tezel'in sunduğu 'Gündem Özel' programına konuk olan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul kademeli normalleşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ertuğrul, "Türkiye'de salgın yönetiminin hiç de öyle olumlu olduğunu ve iyi yönetilebildiğini söyleyemem" dedi.
"Prof. Dr. Bülent Ertuğrul sözlerine şöyle devam etti, "Bir kere doğru adım atılıp atılma konusunda, atılmadığını söyleyebilirim. Çünkü henüz daha salgını tam kontrol altına alabilmiş değildik. Uluslararası bilimsel ölçülerle bakacak olursak salgının Türkiye ortalaması olarak veya ortalama olarak yüz binde haftalık 25 in altına düşmesi gerekiyordu. Hatta bazı doktorlar onun bile yeterli olmadığını yüz binde 10'un altına düşmesi gerektiğini söylüyordu. Biz şu anda yüz binde 60-70 bandına sıkışmış durumdayız azalma olsa da. Tabi ki bu azalma bizi sevindiriyor, hastane yükünü, hasta poliklinik yükünü azalttı. Yoğun bakımlardaki hastalarda ciddi bir azalma meydana geldi. Ama salgını kontrol altına almak demek başka bir şey" Prof. Dr. Bülent Ertuğrul aşılamayla ilgili olarak ise şöyle dedi;
'Aşılama da kötü gidiyor'
"Yayılımının engellenmesi şimdi baktığımız zaman bu açılmada hangi bilimsel ölçütler değerlendirildi ben doğrusu bir bilimsel ölçüt görmüyorum. Tamamen ekonomik etkilerden ortaya çıkan bir durum söz konusu. Kamuoyu baskısı, esnafın baskısı, bir takım baskılar nedeniyle bazı açılmalar gerçekleşiyor. Şimdi buradan yola çıkarak aşılamaya bakacak olursak o da çok kötü gidiyor. Geçen hafta itibarıyla Türkiye'de yapılan günlük doz sayısı 70 binler 80 binler civarında hatta bir ara 60 binlere düştü. Bizim bunu 500-600 binlere çıkartmamız gerekiyor sayı olarak o da yok.
Daha yeni yeni gelmeye başlıyor aşılar haziran ayında aşı seferberliği olacağı söyleniyor ama bu kaçıncı seferberlik ben sayısını unuttum yani geçtiğimiz şubattan beri biz bir aşı seferberliği içerisindeyiz ama o da olanaklı değil"
'Türkiye'de salgın yönetimi iyi yönetilemiyor'
"Tüm bunları değerlendirdiğim zaman Türkiye'de salgın yönetiminin hiç de öyle olumlu olduğunu ve iyi yönetilebildiğini söyleyemem. Ve ne yazık ki engellenebilir bir hastalık nedeniyle bugüne kadar binlerce insanımızı kaybetmiş durumdayız.
İnsanlar Bilim Kurulu'nu suçluyorlar ama biz bilim insanı olarak objektif değerlendirme yapmaktan başka bir şansımız yok, bunu söylemek zorundayız elbette kararı siyasi otorite verecek"
'Yapılan şey salgını yönetmekten ziyade algıyı yönetmek'
"Burada yapılan aslında şu salgını yönetmekten ziyade algıyı yönetmeye yönelik bir davranış biçimi var. Orada bir günah keçisi ilan ediliyor. DSÖ şöyle diyor, 'Sağlık ve gıda sektöleri dışında her yeri kapatmanız gerekiyor' ama bir bakıyorsunuz bazıları daha eşit bir biçimde boğazda İstanbul'un Fethi'ni kalabalık topluluklarla kutlayabiliyor. Eşitsizlik olduğunu gören insanlar davranışlarında değişiklik göstermiyor ve bilim insanları suçlu oluyor"
'Salgını kontrol altına almak için bir şeffaflık iki demokratiklik'
"Ülkelerin salgını kontrol altına almalarında bir şeffaflık iki demokratiklik yani eşit bir biçimde bu önlemlerin dağılımı çok önemli. Avrupa ülkesindeki bir başbakana önlemlere uymadı diye soruşturma açılabiliyor ama bizim ülkemizde kalabalık topluluklarla açılış yapılıyor. ben restoran sahiplerinin serzenişlerini haklı buluyorum.
Böyle bir eşitsizlik söz konusuyken bizim bunları tartışmamız bile bana biraz tuhaf geliyor"