Kemal Kılıçdaroğlu Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın sorularını yanıtladı.
İşte Sarıkaya'nın sorularına Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıtlar:
‘İslam dünyasından kaynaklanan terör…’ ifadenize yönelik eleştiri aldınız, son olarak da Cumhurbaşkanı size bu sözünüz üzerinden yüklendi. Neden böyle bir söz söyleme gereği hissettiniz?
Kılıçdaroğlu: Erdoğan, aslında bir tükenmişliği yaşıyor. Türkiye ile ilgili ve Türkiye'nin geleceği ile ilgili kafasında hiçbir şey yok. Çünkü Türkiye'nin geleceğini şekillendiren bir kalkınma planı bile yok ama haberi bile yok. Ekonomiden söz edemiyor işsizlik patlamış, mutfaktan söz edemiyor enflasyon var, dış ticaretten söz edemiyor ithalat var. Esnaftan söz edemiyor, boğazına kadar borca batmış, siftah yapamıyor. Erdoğan neyle uğraşıyor? Yerel yönetimlerle ilgili bir proje mi açıkladı? Hayır. Oradan kendisine göre alıyor yorumluyor, kendisine göre bir gündem oluşturmaya çalışıyor. İstiyor ki ben de o gündemin bir parçası olayım. Ben o gündemin bir parçası olmayacağım. Ben halkın gündemini izliyorum ve halkın sorunlarını dile getiriyorum. Yeni Zelanda'daki olaya gelince... Söyledik İslam karşıtı, ırkçı bir terörü kınadık, lanetledik zaten. Sadece İslam dünyasının değil, batı dünyasının da lanetlemesi lazım. Şunu da söyledim; o teröristin yetişmesini sağlayan atmosferi yaratan batı dünyasının oturup düşünmesi lazım. Erdoğan benim kadar olayın ayrıntılarına giremiyor, bilemiyor, ufku yok çünkü. Bugün Yeni Zelanda'da oldu, yarın başka bir ülkede olursa ne yapacağız? Bizim Batı dünyasını dostça uyarmamız lazım. Ama onun dünyadan haberi yok, dünyayı bilmiyor, okuyamıyor. Gerçeklerden kopuk, onun bütün dünyasında ben varım; Kılıçdaroğlu'na saldırırsam... Çünkü başka bir konu bulamıyor. Bazen bana, bazen Meral Hanım’a (Akşener) bazen Temel (Karamollaoğlu) Bey'e saldırarak, topluma öfke, kin tohumları ekerek kendisine çıkış arıyor. Bu çıkış çıkış değildir. Mutfakta yangın var birilerinin bunu hatırlatması lazım. İşsiz sayısı 7,5 milyona dayandı. Dünyadan, gerçeklerden bir haber...
TEMELLİ’NİN SÖZLERİ
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin, ‘Mansur Yavaş da Ekrem İmamoğlu da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir’ açıklaması konusunda ne diyorsunuz?
- Herkesin oyuna talibiz; ben niye miting yapıyorum? Sezai Temelli'nin kendi görüşüdür. Bilemeyiz biz onu. Ben kalkıp da bir siyasi lidere, ya da bir siyasi genel başkana şöyle, böyle konuş deme yetkisine sahip değilim. Ama biz sandıkta ittifak dedik, herkesin oyuna talibiz. Ekrem İmamoğlu, İsmail Ok, Mansur Yavaş da talip... Bunlar niye çaba harcıyorlar oylarını artırmak için. Biz en çok da AK Partili vatandaşların oylarına talibiz. Onların ciddi bir oyu var ve rahatsızlıkları var bunların. Neden AK Partili kardeşlerime diyorum, oturup bir vicdan muhasebesi diye. Bunun için. Herkesin oyuna talibiz biz. Kim oy verirse teşekkür ederiz. Bu seçimlerde CHP'ye verilecek her oy, iktidarın bütün baskısına rağmen halkın demokrasiye sahip olduğunu gösteren bir gösterge olacaktır. O nedenle biz toplumda ayrıştırma bölme yapmıyoruz, herkesin oyunu istiyoruz.
İstanbul'a ağırlık vermenizin nedeni nedir?
İstanbul'da başaracağız. İstanbul üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kent. O kenti kendi özgün kimliğine kavuşturmak, yaşanabilir bir İstanbul haline getirmek, sorunlarını çözmek için mücadele edeceğiz. İstanbul bizim için çok önemli bir kent.
ERKEN SEÇİM GELİR Mİ?
Üç büyük ili kazanırsanız siyasette bir yön değişir mi?
- Hayır. Nasıl olsa normal seçimler 4,5 yıl sonra. Bu yerel seçimleri aldığımız zaman, daha fazla büyük kenti aldığımız zaman şunu halk daha yakından görecektir. Bir kentin sorunları akılcı yöntemlerle nasıl ve kimler tarafından çözülür? Bunu çok daha net toplumun önüne koymuş olacağız.
- Yerel seçim sonrası, erken genel seçim gündeme gelirse tavrınız ne olur?
Ben erken seçimin gündeme geleceğini pek düşünmüyorum.
HDP konusuna yeniden döneceğim, Cumhurbaşkanı’nın getirdiği eleştiriye hiç mi yanıt vermeyeceksiniz?
