CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT'de Savaş Kerimoğlu'nun sorularını yanıtladı.
6 muhalefet liderinin gerçekleştirdiği zirveye ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Her partinin farklı fikirleri, her liderin farklı görüşleri muhakkak vardır ama demokrasi adına ortak noktada buluşabiliyoruz. Bu masa umut masasıdır. Aslında belki bugün bu sıcak ortamda Ahlatlıbel'deki zirvenin önemi anlaşılamayabilir, ancak tarih bunu yazacaktır." diye konuştu.
Bahçeli'nin sözlerine yanıt
Allah aşkına bunlar eleştiri mi? Ne söyleyeceklerini bilmiyorlar. Eleştirecekler ama ne diyecekler? Masanın dört ayağı değil de on dört ayağı olsa ne fark eder? Masa doğru mu, doğru. Masanın etrafında insanlar var mı, var. Ortak talepleri ne, demokrasi. Ortak talepleri ne, bu ülkede çocukların yatağa aç girmemesi. Ortak talepleri ne, adalet; adil bir düzen. Hep beraber bunları istiyoruz. Bunları eleştiremiyorlar, bunlara "Yanlıştır" diyemiyorlar. Bu taleplere "Biz kulak tıkadık" diyemiyorlar.
'Yeni bir yol haritası çiziyoruz'
Türkiye'ye yeni bir yol haritası çiziyoruz. Yargı tamamen bağımsız olacak. Erdoğan'ın avukatları yargının üzerine adeta çullanmışlar.
Yargı bağımsız olacak, yürütme organı gerçek anlamda bağımsız olacak.
Olay Erdoğan olayı değil, olay Türkiye olayı. Biz Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazın içinden çıkarmayı istiyoruz. Erdoğan bir kişi, bugün var yarın yok; ama Türkiye Cumhuriyeti devleti bakidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin güçlenmesini, bölgesinde güçlenmesini, dünyada güçlenmesini, üretim zincirlerini büyütmesini, katma değeri yüksek ürün üretmesini, bütün bunları demokrasi içinde yapmasını, düşünce özgürlüğünün olmasını, din ve vicdan özgürlüğünün olmasını, adaletin olmasını, yargının bağımsız olmasını, medyanın özgür olmasını, insanların haksız yere hapishanelerde tutulmamasını; biz bunları istiyoruz. Ama Cumhur İttifakı'nın bunlardan haberi yok çünkü onlar bunların hiçbirisini yapmıyor.
AKP seçmenine seslendi
Partili cumhurbaşkanı olmaz, cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Yemin ederken ne diyor, "Tarafsız olacağıma dair namusum ve şerefim üzerine and içerim". Namus ve şeref kavramı önemli mi, önemli. Bu topraklar için önemli mi, önemli. İnsan ve kainat için önemli midir namus ve şeref, önemlidir. Nasıl olur da siz namusunuz ve şerefiniz üzerine yemin edeceksiniz, sonra tarafsız olmayacaksınız.
AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Namus ve şeref kavramının sizin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. O zaman siz tarafsız davranmayan, objektif davranmayan, garibanın hakkını hukukunu korumayan, alın terinin değerini korumayan insanı cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmayacaksınız. Oturtursanız, sizin de sorumluluğunuz var. Oturtursanız sizin de vicdanınız kanar. Vicdanınızın sesini dinleyerek sandığa gidin.
'28 Şubat'ta demokrasiyi raftan indireceğiz'
28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan'ın avukatları vardı.
(Güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatının 28 Şubat’ta açıklanacak olması) Bu ülkede 28 Şubat mağdurları var, bunun için helalleşme diyoruz.
Geçmiş 28 Şubat’ta demokrasi rafa kaldırılmıştı, bu 28 Şubat’ta raftan demokrasiyi indireceğiz.
'Doğru haber yazanı cezalandırıyorsunuz'
İntikam duygusuyla devlet yönetilmez, bilgiyle birikimle yönetilir. Akıl akıldan üstündür. Beni eleştiren insanın hangi gerekçeyle eleştirdiğini bilmem lazım. Medya özgürlüğü de oradan kaynaklanıyor. Medya haberi yapar ve yanlışımızı görürüz. Haber yanlışsa tekzip göndeririz. Ama siz doğru haber yazanı cezalandırıyorsunuz.
İnsanları düşünceleri, inançları, kimlikleri, yaşam tarzları dolayısıyla suçlayamazsınız. Eğer suçlarsanız o ülkede demokrasi yoktur. Bir insanın kimliği şerefidir.
Helalleşme
Devlet olarak ölenleri elbette geri getiremez bunu herkes biliyor zaten. Diyarbakır anneleri ile de helalleşeceksiniz, cumartesi anneleri ile de helalleşeceksiniz. Hatayı kim yaptıysa onların helalleşmesi lazım, evet burada bir eksiğimiz var, evet burada bir yanlışımız var, evet burada bir hatamız var, biz bunu telafi ederiz denilmesi lazım.