CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV'ye özel gazeteci İpek Özbey'in gündeme dair sorularını yanıtladı.
'Perdenin Önü Arkası' programı yorumcusu Özbey, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin detaylarını canlı yayında açıkladı.
"Merkez Bankası bu açıklamayı çok önceden yapılmalıydı"
CHP uzun bir süredir iktidara '128 milyar dolar nerede?' sorusunu soruyor. Türkiye'nin birçok ilinde aynı soruyu soran pankartların indirilmesiyle konu gündemden hiç düşmedi. Bugün de Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun 128 milyar açıklaması yaptı.
Kavcıoğlu'nun açıklamasını değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazeteci Özbey'e şu ifadelerle yanıt verdi:
"Merkez Bankası bu açıklamayı çok önceden yapılmalıydı. 2016’dan beri bu konuda hiçbir açıklama yapılmıyor. Üstelik defalarca soruldu. Bu aşamaya geldi, parlamentoda tartışıldı, parlamento dışında tartışıldı, bizim dışımızdaki partiler de bunu dillendirdiler. Merkez Bankası bu konuda hiçbir bilgi vermedi. Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar tamamen birbiriyle çelişiyordu. Erdoğan dışında bana göre “Erdoğan’ın gözüne nasıl girerim” diye arayış içinde olan bazı eski ve yeni milletvekilleri, genel başkan yardımcıları açıklamalar yaptılar ama bu açıklamaların tamamı yanlış. Normalde bunu en baştan itibaren merkez bankasının bizim istediğimiz hangi tarihte sattı, kaça sattı, kimlere sattı, bunları açıklaması lazım. Açıklandıktan sonra toplum oturur, bunları değerlendirir.
"128 milyar dolar doğrudan halkın parası"
Öyle bir açıklama değil de, yüzeysel yapılan bir açıklama toplumu tatmin etmez. Dolayısıyla biz hala 128 milyar doların kimlere, hangi kur üzerinden satıldığını öğrenmek istiyoruz. Çünkü o para, bir kişinin kendi kişisel parası değil. O para doğrudan doğruya halkın parası. 83 milyonun parasıdır ve dolayısıyla 83 milyonun da bu paranın akıbetini öğrenme hakkı vardır."
"Demokrasi adına büyük ayıp"
Kılıçdaroğlu, gazeteci Özbey'in '128 milyar dolar nerede?' pankartlarının indirilmesiyle ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:
"Demokrasi adına büyük ayıp. Bir soru soruyorsunuz. Sarayın talimatı üzerine bazı savcılar bu soruyu cumhurbaşkanına hakaret olarak algılıyorlar. Mahkemeler karar veriyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde soru sormak hakaret olarak algılanmaz. 128 milyar dolar nerede diyoruz. Kendilerine göre afişi indirmek için bir gerekçe bulmaları lazım. Gerekçe ne olabilir, üzerinde saray silüeti var, biz bunu hakaret olarak görüyoruz ve indiriyoruz. Hukukta böyle bir şey yok…
"Merkez Bankası’nın soyulmasını halkın gözünden kaçırmak istiyorlar"
Biz halk adına, halkın çıkarları için soruyoruz. 128 milyar dolarlık bir kayıp var. Devletin nasıl yönetildiğini bilme hakkım var. Bana bilgi verilmiyorsa devlet yönetilmiyor demektir. Bana bilgi verilmiyorsa sarayın belli kişilerin çıkarları için çalıştığı ortaya çıkar. Hiçbir darbe döneminde karşılaşmadığımız bir durumla karşı karşıyayız. Askeri darbe döneminde olmayanı sivil darbe döneminde yaşıyoruz. 128 milyarın nerede olduğunun gizlenmesinin nedeni Merkez Bankası’nın soyulmasını halkın gözünden kaçırmak istiyorlar.
"Fezlekeler beni yıldıramaz"
Özbey'in "Dokunulmazlığınızın kaldırılması için fezleke verildi. Bekliyor muydunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu şöyle yanıtladı:
"Benimle ilgili dünya kadar fezleke var zaten, şaşırmadım. Ne zaman vatandaşın hakkını savunsak sesimizi kesmek için, Kılıçdaroğlu konuşmasın diye fezleke düzenliyorlar. Fezlekeler beni yıldıramaz. Sonuçta biz haklıyız. Haklı olduğumuzu sokaktaki vatandaş da biliyor. Kaldı ki son fezleke benim bir Salı günü Meclis’te grup toplantısında konuşmanın broşür haline getirilmesi. Yani parlamentoda yapılan bir konuşma için eğer bir savcı fezleke düzenliyorsa, o savcı savcı değildir. O savcı normal hukuk çarklarının işlediği bir ülkede derhal görevden alınması lazım. Ama kim görevden alacak, talimatı veren saray, onu yakında yükseltecek, daha iyi yerlere getirecek. Tablo bunu gösteriyor."
