CHP İstanbul İl Örgütü, 31 Mart yerel seçimlerinde demokrasi mücadelesi veren sandık görevlileri için Kadıköy’de sertifika töreni düzenledi. Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Çok güzel bir başarı elde ettik ve kimsenin kalbini kırmadan yaptık. Onlar bazen kalp kırmaya niyet ettiler. Onu bile -hani futbolda vardır ya, topu göğsümüzde yumuşattık- onların en sert sözü bile bize değmedi, en kötü sözler bile bize değmedi. Şükürler olsun güzel bir gün geçirdik” dedi.
CHP İstanbul İl Örgütü, geçen 31 Mart’ta yapılan ve CHP’nin birinci parti olarak çıktığı yerel seçimlerde görev alan sandık görevlileri için dün Kadıköy Festival Park’ta sertifika töreni düzenledi. Konser ve DJ gösterisinin de olduğu etkinlik, Aybüke Albere’nin konseriyle başladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de birer konuşma yaptı.
Sandık görevlilerini demokrasinin muhafızı olarak nitelendiren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Sizler demokrasinin neferisiniz. Siz, İstanbul’da bunu 2019’dan bu yana defalarca yaptınız, yapmaya devam ediyorsunuz. İyi ki varsınız. Hepinizden helallik istiyorum, onu söyleyeyim. Sandık başında, sandığı terk etmeden son ana kadar durmanın ne kadar asil bir duygu olduğunu biliyorum. Sizleri sandığın başında defalarca ziyaret ettim. Siyasi görevim boyunca bu görevi yapan siz kıymetli insanların o gayretini, o alınterini, o emeğini ne kadar kutsal bir yerde tuttuğumu bilemezsiniz. Bu seçim günü, yine tabii seçim telaşı koşturuyoruz. İşte beraber merkezde il başkanımızla sonucu kovalıyoruz. Sonra hâliyle çok güzel bir başarı elde ettik ve kimsenin kalbini kırmadan yaptık. Onlar bazen kalp kırmaya niyet ettiler. Onu bile -hani futbolda vardır ya, topu göğsümüzde yumuşattık- onların en sert sözü bile bize değmedi, en kötü sözler bile bize değmedi. Şükürler olsun güzel bir gün geçirdik, güzel bir başarı, sonra malumunuz il başkanımızla beraber il başkanlığından çıktık ve artık İstanbul’un, demokrasinin şöleni hâline gelen o güzel meydan Saraçhane’ye gittik ama ben biliyorum, Saraçhane’ye gelemeyen 10 binlerce insanımız vardı. Onlar kim, biliyor musunuz; sizler... Kalbimiz o an sizinle atıyordu.
“KIZ KARDEŞİM SANDIK BAŞINDAYDI”
Bir telefonu söyleyeyim. Kız kardeşim beni aradı. Biz iki kardeşiz. Mesaj attı, sonra aradı. ‘Abiciğim gene seninle olamıyorum çünkü sandığın başındayım’ dedi. Dedim ki, senin gibi benim her sandığın başında pırlanta gibi kız kardeşlerim, erkek kardeşlerim, abilerim, ablalarım, arkadaşlarım var. Sen de onlardan birisisin. İyi ki varsınız. Bu görevi sizlerin muhafızlığıyla gerçekten adil bir sisteme dönüşeceği ana kadar korumaya devam edeceğiz. İnşallah bu işe gerek kalmaz. İnşallah bu işi layıkıyla yaparız. Dünyada örnekleri var ama ne yazık ki Türkiye’de bir söz var. ‘Seçim sandıkta kazanılır’. Niye, e sandıkta oy çalınır, sandıkta şu olur, bu olur; trafoya kedi girer, elektrikler kesilir vesaire. Allah aşkına biz kaçıncı dünya ülkesiyiz? Ya biz milletçe 200 yıldır demokrasi mücadelesi veriyoruz. Umuyorum bu seçimden sonra böyle bir ihtiyaç duyulmaksızın insanlarımızın bir oyuna bile sıkıntı gelmeyecek teknolojik altyapıyı ve güvenceyi sağlayacağımız adil bir ortamı nasıl yapacağız biliyor musunuz? Gene hep birlikte başaracağız. Biz başaracağız onu. Bu şehirde üstün gayretlerinizin, Türkiye’nin her yerine nasıl yansıdığını gördünüz.
“BU ŞEHİRDE YARATTIĞIMIZ POZİTİF DUYGU HER YERE YAYILDI”
İşte bizim bu şehirde yarattığımız, ortaya koyduğumuz o pozitif duygu Türkiye’nin her yerine yayıldı. Büyük emeğiniz var. Zannetmeyin alınteriniz sadece İstanbul’da karşılık buldu. Alınteriniz Ardahan’da, Kırıkkale’de, Adıyaman’da karşılık buldu; her yerde karşılık buldu. Denizli’de, Manisa’da, her yerde... Onun için sorumluluğumuz büyük. Bu andan itibaren de sizler bize yetkiyi verdiniz. Ben Allah’ın izniyle size mahcup olmayacağım. Çok çalışacağız. Gece gündüz çalışacağız. İnşallah bu başarıyla beraber çok güçlü bir belediyecilik dönemini ortaya koyacağız. Daha fazla icraatçı, daha fazla kalkınmacı, daha fazla sosyal destek, daha fazla çocukların yanında, daha fazla kreş, daha fazla kent lokantası, insanlarımızın zor günleri bitene kadar hep yanınızda olacağız ve bu belediyeciliği Türkiye’nin her noktasına bir model olarak ulaştırmak adına bütün belediye başkanlarımızla omuz omuza olacağız. Bir kardeş, bir yoldaş, bir yol arkadaşı gibi çalışacağız ve Türkiye Cumhuriyeti’mizin ikinci yüzyılına güçlü bir yerel yönetim kavramıyla gireceğiz.
“SUÇSUZ YERE İNSANLARI HAPSE ATMAYI BIRAKIN”
Ben buradan şöyle söyleyeyim. Hatırlatmak zorundayım. Ne yazık ki bir kaza yaşandı ve kazadan sonra Antalya Kepez’de belediye başkanımızı içeri alarak yetkilerini aldılar. Bunu kabul etmiyoruz. Bu doğru bir yargılama değil. Kepez Belediye Başkanımızı görevini iade edin, yargılaması devam etsin ama böyle yok. Suçsuz yere insanları hapse atmak yok. Bırakın bu işi. Onun için buradan Kepez Belediye Başkanımıza yapılan haksızlığın karşısında bir olduğumuzu da ifade edeyim. Artık görev zamanı, artık çok koşma zamanı. Bizi kollayın, gözleyin, hatamızda bizi uyarın, eksiğimizi tamamlamamız için bize mutlaka önerilerinizi yollayın ama farkında olmadan bir yönetici de tökezleyip yere düşebilir. O anda ben biliyorum ki, onu ilk kolundan tutup ayağa kaldıracak sizlersiniz. Ben sizin yüreğinizi yaşadım, biliyorum. İnşallah çok düzgün, çok nitelikli bir dönemi var edeceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizi minnet duygularımla selamlıyorum. Tam yol ileri diyorum.”