CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce'de Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması'nda konuştu.
"Türkiye'de yeni bir yol ayrımına geldik" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de bir yol ayrımına geldik. Bu memleket hepimizin memleketi. Bu memlekette hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Her vatandaşın sorumluluğu var. Siyasi partiler takım tutar gibi tutulmaz." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
O kadar çok kamplaştık ki kucaklaşmamız lazım. Onu ben 'helalleşmemiz lazım' diyerek ifade ettim. Türkiye'nin sorunlarını bilen insanlar var. Sorunların nasıl çözüleceği konusunda da oturup kafa yormak gerekiyor.
Türkiye'nin en güzel kentlerinden birisindeyiz. Yeşilin bütün tonlarını Düzce'de görmek mümkün. Bu doğaya sahip çıkmak lazım. Tekstil sektörü ve ağaç sanayinin burada geliştiğini biliyorum. Tarımın, fındığın bu bölge için önemini biliyorum. İki OSB var. Bu bölgelerde yeni yatırımların olduğunu biliyorum. Kamyon şoförlerinin sorunu var biliyorum.
Aramızda muhtar kardeşlerim var. Bizim bir numaralı sorunumuz demokrasidir. Demokrasinin olmadığı yerlerde insanlar düşüncelerini ifade edemezler. Biz kavgadan uzak durdukça her birimiz büyümeye, gelişmeye odaklanırsak yaratılan gelirin hakçı bölüşülmesine odaklanırsak bütün sorunları çözebiliriz.
Suriyeli kardeşlerimizin kendi ülkelerine gitmeleri lazım. Irkçılık yapmayacağız. Bu milletin alnına ırkçılık lekesini sürdürmeyeceğiz. Onları özgür iradeleri ile göndereceğiz.
Demokrasi tabandan başlayarak yukarı doğru büyütmemiz lazım. Muhtarlık kurumunu güçlendirmemiz lazım. Muhtar diplerde bir yerde duruyor. Arayanı, soranı yok. Tarihe bağlıysan muhtarlık kurumuna bağlı olacaksın. Milletvekili seçiminden önce muhtarlık seçimi yapılmış bu topraklarda. Muhtarlık kurumunun güçlü olmasını istiyorsanız sizin kanun teklifinizi reddeden partilere oy vermeyeceksiniz.
Sizin niye birleşik oy pusulanız yok? Bu muhtarlık kurumuna değer vermememin sonucu. Ben her bir muhtara yardımcı personel verilmesini söyledim. 10 milyon işsizimiz var. Kıyameti kopardılar. Her muhtara bir yardımcı vereceğim. Siz kapattığınızda kimse yok orada? Neden yok? Birisinin orda olması lazım.
Muhtara yetkiyi verir, sosyal yardımları da muhtar eliyle dağıtırsanız o zaman o yardımlar gerçek anlamda fakire fukaraya gitmiş olur. Belediye Meclis toplantılarına sizi almazlar. Belediye Meclis'i toplantılarına mahallenizle ilgili bir karar alınıyorsa o toplantıya muhtar mutlaka katılarak söz ve oy sahibi olmalı.
Muhtarlığı bir kamu kurumu olarak kanun tanımıyor. Kamu kurumu olarak tanımlanmadığı için belediyelerle ortak iş yapamazlar.
Türkiye Muhtarlar Birliği'nin kurulması lazım. Muhtarlık kurumu güçlü olursa hem muhtarlık kurumu ve demokrasimiz güçlü olur.
'Şu CHP hep eleştirir hiç önermez' derler. Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Sesi duyulmayanların sesi olduk.
'İyi de gelince ne yapacaksınız' diye sorabilirsiniz. Bize bazen 'Altı benzemez' diyorlar. Evet doğru 6 ayrı partiyiz ama altımız insan hakları, demokrasi, sosyal devlet konusunda aynı şeyi düşünüyoruz. Her insan 6'lı masaya baktığında kendisinden bir parçayı orada görüyor.
İlk yapacağımız iş bir genelge ile devletteki bütün israf kapılarını kapatacağız. Niye 13 uçağım olacak benim bir tane yetmiyor mu? Daha buna benzer dünya kadar israf var, bunları önleyeceksin kuralını koyacaksın. Bakanlık binasını boşaltıp gidip kiraya çıkıyorlar. Niye kiraya çıkıyorsun sen?
Devletin bütün bilgilerine sahip olmadan karar alamazsınız. Bir Stratejik Planlama Teşkilatı kuracağız.
Fiyat istikrarını korumakla kim sorumlu? Merkez Bankası. Türkiye'de fiyat istikrarı var mı? Yarın sabah hangi ürünün kaç lira olacağını kimse bilmiyor. Yarın sabah doların kaç liraya çıkacağını kimse bilmiyor. Hiç kimse önünü göremiyor. Sorumlu olan kurum hiçbir şey yapmıyor, eli kolu bağlanmış. Yapacağımız önemli üçüncü iş ise Merkez Bankası'nın başına hem iç hem dış piyasalarda güven verecek bir ismi getireceğiz. Bir arkeologun Merkez Bankası'nda ne işi var? Ne işi var emekli milletvekillerin, güreşçilerin bankaların yönetim kurullarında?
Ekonomik Sosyal Konsey'de sorunu yaşayan tarafları çağırır sorunu yaşayan insanı dinlersiniz. Bir anayasal kurum olan Ekonomik Sosyal Konsey işler hale gelecek.
Geleceği ipotek altına alınan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Torunlarınızın geleceği de ipotek altında. Yap İşlet Devret Kamu Özel İşbirliği. Dolar, Euro bazında garanti veriyorsunuz milliyetçi geçiniyorsunuz, Türk Lirası'nı çöpe atıyorsunuz. Size sözüm söz. Allah nasip eder geldiğimizde göreceksiniz önce bu beşli çeteyi saf dışı bırakacağım.
Kamu İhale Kurumu yeniden yapılandırılacak. Önce işi veriyorsun sonra ihale yapıyorsun böyle iş olur mu? Bunları değiştireceğiz.
Devlet yönetmek aslında çok kolay bir iştir. Dünyanın en kolay işlerinden biridir. Diyeceksiniz ki 'Nasıl olur?' Devlette herkesin görevi kanunla belirlenmiştir. Liyakat sistemini bozarsanız devlette çürüme başlar o zaman.
Orta direği güçlendirmeniz lazım.
Türkiye'de bir yol ayrımına geldik. Bu memleket hepimizin memleketi. Bu memlekette hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Her vatandaşın sorumluluğu var. Siyasi partiler takım tutar gibi tutulmaz.