Bu hafta iki fotoğraf karesi çok konuşulmuştu. Biri devlet neredeyse özel törenle patates soğan dağıtılması, ikincisi ise Erdoğan’ın yer sofrasında yediği iftar yemeği. Özbey, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na bu iki kare fotoğrafı nasıl yorumladığını sordu.
"Çat kapı geldiler soframızı paylaştık" diye haber yapılmıştı
Sabah Gazetesi'nin "Çat kapı geldiler soframızı paylaştık" başlığıyla manşetten verdiği iftar ziyaretinin perde arkası canlı yayında konuşuldu.
Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve eşi Emine Erdoğan'ı iftar sofrasında ağırlayan Satılmış Doğan'ın işsiz olduğu bilgisi yer alıyordu. Gazeteci İpek Özbey Kılıçdaroğlu'na Erdoğan'ın yer sofrasında iftar fotoğrafını sordu.
"Sabah Gazetesi'nin işsiz diye haber yaptığı o kişi AK Partili ve Mamak Belediyesi’nde çalışıyor"
İşte Kılıçdaroğlu'nun verdiği çarpıcı yanıt:
"Bana gelen son bilgi Sabah gazetesinin işsiz diye haber yaptığı o kişi AK Partili ve Mamak Belediyesi’nde çalışıyor. AK Parti adına sandık görevlisi olarak bulunmuş. Tam bir mizansen. Bir sürü korumalarla gidiyor. Fotoğraf verecek. Bir sefer şunu düşünmesi lazım. 19 yıldır devleti yönetiyorsun. 19 yıldır bu ülkede hala fakirlik, hala fukaralık var. İnsan biraz utanır. İnancı siyasete alet etmek de budur zaten."
"Cumhurbaşkanı kendi partisinin delegesinin, sandık üyesinin kapısını çalmış"
Perdenin Önü Arkası programı yorumcusu gazeteci İsmail Saymaz ise haberde geçtiği gibi 'işsiz' olduğu vurgulanan Satılmış Doğan isimli vatandaşın Facebook sayfasında Ankara Mamak Belediyesi'nde çalışıyor olarak göründüğünü söyledi.
Konuyla ilgili olarak Mamak Belediyesi Başkanı Murat Köse'yi aradığını söyleyen Saymaz, "3 sene öncesine kadar bizimle beraber çalışıyordu. Kendisi ayrılmayı tercih etti. Murat Bey bu verisini dikkate alıyoruz ama 3 sene önce ayrıldığı iş yerini neden hala çalışıyor olarak gösteriyor? Bu bana açıkçası tuhaf geliyor. kişi tercihen işten ayrılmışsa işsizim demez.
Sayın Satılmış Doğan'ın Ak Parti Mahalle Delegesi olduğu ifade ediliyor. Anlıyoruz ki; Satılmış Doğan hem Ak Parti üyesi, Ak Parti'nin sandık görevlisi aynı zamanda da Ak Parti'li Mamak Belediyesi'nde çalışmış. Bütün bunlardan sonra Cumhurbaşkanı çat kapı gitmişse çok büyük sürpriz olmuştur. Demeki ki büyük tesadüf. Sayın Cumhurbaşkanı kendi partisinin delegesinin, sandık üyesinin ve kendi partisinin belediyesinde çalışmış birinin kapısını çalmış." ifadelerini kullandı.
"Bizim belediyelerimiz de dağıtıyor ama hiç böyle bir fotoğraf görmediniz"
Kılıçdaroğlu, soğan ve patateslerin halk dağıtılmasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Yoksullara dağıtıyor, fakir fukara sevinecek. Demek ki 19 yıldır bu ülkede fakirlik, fukaralığı bitirmedin. Bürokratları harekete geçiriyor, yoksulun yoksulluğunu teşhir ediyorlar. Hani bizim kültürümüzde sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti. Bizim belediyelerimiz de dağıtıyor ama hiç böyle bir fotoğraf görmediniz. Çünkü biz inançlı insanlarız, herkesin inancına, kimliğine saygı duyuyoruz. Dolayısıyla bizim gösterdiğimiz çaba, insan onurunu dikkate alan bir çabadır. Ama onlar insan onurunu yok saydıkları için bu tür fotoğrafları vermekten çekinmiyorlar."