- Biz dinlemiyoruz, istediği kadar konuşsun. Dinlenecek bir şey yok. Yalan ve iftira üzerine bir kampanya götürülebilir mi? Akıl var mantık var. Beka, terör, PKK, YPG... Bunları söylüyor, dünyası bunlardan oluşmuş. Yahu ülke nereye gidiyor, vatandaşın derdi ne? Bunlardan bir haber... Çünkü Saray’da böyle bir dert yok. Saray’da herkesin keyfi yerinde. Ama topluma dönüyorsunuz binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Son bir yılda 1 milyon 11 bin kişi işsiz kaldı. Saraydaki bunun farkında mı? Damat da öyle…
İTTİFAK SÜRER Mİ?
İttifakların kendinize bir fayda sağladığınızı gördünüz mü?
- Normal milletvekili seçimlerinde ittifakı öngören bir yasa vardı. İttifak iki kanattır. Demokrasiden yana olanlar Millet İttifakı'nı, tek adam rejimini savunanlar, yani demokrasi karşıtları da Cumhur İttifakı'nı oluşturuyor. Biz demokrasiden yanayız. Yerel seçimlerde bir ittifak söz konusu değil çünkü yasası yok. Yerel seçimlerde iş birliği yaptık. Saadet Partisi ile de dirsek temasımız oldu.
İttifakın fayda getirici yönü nedir? Yerel seçimde ötekilere aday dayatmış olmuyor musunuz?
- Şöyle; demokrasiden yana olanlar bir araya geldikleri zaman daha rahat anlaşabiliyorlar. Ortak bir iklim yaratabiliyorlar. Balıkesir, Denizli, Bursa, İstanbul, Ankara, Antalya, Adana... Buralarda iş birliği yapıyoruz. Dolayısıyla iş birliğinden biz de memnunuz. Diğer partiler de memnun. Evet, bir başarı elde edilecektir.
İttifaklar yerel seçimden sonra da devam edecek mi?
- Yani yüzde 100 bir iş birliği, yüzde 100 bir mutabakat aramak yanlış olur. Her siyasal partinin farklı görüşü var. İYİ Parti'nin, Saadet Partisi'nin, bizim, zaman zaman parlamentoda ayrıştığımız alanlar olabiliyor. Bizim siyaset yönetme tarzımız, bir başka partinin görüşü ile bağdaşmayabilir. Biz bunları anlayışla karşılıyoruz gayet doğaldır. Ama demokrasi, insan hakları konusunda, yani evrensel değerler konusunda bir iş birliğimiz var, bu parlamentoya da yansıyor zaten.
Bu geniş ortaklığın seçimdeki devamı, bir alışkanlık haline gelip 2,5 partiyi Türkiye'de yaratır mı?
Onu gelecek gösterir, bugünden öyle bir tahminde bulunmak doğru değil. Referandumda “evet” veya “hayır” diyeceksiniz. Sadece CHP, İYİ Parti, Saadet Partili değil, AK Partililerden de referandumda “hayır” diyenler vardı. Mesela kentte yaşayan muhafazakar demokratlar var, “hayır” dediler. Yani bunu yüzde yüz böyle bıçak gibi, şunlar “evet” şunlar “hayır” diye, ya da milletvekili seçiminde, ayırmak çok zor. Ülkenin kötü yönetiminden kaynaklanan ciddi bir endişe var ve halk bu endişe içinde bir çıkış yolu arıyor. Yerel yönetimler bu çıkış yolunun ilk basamağı. Bunun daha sonrası gelecek tabii. Normal seçimlere kadar zamanımız var.
TABANDA DURUM NE?
CHP-İYİ Parti iş birliğinde her iki partinin tabanı da aynı ölçüde gayret gösteriyor mu sahada?
- Olmasını istiyoruz ama yüzde 100 her vatandaşın nasıl oy kullanacağını bilmiyoruz. İş birliği yaptık. Başlangıçta uyumu sağlamak biraz daha zordu. Adaylar netleştikten sonra uyum hızlı bir şekilde gerçekleşti.
Parti içi muhalefet olanak tanımlanan grubun yerel seçim sürecinde sahada çalıştıklarını düşünüyor musunuz? Parti içinde 1 Nisan hesapları var mı?
- Herkes çalışıyor. Şu anda tamamen biz yerel seçimlere kilitlenmiş vaziyetteyiz ve yerel seçimler için çalışıyoruz.
BAHÇELİ’NİN TEPKİSİNİN NEDENİ?
MHP lideri Bahçeli'nin size yönelik sert tepkisini nasıl yorumluyorsunuz?
- Tank Palet Fabrikası'nı niye Katarlılara sattınız diye sorunca ve bunun da milliyetçi geleneği olan vatandaşlarımın duyarlılıklarına hitap edince bir rahatsızlık duyması normal.
- Seçim sonrası Bahçeli'den bir çıkış bekliyor musunuz?
- İzin alırsa bir çıkış yapabilir.
- CHP'den istifa edip DSP'ye gidenler, seçildikten sonra CHP'ye dönmek isterlerse tavrınız ne olur?
- MYK'nın bunu kabul edeceğini sanmıyorum.