Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
''Bedeninde kurşun yaşıyan parmakları olmayan insanları gazi saymadılar. Malul sayılmayan gaziler dernek kurdular örgütlendiler. Birisine diyoruz ki '15 Temmuz'da tırnağın yaralanırsa seni gazi sayacağız.' Öbürü gitti eksi 35-40 derecede mücadele etti vücudunda mermi var parmakları yok. Niye onu gazi saymıyorsunuz? Niye malul gazi saymıyorsunuz? Bu ayrımcılık benim vicdanımda derin yaralar açıyor. Asla kabul etmiyorum.
''TAM BİR FİYASKO''
Bir yerel seçim yapıyoruz belediye başkanlarını muhtarlarımızı seçeceğiz. Öyle bir seçim atmosferi yaratılıyor ki elde kılıç kalkan birbirimizi öldüreceğiz. Nereden çıktı bu? Niçin yapıyorlar? Neden böyle bir ayrımcılık üzerine siyaset inşa ediliyor? İşsizlik yok deseler 8 milyona yaklaştı işsiz sayısı çiftçi kendisini yakıyor. Dış politikada başarılıyız deseler tam bir fiyasko. Kutuplaştırıyorlar toplumu. Bu kutuplaşmaya neden olanların iyi sorgulanması lazım. 17 yılda ne isterlerse yaptılar. Kanun dediler genel müdür dediler paşa dediler 17 yılın sonunda ne oldu vergi istediler ödedik özelleştirmeler yaptılar. 17 yılın sonunda insanlar soğan kuyruğuna girdiler. Milliyetçilik ülkücülük sıradan bir olay değildir. Milliyetçilik vatanseverliktir insanımızı sevmektir üretmek demektir. Cumhuriyetin ilk yıllarında üzüm buğday sattık karşılığında fabrikalar kurduk. Şimdi fabrikayı satıyoruz domates patates soğan alıyoruz. Sorun bir partinin sorunu değildir Türkiye sorunu. Böyle bakmamız lazım. Nasıl çözeceğiz? Üreterek çözeceğiz.
ÜLKÜCÜLERE SESLENDİ: BİR ÖRNEK GÖSTERİN
Ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim bana dünyada bir örnek göstersinler kendi silah fabrikasını yabancı orduya satan bir devlet gösterin. Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'nın yüzde 49.9'u en büyük ortak Katar ordusunun. Bu mudur milliyetçilik? Milliyetçi ve ülkücü kardeşlerime sesleniyorum eğer hala gidip o fabrikayı satanların sözcülüğünü yaparsanız o fabrikayı satanlara oy verirseniz ben size asla ne milliyetçi ne de ülkücü derim.''