Kınalı Ada'da tepki çeken bir arbede yaşadı. Ermeni toplumunun tanınmış ismi Garo Kaprielyan, bir market çalışanı tarafından saldırıya uğradı.
Kaprielyan, yere düşüp kolunu ve yüzünü incitti. Kaprielyan, kaldırım işgali nedeniyle tartıştığı market çalışanının "A... K.... Ermenisi bu işler sana mı kaldı?" dediğini söyledi.
PATRİK ZİYARET ETTİ
Yaralanan Kaprielyan'ı Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan ziyaret edip geçmiş olsun dileklerini iletti.
MARKET SAHİBİ KONUŞTU
Kaprielyan'ı yaralayan market sahibi konu ile ilgili Agos'a konuştu. Market sahibi Erdal Şara, Kaprielyan'ı ittiğini kabul etti.
Şara, olay günü Kaprielyan'ın karşı kaldırımdaki markete ait görüntüleri kaydettiğini, olayın tartışmaya dönmesi üzerine Kaprielyan'ın yanına gittiğini, onu itekleyerek hata ettiğini ancak düşmesine sebep olacak şekilde itmediğini, Kapriyelyan'ın iki elinde poşet olduğu için yüzüstü düştüğünü öne sürdü.
Erdal Şara, "S.. git başımıza bela olma" dediğini ifade ederek "Onu itekleyerek hata ettim" dedi. Şara, Büyükada'da da market işlettiklerini asla Ermenilere ya da azınlıklara yönelik bir düşmanlık beslemediklerini iddia etti.
"ESNAF BİRBİRİNİ KOLLADI POLİSİ ARAMADI"
Garo Kaprielyan’ın kızı Lerna Kapriyelyan, saldırının ardından Facebook hesabından bir açıklama yayınladı. Kaprielyan, olayın bir nefret saldırısı olduğunu belirtti. Lerna Kapriyelyan özetle şu ifadeleri kullandı:
“Babam Garo Kapriyelyan'a Kınalıada'da Seç Marketʼin işletmecisi tarafından uygulanan sözlü ve fiziksel şiddeti kınıyorum. Doğma büyüme adalı, toplumun sevilen, sayılan bireylerinden, 78 yaşındaki babam, esnafın kanun dışı kaldırım işgalinde olduğunu belirtip, belediyeden kaldırımların düzenlenmesi hususunda yardım istediği için sırtından saldırıya uğrayarak darp edildi, etnik kimliği üzerinden hakarete maruz kaldı ve tehdit edildi.
Pek çok parti, sivil toplum örgütü, dernek, kurum ve kuruluşlardan market veya belediye binası önünde toplanıp protesto etme çağrısı geliyor, bizden izin isteniyor. Biz ailecek buna karşıyız. Adada arbede, halkla esnafın birbirine düşmesi, ayrımcılık ve gerginlik isteyeceğimiz son şey. Bizden ekmek yiyip geçinenlerin sergilediği derebeyi tavırlarına ve nefret söylemlerine verilebilecek en naif ve bize yakışan cevabın boykot olduğunu düşünüyoruz.
Unutmamak lazım ki, babam yerde kanlar içinde yatıp 'Polis çağırın' diye seslendiğinde, oradaki tüm esnaf birbirini kollayıp polisi aramamıştır. Polisi kırık parmağı, yarılmış dikiş atılan parmağı, yarılıp kanlar akan burnu yüzünden gözleri kısmi görür halde babam can havliyle kendi aramıştır.
MARKET SAHİBİNİN AVUKATLARINDAN AÇIKLAMA
Seç Market’in sahibi Erdal Şara’nın avukatları Bedirhan Güven ve Nur Aslı Savcı, basında ve sosyal medyada çıkan haber ve paylaşımlara ilişkin Agos’a açıklama gönderdi.
Avukatlar, saldırının ırkçı bir saikle gerçekleşmediğini ifade ederken, Şara’nın Ermeni kimliğine yönelik nefret söylemi sarf etmediğini belirttiler. Açıklama şöyle:
“Öncelikle ve özellikle belirtmek isteriz ki olay, yaygın basın ve sosyal medyaya yansıdığı şekilde gerçekleşmemiştir. Olaydan sonra gerek yargıya intikal etmiş olan dosya gerekse de Kınalıada'da yaptığımız araştırma ve incelemelerde bahse konu olayın adî bir vaka olduğu, ırkçı saikle gerçekleşen bir olay olmadığını ifade etmek isteriz.
Her ne kadar tasvip etmesek de tartışmaya konu olay basit bir komşuluk ilişkisinden kaynaklı anlaşmazlıktır. Bu anlaşmazlık müvekkil şirketin işlettiği marketin yan binasında oturan Garo Kaprielyan isimli komşu ile şirket sahibi Erdal Şara arasında yaşanan basit bir tartışma olup olay günü kendileri hakkında sürekli belediyeye şikayette bulunan bina girişi ayrı olan komşusuna 'Neden sürekli bizi şikayet ediyorsun başka marketler de aynı şekilde mal indiriyor, bizim işimizin doğası bu A 101 market de bu şekilde yanımızdaki market de bu şekilde' diyerek sitem etmiş ve istemsiz bir şekilde itmiştir, her iki eli dolu olan Garo Kaprielyan bu itme sonucu yere düşmüş ve yara almıştır.
Müvekkilim şirket, şirket sahibi ve çalışanlarını zan altında bırakarak yaşlı bir kimseyi darp ettikleri, küfür ve hakaret ettikleri komşu esnafın ise polisi aramadığı, ırkçılık yaptıkları, toplumu kin ve nefrete sürükledikleri yönündeki tüm iddialar asılsız olup olayı bu yöne sürüklemek tamamen iftiradır. Toplumu kamplaştırma ve ayrıştırma uğraşıdır. Bu uğraş beyhudedir.
Özelde Kınalıada genelde tüm ülke sathında ırk, dil, din ve renk ayrımı yapmadan toplum bir arada yaşamakta olup Kınalıada mahallesi de bunun en güzel örneğini teşkil etmiş ve edecektir. İstem dışı gelişen bu olayda müvekkilin bir etnik grubu kast ederek küfür ettiği şeklindeki söylem tamamen gerçek dışıdır.
Olay günü olay yerinde olan tüm tanıklar böyle bir söylemin olmadığını beyan etmişlerdir.
Müvekkil, 2009 yılından beri Kınalıada'da işletmeci olarak sevilen sayılan bir esnaftır. Toplumun her kesimi ile diyalog içinde faaliyet yürütmektedir. Böyle bir olayla müvekkilim adının anılmasından dolayı üzüntü ve elem içindedir. Atılan bu iftiralar sonrası müvekkili ve iş yerini boykot etmeye yönelik çağrılar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Anayasaya Çalışma hakkı ve hürriyetine ve meri mevzuata aykırıdır.
Gerçekleşmesini istemediğimiz bu nahoş olaydan dolayı müvekkilim kendisinden yaşça büyük olan Garo Kaprielyan ve ailesinden ve tüm ada halkından özür dilemektedir. Müvekkilim, Garo Bey'e ırkçı saik güderek herhangi bir sözlü şiddet uygulamadığı gibi fiziksel şiddet de uygulamamıştır. Müvekkilin yaralama kastı yoktur, basına ve adliyeye yansıyan olay yerini gösterir kamera kayıtlarında görüldüğü üzere Garo Kaprielyan elindeki poşetler sebebiyle dengesini kaybederek düşmüş ve bu düşme sonucu yara almıştır ne müvekkil Erdal bey ne de hiçbir market çalışanı kendisine sonrasında bir eylemde bulunmamış aksine hemen müdahale ederek yerinden kaldırmışlar iş yerinden buz getirerek acil müdahalede bulunmuşlardır.
Garo Kaprielyan'ın verdiği demeçler ile olay yerinde olmayıp görgü ve bilgisi olmayan kişilerin olayı çarpıtan anlatımları olayı farklı yöne çekmiş kendisine ırkçı söylemle küfür edildiğini belirtmiş buradan mağduriyet devşirmeye uğraşmış ve bazı kişiler ise işi hakarete ve boykota kadar götürmüşlerdir.
Basına yansıyan fotoğraflarda görüleceği üzere tüm kolu sargılı bir şekilde fotoğraflar paylaşarak müvekkili zan altında bırakmış ve iddiayı aşan iftiralarından dolayı müvekkili zor duruma düşürerek böyle bir töhmet altında bırakmışlardır. Ancak müvekkilim atılan iftiradan dolayı yıllarca birlikte olduğu ve her türlü insani paylaşım ile komşuluk ilişkisi içinde olduğu komşularına karşı mahcup olmuş, itibar ile gelir kaybı yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir.
Bu ırkçı iftirayı atan, yayan kişiler hakkında cezai ve hukuki şikayet ve talep haklarımızı saklı tutuyoruz. Ayrıca Seç Market markasına da bu iftira nedeniyle yapılan ticari saldırıyı kabul etmiyor, dava ve şikayet hakkımızı da saklı tutuyoruz.
Müvekkil böyle bir olayla anılmanın üzüntüsü içerisindedir atılan iftirayı kabul etmemekte bu hususta da dava ve şikayet hakkını saklı tutup maddi ve manevi zararının tazmini yoluna gidileceğini saygılarımızla bilvekale kamuoyuna bildiririz.”